MHP-Devlet Bahçeli öncülüğünde başlatılan ‘Birlikte yaşamanın altyapısını oluşturma süreci’ Zafer Partisi ile İYİ Parti’ye geniş bir siyaset alanı açtı.
Türk halkının ezici çoğunluğunun PKK-Abdullah Öcalan nefreti üzerinden prim toplama amacındalar.
Elbette haklı oldukları, doğru söyledikleri pek çok nokta var.
****
Ancak, 22 Ağustos Cuma akşamı Bursa Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde izlediğim Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Emekli Amiral Cihat Yaycı ile eski CHP milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum fotoğrafın bir yüzünü göstermeye çalıştı.
Çözüm önermediler, eleştiri oklarının sivri uçlarını süreci yönetenlere sapladılar, o kadar!
****
Adalet Mülkün Temelidir Derneği’nin organizasyonu ile gerçekleşen Orhangazi salonundaki konferansa İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu ile İl Başkanı İsmail Kaya da hazır bulundu.
Evet salon kalabalıktı ama hınca hınç dolu değildi. CHP’nin Sivas meydanına yüzbinleri toplandığı saatlerde 800 kişilik salon zar-zor doldu.
****
Konferansta ilk konuşmayı Cihat Yaycı yaptı.
Dünya anayasalarından örnekler verdi Yaycı Paşa:
“Almanya, Yunanistan, Bulgaristan, hiçbirinde ulus devletten vazgeçilmiş değildir. Hepsinde resmi dil vardır, Amerika’nın yüzde 30’u Hispanik’tir, yani İspanyol kökenlidir. Kendi aralarında İspanyolca konuşurlar ama devletin resmi dil İngilizcedir.”
****
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, gazeteler ve televizyonlar eliyle bir bilgi karartması uygulandığını belirterek, 5 ay boyunca Silivri’de rehin tutulduğunu söyledi.
Özdağ Hoca, “Türkiye’de etnisite nedeniyle mağduriyet yaşayan yoktur. Alanya’da beş yıldızlı otel sahibi Mardinli mi mağdurdur, yoksa Kastamonu köylüsü mü?” diye sordu.
****
Anayasa hukuku hocası Prof. Dr. Süheyl Batum da “İki milletin olduğu bir anayasa yoktur” dedikten sonra İspanya-Katalonya örneğini verdi:
“1980 yılında İstanbul Üniversitesi Anayasa Hukuku kürsüsüne girdim. 1978 yılında yazılan İspanya anayasası gündemdeydi. İspanya ulusu, Katalonya ile Bask ulusunun özerkliğini tanır şeklinde yazıldı anayasaya… Sonra ne oldu? Katalanlar bağımsızlık için adım atınca, İspanya Anayasa Mahkemesi 2010 yılında özerkliği iptal etti. Sonrasında özerk yönetimin yöneticileri bir kısmı kaçtı, bir kısmı tutuklandı. Halen orada sorun devam ediyor.”
****
Ben de ilave edeyim, sadece orada değil dünyanın hiçbir yerinde ikili yapılar yürümedi. Ne Sovyetler Birliği’nde ne Yugoslavya’da ne de dünyanın bir başka ülkesinde…
Irak’ta bile Kuzey Irak Kürt yönetimi bağımsızlık için adım atmadı mı?
****
Burada sorun şu ki, PKK-DEM-Abdullah Öcalan bu tezlerden vazgeçmiş mi, geçmemiş mi?
Bu süreci birinci çözüm süreciyle bir tutmak, Abdullah Öcalan’ın, “Kürtler federasyon, özerklik hatta kültüralist taleplerden vazgeçtiler” sözünü görmemek bence tek taraflı bakmak anlamına gelmiyor mu?
TBMM’de oluşturulan komisyona Abdullah Öcalan komisyonu demek haksızlık olmaz mı?
Silahlarını bırakmak isteyen, kendini fesheden örgüte, örgütün üye ve yöneticilerine ‘Gel dizlerinin üzerine çök, hatta namlumun ucunda öl’ demek midir mantıklı yoksa bir genel af çıkartarak, yeni bir sayfa açmak mı?
Kürt’ün onurunu, Türk’ün şerefini koruyacak bir çözüm bulmak çok mu zor?
Çocuklarımızı, gençlerimizi toprağa gömmek yerine silahları gömmek daha iyi bir yol değil mi?
NEDEN İPTAL EDİLDİ?
Araştırmalarda yüzde 5 civarında bir oyu alan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Bursa ziyareti sırasında pek çok kuruluşu ziyaret etmek istedi.
Başlangıçta evet diyen bazı kuruluşlar sonradan gelen baskılar nedeniyle yan çizdi.
Bunun en somut örneği Artvin Dernekleri Federasyonu…
Gelen baskılara dayanamadılar ve bir genel başkana gelme dediler.
Bursaspor ile RUMELİSİAD da randevuyu iptal etti ama gerekçeleri daha inandırıcıydı.
****
Bu yazının dipnotu: Kardeşinden ötürü bir dönem Selçuk Türkoğlu hakkında linç kampanyası başlatılmıştı. O kampanyaya destek olanlardan biri de Ümit Özdağ’dı. Gün geldi, devran döndü. Türkoğlu vekil oldu, TBMM’de Cezaevi Komisyonu üyeliğine seçildi. Ümit Özdağ’a hapiste uygulanan muamele nedeniyle ortalığı ayağa kaldırdı Türkoğlu… Sonra ne oldu? Ülkücü geçmişi çok iyi bilinen Selçuk Türkoğlu’na teşekkür etti Ümit Hoca… Bu işler böyledir, mağduriyet yaşamayan demokrasinin kıymetini bilmez.