Kızıltepe, katıldığı bir toplantıda, Türkiye'de bin 788 ve Avrupa Birliği'nde ise 44 tescilli ürün bulunduğunu belirterek, ürünlerin korunması ve markalaşmasının büyük önem taşıdığını anlattı.
Korumada en önemli konunun denetim olduğuna dikkati çeken Kızıltepe, mevzuat değişikliği çalışmalarının olduğunu, bu konuda çok emek harcadıklarını aktardı.
Denetimde akredite kuruluşların görev almasını sağlayacaklarını dile getiren Kızıltepe, şöyle konuştu:
"TPE tarafından yetkilendirilmiş, TÜRKAK tarafından akredite edilmiş sertifikasyon kuruluşlarının denetim içine girmesi sağlanacak. Yerelde farklı kuruluşlar oluyor. Tarım ilçe müdürlükleri, belediyeler, üniversiteler ve esnaf odaları gibi tarafsız gördüğümüz kurum kuruluşlardan oluşan komisyonla yürütmeye çalışıyoruz ama sağlıklı yürüme konusunda sorunlar oluşabiliyor. Organik tarımda ya da AB'deki coğrafi işaretler sisteminde olduğu gibi yetkilendirilmiş, akredite edilmiş kuruluşlarla bunu yönetmek istiyoruz."
Şu anda mevzuatla ilgili çalışmaların iç istişare şekilde devam ettiğini belirten Kızıltepe, "Sonrasında ilgili kurumların görüşlerini alıp kanunun Meclis'e sevk edilmesiyle ilerleyeceğiz" dedi.
Kızıltepe, el sanatlarının da artık AB'de koruma altına alınabileceğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"1 Aralık'tan itibaren İspanya'daki Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi, coğrafi işaret tescili için el sanatları ve halıların başvurularını almaya başlayacak. İstanbul Ticaret Odasıyla çalışmamız var. Halıların yurt içi ve dışında tescili konusunda, taklitlerinin önlenmesi konusunda iş birliğimiz var. Halıların ticarileşmesi ve yerelde kadın istihdamını artıracak, yerinde ham madde ve tezgah konusunda da finansman ve sahada destek sağlayacak çalışmalarımız var. Tarım ürünlerinde olduğu gibi el sanatları ve halılar konusunda da AB'de tescil alınmasına yönelik teknik desteklerimiz olacak."