Bursa

Bursa'da aile hekimleri hakları için birleşti

Bursa'da çok sayıda sağlık iş kolu sendikası meslek hakları için Ulus Aile Sağlığı Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Hekimler adına açıklama yapan Dr. Özlem Sezen yetkilileri taleplerine kulak vermeye çalıştı.

Aile sağlığı merkezlerinde (ASM) çalışan hekim, ebe, hemşire ve diğer sağlık personelleri 2025 yılının son ayında da artarak devam eden sorunlarını çözecek sağlık yönetimi arıyor.


Bugün buradan bir kez daha sesleniyoruz:

ASM’lerdeişler iyiye gitmiyor; hem biz sağlık çalışanları hem de hizmet verdiğimiz halkımız için durum vahim.

Haykırıyoruz! Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz!
Sesimizi duyurmak için, sağlık yönetiminin sorunlarımıza kulak vermesi için dört defa, toplam 14 gün iş bırakmak zorunda kaldık. Sağlık Bakanlığı’nınsorunlarımıza kulak vermek yerine, cezalar vererek ve performans adı altında kesintiler yaparak sağlık sistemini yönetemez hale geldiğini ilan ediyoruz.

Sağlık Bakanlığı, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni 30 Ekim 2024 tarihinde yayımlamadan önce aşağıda imzası olan tüm sağlık emek-meslek örgütleri ve çalışanları olarak itirazlarımız yaptık. Bakanlık ise bizi dinlemeyip yönetmeliği hayata geçirdi.

Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarına performansa dayalı ödeme ve ücret kesintisini dayatan, iş güvencesini tamamen ortadan kaldıran; çalışanları sevk memuruna, ASM’ leri çağrı merkezine dönüştüren; topluma ve sağlık çalışanlarına zarar veren ve içeriği nedeniyle “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdığımız yönetmelik karşısında bir yılı aşkındır sürdürdüğümüz mücadeleye kayıtsız kalan, dahası yeni sorunlar getiren Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz:

Yine sağlık müdürlükleri önlerindeyiz! Dayatmalarınızı kabul etmiyoruz! Haklarımıza kavuşana dek mücadelemizi sürdüreceğiz!
Aşı, bebek izlem, gebe izlem, aile sağlığı birimine başvuru yapan nüfus sayısı, kronik hastalık takibi, muayene başvuru sayısı, antibiyotik yazma oranı, ağrı kesici yazma oranı, mide ilacı yazma oranı ve memnuniyet anketi üzerinden yapılan değerlendirmeler ve her ay yeni eklenen çeşitli kalemlerden oluşan kriterler iş yükümüzü artırarak tükenmemize sebep olmaktadır.

Yaptığımız işleri sayısal istatistiklerden ibaret gibi göstererek ve aldığımız tüm ücretin %60’ını kaplayan bu performans ödeme sistemi ile ücret vermek değil, ücret kesmek amacını taşıdığını görüyor ve bunu kabul etmiyoruz.

ASM’ lerde birlikte çalıştığımız ebe ve hemşire arkadaşlarımızdan tavan ödemesine takıldı bahanesiyle, aile hekimlerinden bordro verilerini gizleyerek, aile hekimliği birimine hastane başvurusu çok oldu diyerek yüz milyonlarca lira kesinti yaptınız. Sağlık Bakanı’na buradan sesleniyor ve soruyoruz:

Son bir senede ücretlerimizden kestiğiniz parayla ne yaptınız?

Sağlık Bakanı bir yıl önce “Modellediğimiz yeni sistem ile aile hekimlerimizin vatandaşlarımıza ayıracağı süreyi artırdık” derken, sağlık emekçilerine ve yurttaşlarımıza soruyoruz:

Son bir yılda size ayrılan süre arttı mı? Bakanlığın formülündeki gibi sayılarla soralım: Hekim sayısı artmayıp muayene sayısı artıyorsa,hastamıza nasıl daha fazla zaman ayırmış olabiliriz?

Sağlık Bakanı geçen yıl “Her yıl bin ASM yapacağız” diyordu. Ancak aynı bakan, 21 Kasım 2025 günü TBMM’de yaptığı bütçe sunumunda 1.202 tesisin hâlâyatırım programında olduğunu söyledi. Soruyoruz: Bir yılda vadettiğiniz 1.000 tane ASM nerede?

Bir sabah uyanıp tüm ASM çalışanlarına bağışıklama eğitimi verme kararı alıyorsunuz. Eğitim önemlidir, bağışıklama önemlidir, biliyoruz. Ama eğitimini verdiğiniz bağışıklama çalışmaları için Aşı Takip Sistemi donanımını vermiyorsunuz.

Hastalıkların tanısını koyuyoruz, tedavisini yapamıyoruz. Kanserin taramasını yapıyoruz, hastaları kanser şüphesi ile aylarca bekletiyoruz, erken tedavi edemiyoruz. Her gün hastalarımız da tükeniyor

biz de tükeniyoruz. Yarattığınız yönetmelik ile ekrana veri girmekten başka bir şey yapamıyoruz. Ay sonunda ne ücret alacağımızı bilmiyor, aldığımız ücretle de geçinemiyoruz. Bugün anlıyoruz ki; bu yönetmelikle hedeflenen, biz sağlık emekçilerinin daha az ücretle, daha ağır şartlarda çalıştırılmasıdır.

Son yıllarda sağlık çalışanlarının mutlu olamadığı, işine yabancılaştığı, tükendiği, halkın da iyi sağlık hizmeti alamadığı bir düzen yarattınız. Verdiğiniz sözlerin birini bile tutmadınız. Bizi de bu düzenin parçası haline getirmek için baskı ve cezalarınızla saldırdınız. Ancak biz kendimize ve hastalarımıza verdiğimiz sözle, mesleğimizin onurunu korumak için, sağlığa ve mesleğimize yaptığınız bu saldırılara karşı bugün buradayız.

Ne istiyoruz?

* Halkımıza, eşit, ücretsiz, yeterli süre ile koruyucu, nitelikli, sürekli, kapsayıcı birinci basamak temel sağlık hizmeti vermek istiyoruz.

* Performansa dayalı olmayan, emekliliğe yansıyan, emeğimizin tam karşılığı olan, tüm insani ihtiyaçlarımızı rahatça karşılayabileceğimiz, tek kalem ücret istiyoruz.

* %35’e varan vergi kesintilerinin en çok %15’e indirilmesini, vergide-gelirde adalet sağlanmasını istiyoruz.

* Kamu tarafından yapılan, donanımı ve tüm ihtiyaçları karşılanan, sağlık hizmeti vermeye uygun, depreme dayanıklı, güvenli ASM’leristiyoruz.

* Mesleğimize müdahale etmeyen, sağlık çalışanlarını memnuniyet nesnesine dönüştürmeyen, baskılara ve cezalara son veren, halka koruyucu ve iyi sağlık hizmeti verilebilmesine olanak sağlayan sağlık yönetimi istiyoruz.

Sağlık çalışanlarının hakları ve halkın sağlık hakkı için mücadelecimizi sürdüreceğiz!

Erhan Kutsal Bursa Aile Hekimliği Derneği 2. Başkanı yaptığı açıklamada meslektaşlarının sorunlarına değindi.

Bugün burada 81 ilde aynı anda sesimizi sizlere duyurabilmek için toplanmış bulunuyoruz. Aile Hekimliği sisteminde çalışan Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Çalışanlarından, son bir yılda Aile Sağlığı Merkezlerine gelmeyen kayıtlı hastalarımız için ücret katsayıları yarıya indirilerek kesintiye uğratıldı. Aile Hekimlerimiz ve Aile Sağlığı Çalışanlarımız yıpratıcı bir performans sisteminin baskısı altındadır. Günlük 70’i geçen yoğun poliklinik sayılarına rağmen, veri giriş memuru gibi günlük binlerce farklı veriyi sisteme girmemiz bekleniyor. Onlarca farklı parametre ile hesaplanmaya çalışılan ücretlerimizin %65’ini bu öngörülebilirliği imkânsız olan parametreler belirliyor. Eğer uzun süre izin alırsak veya biz de her insan gibi bir gün hastalanmak durumunda kalırsak, ücretlerimiz en düşük memurun ücretinden bile daha düşük hâle geliyor. Aile Hekimlerinin aldığı ücretin sadece %35’i taban ödemedir. 2. ve 3. basamakta bu oran %72’dir. Başka hiçbir meslekte bu kadar ağır, bu tarz performansa dayalı ödeme sistemi yoktur!

Aile Hekimlerine daha önce söz verilen nüfus düzenlemesiyle ücretlerin düşmeyeceği sözleri yerine getirilmemiş, Aile Hekimleri bu konuda sükûtu hayale uğratılmıştır. Nüfus başı katsayıların artırılması yerine bin bir parametreyle “pozitif performans” adı altında kesintiler devreye konmuştur. Temel ücretlerde kayıp yetmezmiş gibi, hekimler bu ülkenin en çok vergi veren çalışan grubudur. Türkiye’deki kuyumcuların 5 katı, avukatların 7 katı, taksi çalışanlarının 18 katı, berberlerimizin 70 katı ortalama vergi beyanımız mevcuttur. Kamuda çalışan hekimler birçok ilde vergi sıralamasında en çok vergi ödeyen meslek grubu olarak öne çıkmaktadır. Vergi yükü kamuda çalışan hekimlerin sırtındadır. Vergi alanında düzenleme yapılarak hekimler üzerinden alınan astronomik vergilerin düzenlenmesine ihtiyaç vardır.

Bizler gerçekten ağır bir iş yükü altındayız. Bizlerin önüne konan akıl, mantık ve bilim dışı zorlama uygulamaların artık değiştirilmesini istiyoruz. Devlet tarafından aranan, hakkında arama kararı bulunan 1 milyon insan ASM’lere uğramazsa, bizim ücretimizden kesiliyor. Bizlerden hem dedektiflik hem hekimlik yapmamız isteniyor. Akıbeti belli olmayan 30.000 insanı bulun, Aile Sağlığı Merkezine getirin yoksa ücret katsayılarınızı yarıya indiririz diyorlar. Devletimizin polisinin, jandarmasının bulamadığı, hakkında arama kararı çıkan bu insanları bizler nasıl bulalım? Bizler hekimiz, hafiye değiliz!

Her gün değişen ve bilimle uzaktan yakından alakası olmayan bu kriterler ile hekimlik yapmamız daha zor bir hâle getiriliyor. Hastalarımıza ayıracağımız değerli zamanımız, bilgisayarların başında veri girmeye zorlanmakla geçiyor. Bir sene içinde hastanın gelmemesinin hesabı bizlerden kesilmeye çalışılıyor. Bizlerden telefon başında telesekreterlik yapmamız bekleniyor. Bu ülkenin en zeki, en çalışkan, en özverili evlatları olan bizlere, hâlen uygulanmakta olan bu akıl dışı uygulamaların başta vatandaşa karşı hafiye görevi olmak üzere kaldırılmasını aklı, mantığı, vicdanı olan herkesten talep ediyoruz.


Açıklamaya kataılan kurumlar:

Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN)
Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF)
Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS)
Anadolu Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Anadolu Sağlık-Sen)
Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş)
Hekim Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Hekim Birliği)
Hürriyet Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hürriyet Sağlık Sen)
Sağlık Çalışanları Hak Mücadele Derneği (SA-HA DER)
Sağlık Hizmetleri Sendikası (Sahim-Sen)
Sağlık ve Sosyal Hizmet emekçileri Sendikası (SES)
Tabip ve Diğer Sağlık Çalışanları Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kamu Görevlileri Sendikası (Tabip-SEN)
Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikleri Derneği (TÜMRAD-DER)
Bursa Tabip Odası (BTO)