Osmangazi Belediyesi, Bursa Barosu, Türk Kadınlar Birliği, BUMİAD, BUİKAD ve TÜMKAD paydaşlığında gerçekleşen etkinliğin açılış konuşmasını Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir yaptı.
Esendemir, "Bugün burada, tarihimizin en önemli ve Cumhuriyetimizin çağdaşlık yolculuğuna yön veren bu büyük adımı hatırlamak için bir aradayız.
5 Aralık 1934.
Bu tarih, Türkiye Cumhuriyeti kadınları için yalnızca sandıkta birer seçmen olmak değil; kamusal yaşamın, karar alma mekanizmalarının ve demokratik temsilin asli öznesi olarak yer almasının miladıdır.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması, pek çok Avrupa ülkesinden önce gerçekleşmiş; Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren atılan bu büyük reform adım adım uygulanmaya başlanmıştır.
Bu büyük reform, Cumhuriyetimizin devrimci ruhunun en parlak göstergesidir.
Bugün çok iyi biliyoruz ki demokrasi, toplumun yarısını oluşturan kadınların aktif katılımı olmadan tamamlanmış olamaz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çağının ötesindeki şu sözü bunu net biçimde ortaya koyar:
“Bir toplum, kadınlardan ve erkeklerden oluşur. Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin?”
Kadınların sesi kısık kaldığında, toplumsal aklın yarısı susturulmuş olur.
Kadınların siyasetten yerel yönetimlere, meslek örgütlerinden sosyal hayata kadar yaşamın tüm alanlarında eşit temsil edilmesi, yalnızca bir hak değil; toplumun gelişmesi ve demokrasinin güçlenmesi için zorunlu bir gerekliliktir.
Bizler, yerel yönetimler olarak eşitliği sadece bir söylem değil, kurumsal bir ilke; vazgeçilmez bir yönetim anlayışı olarak benimsiyoruz.
Kadınların kent yaşamına, istihdama ve sosyal-kültürel hayata aktif katılımını destekleyen tüm projelerimizi kararlılıkla sürdürüyoruz.
Çünkü eşitlik bir lütuf değil, ortak bir sorumluluktur.
Bu anlamlı günde, kadınlara bu hakkı kazandıran Cumhuriyet’in kurucu kadrolarını saygıyla anıyor; cesaretle yol açan ve bugün haklarını kararlılıkla savunan tüm kadınlara şükranlarımı sunuyorum.
Daha güçlü bir demokrasi, daha eşit bir toplum ve daha özgür bir gelecek için birlikte yürümek dileğiyle" dedi.
İÜC Öğretim Üyesi – TKB Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Betül Batır'ın moderatörlüğünü üstlendiği "İnsan Kadın" paneli Panaroma 1326 Fetih Müzesinde gerçekleştirildi.
Panelde “5 Aralık 1934 Medeni Kanundan Sonra Türk Kadını ve TKB” başlıklı sunumunu gerçekleştiren TKB Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tijen Sözeri:
5 Aralık 1934’te kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi, Medeni Kanun’un getirdiği eşitlik anlayışının en güçlü tamamlayıcısı olmuştur. Bu tarih, Türk kadınının yalnızca aile hayatında değil, kamusal alanda da tam bir yurttaş olarak yer almasının önünü açmıştır. Medeni Kanun ile güçlenen kadın kimliği, demokrasiye katılım hakkıyla birlikte toplumsal dönüşümün temel taşı hâline gelmiştir. Türk kadını, bu kazanımlarla eğitimden siyasete, meslek hayatından örgütlü toplumsal yaşama kadar her alanda daha görünür ve etkin bir konuma yükselmiştir. Türkiye Kadınlar Birliği (TKB), bu hakların korunması ve geliştirilmesi adına yıllardır kararlılıkla çalışan en önemli sivil güçlerden biridir. TKB’nin mücadeleci ruhu, Cumhuriyet’in eşitlik ideallerini yaşatma konusunda yol gösterici olmaya devam etmektedir. Bugün, 1934’te atılan bu büyük adımı hem bir gurur hem de geleceğe dair sorumluluk bilinciyle hatırlıyoruz.
BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeyda Şençayır, “İş Yaşamında Kadının Gücü” başlıklı sunumunda: Biz kadınların yönetim beceri oldukça yüksek. Takım yönetimine çok inanıyoruz. Kapsayıcı, sürdürülebilir olmadan başarılı olmak çok zor. Derneğimizde de bu şekilde çalışıyoruz.
En büyük engelimiz cam tavan. Bir yerel yönetime gitmeye çalıştığımızda erkek egemenliği ile karşılaşıyoruz. Ekstra mücadele etmemiz gerekiyor. Görünmeyen emeklerimiz var. Türkiye de eşit ücret sorunu var. Kadının kariyerindeki annelik görülmüyor.
Dijital okur yazarlığımızı geliştiriyoruz ve bu konuda eğitimler veriyoruz. Pandemide kadınlar dijital çalışmayı fırsata çevirdi.
“Bilim ve Teknolojide Kadın” sunumu yapan TÜMKAD Kurucu Başkanı Ülfet Öztürk dikkat çekerek şunlara değindi:
Nitelikli eğitim ve toplumsal cinsiyet eşitliğine daha fazla önem verilse aslında bir çok sorunu çözmüş olacağız. Teknolojide kadının yerini verilerle ölçmek istediğimizde en güçlü 20 ekonomide kadının yeri yüzde 15. Türkiye'de bilişim teknolojilerinde kadının yeri ise yüzde 1,6 düzeyinde. Türkiye da kadınlar 1 saat 12 dakika fazla çalışıyor. Çocuklu kadınlarla erkekler arasındaki ğçret farkı yüzde 19 seviyesinde. Bu şartlarda sektörde bizim eşit bir şekilde çalışmamız mümkün değil.