Bursa

Bursa’da memurlar iş bırakıyor: Sefalet zammını kabul etmiyoruz

KESK, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, HAKSEN ve Tüm Emeklilerin Sendikası, artan hayat pahalılığı ve hak gasplarına karşı iş bırakma eylemi yaptı. Eylem Şehreküstü Meydanı’nda gerçekleştirildi.

Loading...

HABER: ELİF BAYRIK

Bursa’da kamu emekçileri ve sendikalar, ekonomik kriz, düşük maaşlar ve hak kayıplarına karşı iş bırakma kararı aldı.

Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa’da da kamu emekçileri, yaşanan ekonomik kriz ve alım gücünün giderek düşmesi nedeniyle iş bırakma eylemine gitti.

Memurlar ve emekliler, maaşlara yapılan düşük zamları “sefalet zammı” olarak nitelendirirken, hak kayıplarına ve yoksullaşmaya karşı tepki göstermek için toplandı.

KESK, DMK, HAKSEN ve Tüm Emeklilerin Sendikası öncülüğünde düzenlenen eylem Şehreküstü Meydanı’nda gerçekleştirildi.

Büro Hak-Sen Bursa İl Başkanı Hülya Diyaroğlu, sekizinci dönem toplu sözleşme görüşmelerinde kamu işveren heyetinin sunduğu zam teklifine sert tepki gösterdi. Diyaroğlu, teklifin kamu emekçilerini yoksulluğa ve güvencesizliğe mahkûm ettiğini belirterek, “Teslim olmayacağız” dedi.

Kamu işveren heyeti, 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk ve ikinci altı ayı için ise yüzde 4 oranında zam teklifi sundu. Ayrıca taban aylığa 1000 TL artış önerildi. Ancak Diyaroğlu, bu rakamların milyonlarca memur ve emekli için “sefalet teklifi” anlamına geldiğini söyledi.

TALEPLERİNİ SIRALADI


Büro Hak-Sen’in taleplerini de sıralayan Diyaroğlu, şunları kaydetti:

3600 ek göstergenin tüm kamu memurlarını kapsayacak şekilde düzenlenmesi, Memur ve emeklilere bayram ikramiyesi ödenmesi, Ücretsiz yemek, ulaşım, kreş, lojman ve konut projelerinin hayata geçirilmesi, Vergi diliminin yüzde 15’te sabitlenmesi, Emeklilikte maaş ve ikramiye kaybını önleyecek düzenlemeler yapılması, Seyyanen ödenen tutarların emekli keseneğine yansıtılması, Mülakatların kaldırılması ve seçimde vaat edilen ilave bir derecenin tüm memurlara verilmesi, Kira yardımı uygulamasının hayata geçirilmesi.

“EMEĞİMİZİ DEĞERSİZLEŞTİREN TEKLİF”


Açıklamasında, “Yıllarca dirsek çürütmüş, kamu hizmetinin niteliğini yükseltmek için emek vermiş memurlarımızın emeğini değersizleştiren bu teklifi kabul etmiyoruz” diyen Diyaroğlu, hükümeti kamu emekçilerinin haklarını gözeten adil bir düzenleme yapmaya davet etti” ifadelerine yer verdi.

KESK Bursa Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem’in açıklamasından satır başları şöyle;

Bu ülkenin kamu emekçileri olarak sadece bizlerin hakları değil, tüm vatandaşların nitelikli, ücretsiz, ulaşılabilir bir kamu hizmeti alma hakkı yıllardır yok sayılıyor.

SERMAYE YANLISI MODEL, KAMU HİZMETLERİNİ BİTİRDİ

Yıllardır uygulanan üretime değil, borçlanmaya, betonlaşmaya dayalı insan ve doğa düşmanı bir model kurdular.
Emek karşıtı, sermaye yanlısı bu modelde kamu hizmetlerine, kamu yatırımlarına ayrılan kaynaklar kısıldıkça kısıldı.

KAMU HİZMETLERİ ÖZELLEŞTİRİLDİ, VATANDAŞ MÜŞTERİ HALİNE GETİRİLDİ

Eğitimden, sağlığa, ulaşımdan haberleşmeye tüm kamu hizmetleri özel sektöre devredildi, paralı hale getirildi. Kamu binaları ticarethaneye, vatandaşlar müşteriye çevrildi.
Bunun bedelini de söndürül(e)meyen yangınlarla, her gün bir yerde ortaya çıkan sellerle, felaketlerle hepimiz ödedik.

KAMU EMEKÇİLERİNİN PAYINA YOKSULLUK DÜŞTÜ

Bu modelde biz kamu emekçilerinin payına ise düşük maaşlarla, güvencesiz, angarya çalışma, çalışırken yoksulluk, emeklilikte sefalet düştü.

“TEKLİFTE NE VAR?”

Başta kamu emekçileri ve emekliler olmak üzere tüm kamuoyu 4 milyon kamu emekçisini 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecini yakından takip ediyor.
Ne yazık ki yıllardır uygulanan senaryo tekrar ediliyor, süreç bir kez daha oldubittiye getirilmek isteniyor.

VERGİLER KATLANDI, MAAŞLAR ENFLASYONA EZDİRİLDİ

Vergi, harç ve cezaları %44 arttırdılar. Tüm vergileri ortalama %70 arttırdılar. Sermayeye teşvik verirken, kamu emekçilerine sefalet dayatıyorlar.
Yoksulluk sınırının 2026 Ocak itibariyle 100 bin TL olacağı koşullarda “ekonominin dengesi bozulur” diyerek sefalet oranları sunuyorlar.

“MÜZAKERE DEĞİL MÜCADELE”

Geldiğimiz noktada hükümet 25 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklif etmiştir. Bu teklife karşı yapılacak şey müzakere değil, mücadeledir.

“HAK VERİLMEZ, MÜCADELE İLE ALINIR”

Bu karanlık tablodan çıkışın tek yolu, kamu emekçilerinin ortak mücadeleyi yükseltmesinden geçiyor.
“Hepimiz aynı gemideyiz” diyenlere karşı, “Geminin gerçek sahipleri biziz, hakkımızı istiyoruz” diyerek kenetlenmekten geçiyor.

“BU DAHA BAŞLANGIÇ, MÜCADELEYE DEVAM”

Bugün bunun ilk adımını atıyoruz.
Bizleri yok sayan bu sefalet teklifine itirazımızı yükseltiyoruz.
Üretimden gelen gücümüzü kullanıyor, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” diyoruz.

“İNSANCA YAŞAM, GÜVENCELİ İSTİHDAM, GERÇEK TOPLU PAZARLIK”

İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret, güvenceli istihdam, demokratik ve adil bir çalışma yaşamı, halktan yana kamu hizmeti ve gerçek toplu pazarlık sistemi için mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.

Devlet Memurları Konfederasyonu Bursa İl Başkanı Burhan Kılıç, toplu sözleşme sürecine ilişkin yaptığı açıklamada kamu çalışanlarının ve emeklilerin taleplerinin yıllardır görmezden gelindiğini söyledi.

Kılıç, “Burada milyonlarca kamu çalışanının ve emeklinin sesi olmak için bir aradayız. Dört milyon kamu çalışanı ve iki buçuk milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme süreci hepimizin geleceğini, insanca yaşama hakkımızı doğrudan ilgilendiriyor. Ancak ne yazık ki yıllardır aynı senaryo tekrarlanıyor, süreç oldubittiye getirilmek isteniyor” dedi.

“Bugün sadece kendi haklarımız için değil, milyonların ortak geleceği için alanlardayız” diyen Kılıç, 18 bin 680 liralık ilave seyyanen ödemenin taban aylıklara ve emeklilerin maaşlarına yansıtılmasını, ayrıca tüm ek ödemelerin emekliliğe dahil edilmesini istedi. Kılıç, ücretsiz servis, yemek ve ulaşım gibi temel taleplerin de karşılanmadığını vurguladı.

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirerek, “Faize para var, saltanata var ama emekçiye yok. Bu bir tercihtir, adı da Recep Tayyip Erdoğan ve Mehmet Şimşek’tir” dedi.

Ortak ekonomik programların emekçilerin, yoksulların ve çiftçilerin sırtından yürütüldüğünü belirten Sarıbal, “Sürdüremedikleri düzeni baskı ve şiddetle dayatıyorlar. Biz emekçilerin yanındayız, dayanışma ve ortak mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, toplu sözleşme sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, 2026 ve 2027 için önerilen yüzde 4 zam oranlarını eleştirdi.
Pala, “Bu oranlar ortada gerçek bir öneri olmadığının, emekçinin ve emeklinin yok sayıldığının göstergesidir. Son sözü direnenlerin söyleyeceğini, mücadelemizle göstereceğiz” dedi.

Loading...

Basın açıklamasının ardından oturma eylemi yapıldı.

Loading...