Ekonomi

Ekonomi Bursa’da değerlendirildi! ARNİAD’tan ekonomi buluşmaları

Arnavut İş İnsanları Derneği (ARNİAD) tarafından “Ekonomi Buluşmaları” Ekonomist Mert Başaran’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

HABER: MAHMUT VURAL

Arnavut İş İnsanları Derneği (ARNİAD) tarafından “Ekonomi Buluşmaları” Ekonomist Mert Başaran’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ev sahipliğinde düzenlenen buluşmaya ARNİAD Başkanı Bayram Taşocak, Ekonomist Mert Başaran ve iş insanları katıldı.

ARNİAD Başkanı Bayram Taşocak, hem Bursa iş dünyasının vizyonuna hem de derneğin gelecek hedeflerine dikkat çekti.

“EKONOMİ BULUŞMALARI ÖNEMLİ BİR KİLOMETRE TAŞI”

Taşocak, derneğin 3 yıl önce Bursa merkezli olarak kurulduğunu ve kısa sürede önemli adımlar attığını belirtti. Ardından Taşocak, “Arniad, dünyadaki Arnavut diasporası ile Türkiye arasında köprü vazifesi görmeyi ve ihracatı geliştirici faaliyetler yürütmeyi amaçlayan genç bir dernek. Henüz yolun başındayız ama azim ve kararlılıkla ilerliyoruz. Bugün başlattığımız Ekonomi Buluşmaları, bu yolculuğun önemli kilometre taşlarından biridir. Ortak akıl üretmeden, bilgiyi paylaşmadan ve ekonomiyi birlikte konuşmadan güçlü bir gelecek inşa edilemez” diye konuştu.

“GENÇLERE UNUTTURULMAK İSTENEN DEĞERLERİ HATIRLATMAMIZ GEREKİYOR”

Ekonomist Mert Başaran, gençlere yönelik en büyük tehdidin “umutsuzluk ve kısa yoldan köşe dönme” anlayışı olduğunu söyledi.

“BİZE UNUTTURULMAK İSTENEN DEĞERLER VAR”

Başaran, geçmişte aile büyüklerinin sahip olduğu kadim kültürel değerlerin, teknolojik gelişmeler ve küresel sistemler nedeniyle unutturulmaya başlandığını belirterek şöyle konuştu:

“Dedelerimiz, babalarımız bu değerleri çok iyi biliyorlardı. Ama televizyonla başlayıp sosyal medyanın etkisiyle bazı şeyler bilinçli şekilde bize unutturuluyor. Sistem, daha borçlu, daha çok tüketen ve daha rahat yönetilen bireyler istiyor.”

“KAPİTALİZM KÜRESEL DÜNYANIN DAYATTIĞI BİR GERÇEKLİK”

Kapitalizmin özellikle 1980’lerden itibaren hızlandığını ve sosyal medyayla birlikte bireyleri daha fazla tüketime yönlendirdiğini ifade eden Başaran, şunları kaydetti:
“Bugün gençlerimize kısa vadede zengin olma, köşe dönme, çalışarak bir şey olmayacağı fikri pompalanıyor. Bu içerikler sosyal medyada çok satıyor. Ama tasarruf, çalışkanlık, sabır gibi değerleri anlattığınızda aynı ilgiyi görmüyor. Bu küresel dünyanın bize getirdiği üzücü bir tablo.”

“GENÇLERE BU DEĞERLERİ YENİDEN AKTARMALIYIZ“

Başaran, toplumun iyiyi desteklemek yerine çoğu zaman kötü içeriklere yöneldiğini de vurgulayarak “Bir diziyi, programı çok eleştiriyoruz ama en çok yine biz izliyoruz. Güzel şeyleri alkışlıyoruz ama kısa sürede unutuyoruz. Oysa gençlerimizin geleceği için bizlere düşen en büyük görev, onlara kadim değerlerimizi tekrar hatırlatmak ve umut vermektir” şeklinde konuştu.

“DEVLETLER DIŞ BORÇLA YAŞIYOR”

Ekonomist Mert Başaran, devletlerin ya dış borç alarak ya da para basarak yaşamaya devam ettiğini vurguladı. Daha sonra Başaran, “200 yıllık sıkıntı bu. Eğitim sisteminde bunlar gençlere anlatılmıyor. Doların enflasyonu nedir, en iyi okullardan mezun olan insanlar bile bilmiyor. Hâlâ doların kaybettirmeyeceğine inanan bir toplum var. Bu da bilinçli bir yönlendirmedir” diye konuştu.

“EĞİTİM ARTTIKÇA YATIRIM KAPASİTESİ DÜŞÜYOR”

Araştırmaların dikkat çekici sonuçlar ortaya koyduğunu belirten Başaran, şöyle devam etti:
“Bilimsel bir gerçek var. Eğitim arttıkça yatırım kapasitesi düşüyor. Normalde iyi eğitimli insanların daha çok yatırım yapması lazım. Ama riskleri daha çok gördükleri için daha korkak oluyorlar. Eğitim alacağız elbette, ama okullarda verilen bilgilerin ne kadar doğru olduğunu sorgulamamız gerekiyor”

“GENÇLERİMİZ TASARRUFU ÖĞRENMİYOR”

Başaran, çocukların popüler kültürü iyi bildiğini ama ekonomi bilincinden uzak yetiştirildiğini belirtti. Ardından Başaran, “Türkiye’deki çocuklar Kim Kardashian’ı biliyor ama doların enflasyonunu bilmiyor. Bu çok enteresan bir tablo. O yüzden aile içi eğitim çok önemli. Çocuklarımıza tasarrufu, parayı yönetmeyi, yatırım bilincini bizim aktarmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“ÜÇÜNCÜ JENERASYONDA ŞİRKETLERİN ÇOĞU YOK OLUYOR”

Aile şirketlerinde en büyük kırılmanın üçüncü nesilde yaşandığını da ifade eden Başaran, “Birinci jenerasyon yokluktan geliyor ve şirketi kuruyor. İkinci nesil hem dededen öğreniyor hem iyi eğitim alıyor, şirket büyüyor. Ama üçüncü jenerasyon dedeyi görmüyor, Amerika’da ya da başka yerde eğitim alıyor, şirketten uzaklaşıyor. Bu yüzden dünyada üçüncü nesilden sonra şirketlerin sadece yüzde 2’si ayakta kalabiliyor” dedi.