HABER: MAHMUT VURAL
Bursa Kent Konseyi Emekliler Çalışma Grubu tarafından Emeklilerin Sesi Paneli, hizmet binası Koza Salonu'nda gerçekleştirildi.
Düzenlenen panelde Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Berkay Aydın, Bursa Kent Konseyi Kadın Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi Müjde Kaya ve Bursa Tabip Odası'ndan (BTO) Dr. Mesut Sağlam konuşmacı olarak yer aldı.
Bursa Kent Konseyi Emekliler Çalışma Grubu adına konuşan Göksel Söğüt, Türkiye'deki emeklilerin ekonomik koşullarının insanlık onuruna yakışmadığını belirterek, emeklilerin büyük bir kısmının açlık sınırının altında yaşadığını ve hayatta kalabilmek için çalışmaya devam etmek zorunda kaldığını söyledi.
“EMEKLİLER AÇLIK SINIRININ ALTINDA”
Söğüt, “Bugün Türkiye’de emekliler açlık sınırının altında bir ücretle yaşamaya mahkûm edilmiş durumda. Yüzde 70’imiz 14 bin TL gibi bir ücretle hayatta kalmaya çalışıyor. Bu bir emeklilik değil, tam anlamıyla yaşam mücadelesidir” ifadelerini kullandı.
“MEMUR EMEKLİSİ SEYYANEN ZAMLARDAN 13 YILDIR YARARLANAMIYOR”
Konuşmasında memur emeklilerinin de yaşadığı hak kayıplarına dikkat çeken Söğüt, “Memur emeklileri, 13 yıldır verilen seyyanen zamlardan faydalanamıyor. Bunun nedeni de açıklanmıyor. Bu konuda açılan davalar da reddediliyor. En az 20 bin TL’ye yakın aylık kayıpları var” dedi.
“İŞÇİ EMEKLİSİ DE DERİN YOKSULLUKTA”
İşçi emeklilerinin durumunun da iç açıcı olmadığını belirten Söğüt, “2006’dan itibaren kademeli şekilde getirilen uygulamalar ve 2009 sonrası çıkarılan yasalarla maaşlar düşürüldü. Emekli aylıkları 3 bin 500 liraya kadar geriledi. Sonra üzerine cüzi eklemelerle 10 bin TL'ye çıkarılsa da bu rakamın hiçbir anlamı yok” ifadelerini kullandı.
“YOKSULLUK SINIRI 80 BİN LİRA”
Emeklilerin geçim sıkıntısının büyüklüğüne dikkat çeken Söğüt, “Yoksulluk sınırı 80 bin liranın üzerine çıktı. 80 bin lira dendiğinde abartı gibi görünebilir ama bu parayla bir evin kirası ancak ödenir. Haftada birkaç kez et yiyebilecek, sinemaya ya da tiyatroya gidebilecek emekli sayısı neredeyse kalmadı” diye konuştu.
“TÜRKİYE'DE BİR İLK: EMEKLİLER PANELİ”
Söğüt, Bursa’da düzenlenen panelin önemine de değinerek, “Bu toplantı belki çok büyük yankı uyandırmadı ama Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik. Tüm emekli gruplarını aynı çatı altında buluşturmayı amaçlayan bir panele ev sahipliği yaptık. Bu mücadeleyi görünür kılmak için daha fazla birlikte olmaya ihtiyacımız var” dedi.
Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Berkay Aydın, Türkiye’deki emeklilik sistemine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Aydın, mevcut sistemin emekliler açısından sürdürülebilir olmadığını vurgulayarak, “Bugün aktif çalışan bir kişi 1.6 emekliye bakmak zorunda kalıyor” dedi.
Ardından Aydın, emeklilik konusunun yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir mesele olduğunu söyledi. Türkiye’deki emeklilik hakkının uzun yıllar süren emek mücadelesiyle kazanıldığını hatırlatan Aydın, “Emeklilik doğuştan gelen bir hak değil, emek mücadelesinin sonucudur” ifadelerini kullandı.
“EMEKLİLİK SİSTEMİ KARMAŞIKLAŞTI”
Son yıllarda emeklilik sisteminin daha da karmaşıklaştığına dikkat çeken Aydın, özellikle emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesi sonrası Türkiye ortalamasının altında maaş alan çok sayıda yeni emekli oluştuğunu belirtti. Daha sonra Aydın, gelişmenin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir dönüşümü de beraberinde getirdiğini kaydetti.
Ayrıca Aydın, “Artık emekli maaşı bir güvence geliri olarak değil, ek gelir olarak algılanıyor. Emekli olup çalışmaya devam edenlerin oranı hızla artıyor” diyen Aydın, bunun uzun vadede ciddi sonuçlar doğurabileceğini söyledi.
“SEYYANEN ZAMLAR DÖNÜM NOKTASIYDI”
Pandemi döneminde yapılan seyyanen zamların emekli ve çalışanlar arasındaki farkı daha da derinleştirdiğini ifade eden Aydın, “O dönemde memurlara yapılan seyyanen zam, emeklilere yansıtılmadı. Bu durum, maaşlar arasında kalıcı bir uçuruma neden oldu” diye konuştu.
“SİSTEM SÜRDÜRÜLEMEZ”
Türkiye’de aktif çalışan-emekli dengesinin alarm verdiğini ifade eden Aydın, şu anki tabloda her 1.6 çalışanın bir emekliye denk geldiğini ve bu oranın sürdürülebilir olmadığını vurguladı. “OECD normlarıyla kıyaslandığında bu oran oldukça düşük. Bu durum hem emekli maaşlarının düşüklüğünü hem de sosyal güvenlik sisteminin geleceğini tehdit ediyor” uyarısında bulundu.
SOSYAL GÜVENLİK HAKKI ANAYASAL GÜVENCEDEDİR AMA UYGULAMADA SINIRLANIYOR”
Bursa Kent Konseyi Kadın Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Müjde Kaya, sosyal güvenlik sistemi ve emeklilik sürecine ilişkin yaptığı konuşmada, Anayasa’da güvence altına alınan sosyal hakların uygulamada yeterince karşılık bulmadığını vurguladı.
Kaya, Anayasa'nın 60. maddesini hatırlatarak “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir” ifadesinin altını çizdi. Sosyal güvenlik haklarının, insanca yaşamın bir parçası olarak anayasal güvence altında olduğunu söyleyen Kaya, mevcut durumda bu güvencenin gerisinde kalındığını belirtti.
Ayrıca Anayasa’nın 10. maddesine de vurgu yapan Kaya, bu maddenin son dönemde açılan davalarda özellikle ek ödenekler açısından sıklıkla kullanıldığını kaydetti. Ardından Kaya, Emekliler ile fiilen çalışanlar arasında ciddi bir eşitsizlik olduğunu dile getirdi.
Daha sonra Kaya, emekli haklarının korunması gerektiğini ve bu hakların anayasal teminatlar çerçevesinde geliştirilmesi gerektiğini belirterek, devletin bu konuda pozitif yükümlülüklerini ne ölçüde yerine getirdiğinin sorgulanması gerektiğini söyledi.
“EMEKLİLİKTE İZOLASYON SAĞLIĞI ÇÖKERTİYOR, SOSYAL GÜVENCE GÜÇLÜ OLMALI”
Dr. Mesut Sağlam, emeklilik sonrası yaşanan sağlık sorunlarının temelinde yalnızlık ve izolasyonun bulunduğuna dikkat çekerek, emeklilerin aktif yaşama katılmaları gerektiğini vurguladı. Sağlam, sosyal güvenlik sisteminin güçsüzlüğünün bireysel sağlığı doğrudan etkilediğini söyledi.
“VAHŞİ KAPİTALİZM İNSAN SAĞLIĞINI TÜKETİYOR”
Emekli olma kriterlerinin kapitalist sistemle şekillendiğini belirten Sağlam, “İdeal olan çalışma gücünün yüzde 60’ında emekli olmaktır. Ama sistem vahşi kapitalist. Çalışanı, yüzde 80 kapasitesine kadar sömürmeye çalışıyor. Bunun karşısında durabilecek tek güç çalışanlar ve geleceğin emeklileridir” ifadelerini kullandı.
“30 YIL ÖNCEKİ EMEKLİ EV ALABİLİYORDU, BUGÜN SAĞLIK BİLE PARAYA BAĞLI”
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, emekliliğin artık bir dinlenme değil, sorunlarla mücadele dönemi haline geldiğini belirterek, “30 yıl önce emekli olan bir kişi başını sokacak bir ev alabiliyordu. Bugün ise paranız varsa sağlık hizmeti alabiliyorsunuz” diye konuştu.
“EMEKLİ GÜVENCE İSTİYOR”
Emeklilerin yıllarca çalışıp çabaladıktan sonra ekonomik ve sosyal güvenceden yoksun bırakıldığını vurgulayan Başkan Bozbey, dış ülkelerle kıyaslandığında büyük bir uçurumun oluştuğunu söyledi. Ardından Başkan Bozbey, “Paranız varsa sağlığınız var. Ne yazık ki ülke olarak bu noktaya geldik” dedi.
“SAĞLIKLI YAŞLANMA MODELİNE İHTİYACIMIZ VAR”
Dünya Sağlık Örgütü’nün orta yaş sınırını 75’e çektiğini hatırlatan Başkan Bozbey, yurt dışında 25-30 yaşlardan itibaren “sağlıklı yaşlanma” modelinin benimsendiğini belirtti. Daha sonra Başkan Bozbey, “Yurt dışından gelen 85 yaşındaki biri bizden daha dinç. Bu, sistemli bir yaşam ve bilinçli bir sağlık yaklaşımının sonucudur” diye konuştu.
“YEREL YÖNETİMLER EMEKLİNİN YANINDA”
Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak, emeklilere bayram dönemlerinde destek olmaya çalıştıklarını belirten Başkan Bozbey, bunun yeterli olmadığını da ifade ederek “Sosyal tesislerle emeklilerin bilgi birikimlerini paylaşabilecekleri, sosyal faaliyetlerini sürdürebilecekleri alanlar oluşturmak zorundayız” dedi.
Bozbey son olarak, emekliliğin bir kenara çekilme değil, topluma katkı sunma dönemi olması gerektiğini vurgulayarak, “Emekli olup artık hiçbir iş yapmayacak kişi olarak görülmemeli. Tam tersine, deneyimini ve bilgisini toplumla paylaşacak bireyler olarak değerlendirilmeli” dedi.
AYRINTILAR GELİYOR...