Kış mevsiminde, havaların soğumasına bağlı olarak ev, iş yeri, alışveriş merkezi, toplu taşıma araçları gibi kalabalık alanlar genellikle yeteri kadar havalandırılmamaktadır. Klima, elektrikli soba ve kaloriferler ile ısıtılan bu alanlar, nemsiz kalarak cildin kurumasına ve çatlamasına neden olur. Bu durum da çeşitli egzama türlerini tetikleyebilir. Bunun önüne geçmek için kapalı ve havasız ortamlarda oda nemlendiricileri kullanılabilir, kalorifer gibi ısıtıcıların üzerine ıslak havlu veya kap içerisinde su konulabilir ve ortam, günün belli saatlerinde havalandırılabilir.
Cildin, özellikle de yüzün kurumasını engellemek amacıyla krem içerikli yağlı sabun veya jeller kullanılabilir. Soğuk havalarda sokağa çıkmak ve yürümek gerekiyorsa, özellikle kuru cilde sahip olanlar mutlaka nemlendirici krem kullanmalıdır. Ayrıca dış ortamda; yolda, otobüste, metroda veya ofiste, eller ve yüzdeki kuruluk fark edildiği anda nemlendirici krem uygulanmalıdır.
Yağlı ciltler soğuğa karşı dayanıklıdır. Ancak nem dengesini sağlamakta sıkıntı yaşar. Yağlı ciltlere sahip olanlar, yağ içerikli kremler kullanmak yerine nemlendirici kremler kullanmalı, bunu da gün içerisinde değil, uyumadan önce yapmalıdır.
Kış aylarında doğru beslenmek, cildin ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri almak, cildin daha sağlıklı olmasını sağlar. Böylelikle yapılacak cilt bakımları da daha etkili olur. Kış aylarında cilt daha çok Omega 3’e ihtiyaç duyduğu için balık tüketilmelidir. Ayrıca taze sebze ve meyveler de sofralardan eksik edilmemelidir. Sağlıklı beslenme ile cildin ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve doymamış yağların dengesini sağlanarak, cildin parlaklık kazandığı unutulmamalıdır.
Özellikle sabahları uykudan uyandıktan sonra eller ve yüz yıkanırken sıcak su ile başlanıp, durulama sırasında soğuk su kullanılabilir. Bu durum yüzde şok etkisi yaratarak kan dolaşımını hızlandırır. Bu sayede yağ ve ter bezleri harekete geçerek cildi yumuşatır. Bu andan itibaren nemlendirici krem kullanılacaksa içeriğinin bitkisel protein ve peptit olduğuna dikkat edilmelidir. Bu içeriklere sahip kremler cildin daha çok nefes almasını sağlar.
Soğuk kış aylarında sıcak banyo cazip görünebilir. Ancak ortalama 20 dakikadan sonra sıcak su cildin yağ dengesini yok etmeye başlar. Bu nedenle kışın da duş alırken suyun sıcaklığı düşürülmeli ve banyo süresi 20 dakikayı geçmemelidir. Ayrıca banyondan sonra vücuda nemlendirici kremler uygulanabilir.
Dudakların yağ üretme özelliği olmadığından, ciltte kuruma eğilimi en fazla olan bölgelerdir. Bu nedenle özellikle dudaklarının kuruluğundan şikayetçi olanlar, balm adı verilen ürünleri kullanabilir. Uyku öncesi de nemlendirici krem uygulayabilir. Kuruyan dudaklar tükürükle ıslatılmamalıdır.
Kışın, soğuktan en fazla eller etkilenir. Ellerin soğuk su ve deterjan ile temasının söz konusu olduğu durumlarda mutlaka eldiven kullanılmalıdır. Sonrasında ellere nemlendirici krem sürülerek bakım yapılmalı ve çatlamalar önlenmelidir.
Kışın soğuk havaya bağlı olarak ciltte özellikle de yüz bölgesinde oluşan kuruma ve pullanmalar, fondöten uygulamaları ile kapatılmaya çalışılmamalıdır. Bu işlemler cildin daha kötü görünmesine sebep olur. Böyle durumlarda cilde peeling uygulanabilir. Anti-aging etkili, nemlendirici içerikli gece kremleri kullanılabilir. Peeling için en doğru zamanın kış mevsimi olduğu unutulmamalıdır.
Kışın cilt sağlığı için kullanılan tüm ürünlerin besleyici değerlerinin yüksek olduğuna dikkat edilmeli, her bölge ve cilt tipi için uygun ürünler kullanılmalıdır. Cilt, her şeye rağmen soğuk havadan etkilenmeye devam ediyor, görünümü giderek kötüleşiyorsa mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurulmalıdır.