HABER: MAHMUT VURAL
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi, Kestel Soğuksu ve Seymen Mahalleleri’nde yapılması planlanan Sanayi ve Depolama Alanı’na ilişkin açtığı davayı kazandı. Bursa 4. İdare Mahkemesi, davaya konu planların “yasal dayanağı kalmadığı” gerekçesiyle iptaline karar verdi.
Bu kapsamda İMO Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem konu hakkında Bursa Akademik Odalar Birliği’nde açıklamalarda bulundu. Erdem, “Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmesi sebebiyle, yasal dayanağı kalmayan davaya konu planlarda hukuka uygunluk bulunmadığından iptaline karar verilmiştir. İlgili kamu kurumlarının, telafisi mümkün olmayan kamu zararlarının önüne geçmek için derhal harekete geçmesi gerekmektedir” dedi.
“YARGI SÜRERKEN İNŞAAT DEVAM ETTİ”
Erdem, yargı süreci devam ederken bölgede altyapı çalışmalarının sürdürülmesini eleştirdi. Ardından Erdem, şu ifadeleri kullandı:
“Defalarca yaptığımız yazılı ve sözlü uyarılara rağmen Kestel Soğuksu bölgesinde inşaat süreçleri devam etti. Oysa Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan ve bizim de içinde yer aldığımız 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı tamamlanmadan hiçbir imar faaliyetine izin verilmemesi gerekir. Tarım alanları üzerine sanayi bölgeleri kurmak bu kente yapılabilecek en büyük kötülüktür.”
“BU DURUM AÇIKÇA KAÇAK YAPILAŞMADIR”
İMO Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem, Soğuksu bölgesindeki altyapı faaliyetlerinin hukuken kaçak yapı statüsünde olduğunu belirtti. Ardından Erdem, “Henüz resmi ruhsatı bulunmayan bir bölgede, yargı süreci devam ederken yapılan altyapı çalışmaları açıkça kaçak yapılaşmadır ve suçtur. Sıradan vatandaşa ‘kaçak yapı yapma’ derken, güçlü kişi ya da kurumların hukuksuz uygulamalarına göz yumulması adalet duygusunu derinden yaralar” ifadelerini kullandı.
“KAÇAK YAPIYLA MÜCADELE GÜÇLÜDEN BAŞLAMALI”
Kaçak yapılaşmanın Bursa’nın en önemli sorunlarından biri olduğunu vurgulayan Erdem, “Kaçak yapılaşma ile mücadele, önce güçlünün hukuksuz uygulamalarından başlamalıdır. Aksi halde kentte adalet duygusu zedelenir. Yerel yönetimler ve merkezi idare bu konuda siyaset üstü bir anlayışla hareket etmelidir” şeklinde konuştu.
Açıklamada ayrıca, mevcut Organize Sanayi Bölgeleri’nde (OSB) doluluk oranı tamamlanmadan yeni sanayi alanlarının açılmasının “şehir planlaması açısından büyük bir hata” olduğu vurgulandı.
“SANAYİ VİZYONU, ÜRETİMDEN ARSA TİCARETİNE DÖNÜŞTÜ”
Erdem, Bursa’daki sanayi anlayışının üretimden çok arsa rantına dönüştüğünü belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Ne yazık ki Bursa’da sanayi vizyonu üretim yerine sanayi arsası üretimine dönmüştür. Bu durum, hem kentin doğal yaşamını hem de kaynaklarını olumsuz etkilemektedir. Artık nicelik olarak büyüyen değil, nitelik olarak derinleşen bir sanayiye ihtiyaç vardır. Yeşil sanayiye, kendi enerjisini üreten ve teknolojiye dayalı üretim modeline geçilmelidir.”
“BURSA’NIN SU VE TARIM VARLIKLARI TEHLİKEDE”
Bursa’nın su kaynaklarının kritik bir eşikte olduğuna dikkat çeken Erdem “Yaşamın sürdürülebilmesi için su, tarım, yeşil alan, ulaşım ve altyapı gibi unsurların önemi her geçen gün artıyor. Bursa barajlarının neredeyse sıfırı tükettiği, planlı su kesintilerinin yaşandığı bugünlerde, tarım alanlarını sanayiye açmanın ne kadar yanlış olduğunu herkes daha net görüyor” şeklinde konuştu.
“BURSA’DAN ALMANIN DEĞİL, BURSA’YA VERMENİN ZAMANI”
Son olarak Erdem yetkili kurumlara mahkeme kararının gereğini derhal yerine getirme çağrısı yaptı. Erdem “Mahkemenin iptal kararının gereği zaman kaybedilmeden uygulanmalıdır. Aksi halde sürecin takipçisi olacağız.