HABER: MAHMUT VURAL
Art arda yaşanan depremler Türkiye’nin deprem gerçeğini yeniden gündeme taşıdı. Bursa özelinde değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, kentin jeolojik yapısına, zemin özelliklerine ve riskli yapı stokuna dikkat çekti.
Konu hakkında Jeoloji Mühendisleri Odası eski Başkanı Engin Er ve İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem Bursa Saati’ne açıklamalarda bulundu.
“BURSA HER YERDEN ETKİLENİYOR”
Jeoloji Mühendisleri Odası eski Başkanı Engin Er, Türkiye’nin dört bir yanındaki fay hatlarının aktif olduğunu hatırlatarak, “Marmara’da, Ege’de, Kahramanmaraş’ta, Hatay’da yaşadığımız gibi bu ülkenin her yerinde her an deprem olabilir. Bursa da bu riskten bağımsız değil. Etrafımızdaki bütün fay hatları canlı ve harekete geçtiğinde bizi doğrudan etkiliyor” dedi.
“BURSA HER YERDEN ETKİLENEBİLİR”
Engin Er, Bursa’nın çevresindeki depremlerden bile etkilendiğini vurguladı. Ardından Engin Er, “İstanbul’da 5 büyüklüğünde deprem oldu, Bursa sallandı. Simav’da 6 büyüklüğünde deprem oldu, insanlar sokaklara döküldü. Yani Bursa’yı etkileyen çok geniş bir deprem havzası var. Kentimizin deprem bölgesi olduğu gerçeğini asla unutmamalıyız” diye konuştu.
“BURSA’DA DA ZEMİN FAKTÖRÜ ÇOK KRİTİK”
Depremlerde en önemli faktörün zemin olduğunu hatırlatan Engin Er, “6 Şubat depremlerinde merkez Kahramanmaraş’tı ama en büyük yıkım Hatay’da yaşandı. Bunun nedeni zeminin özellikleriydi. Bursa’da da zemin faktörü çok kritik. Eğer doğru planlama yapılmazsa en küçük sarsıntı bile büyük yıkımlara yol açabilir” ifadelerini kullandı.
“DENETLEME ŞART”
Engin Er, yapıların denetimindeki eksikliklere de dikkat çekerek, “Projelerin hazırlanmasından uygulamaya kadar her aşamanın ciddi şekilde denetlenmesi lazım. Maalesef hem merkezi yönetimde hem de yerel yönetimlerde bu konuda eksikler var. Depremi durduramayız ama yıkımı engellemek elimizde" şeklinde konuştu.
“BURSA İSTANBUL’DAN DAHA TEHLİKELİ”
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem, Bursa’nın deprem riskinin altını çizerek, “Bursa, İstanbul’dan çok daha tehlikeli bir noktada. İstanbul kadar gündemde olmuyoruz ama riskimiz daha yüksek. Deprem bize aslında açıkça sesleniyor: ‘Ben geliyorum, siz kendinizi dönüştürün.’ Bunu görmezden gelemeyiz” dedi.
“YAPI STOĞUNUN YÜZDE 65’İ RİSKLİ”
Erdem, Bursa’daki yapıların önemli kısmının riskli olduğunu vurgulayarak, “Kentteki yapı stoğunun yaklaşık %60-65’i riskli durumda. Bu da yaklaşık 400 bin bina demek. Elbette hepsi yıkılacak anlamına gelmiyor ama 20 bin civarında bina doğrudan göçme riski taşıyor. Bu çok ciddi bir tablo” açıklamasında bulundu.
“ 5 YILDA DÖNÜŞÜM MÜMKÜN”
Kentsel dönüşüm sürecinin hızlandırılması gerektiğini belirten Erdem, “Eğer iyi bir planlama yapılırsa ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile ortak bir çalışma yürütülürse Bursa’daki göçme riski taşıyan binaların tamamı 5 yıl içinde dönüştürülebilir. Yeter ki irade ortaya konulsun” dedi.
“ÖNCELİĞİMİZ CAN KAYBINA YOL AÇACAK BİNALAR OLMALI”
Erdem son olarak şunları söyledi:
“Bursa’da riskli binaları mahalle mahalle, sokak sokak tespit etmeliyiz. Önceliğimiz can kaybına yol açacak binalar olmalı. Bu envanter çalışması yapılmadan dönüşümde başarı sağlanamaz. Bursa’nın deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve hızlı adımlar atması gerekiyor.”