HABER: MAHMUT VURAL
Türkiye’de son günlerde depremler artış gösterdi.
Özellikle Marmara Bölgesi’nden ve Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde devam eden depremler endişe yarattı.
Bu kapsamda Jeofizik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Bursa Akademik Odalar Birliği’nde (BAOB) açıklamalarda bulundu.
“MARMARA KENDİ KENDİNE ÇALIŞAN BİR MEKANİZMA”
Jeofizik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi 2. Başkanı Doç. Dr. Mustafa Şenkaya, küçük ölçekli depremlerin büyük sarsıntıların enerjisini azaltamayacağını belirterek, “7 üzeri bir depremin enerjisini 5 büyüklüğündeki sarsıntılarla boşaltmak istiyorsanız, bin tane deprem gerekir. Bu mümkün değil” dedi.
Marmara’daki sistemin kendi dinamiği içinde işleyen canlı bir mekanizma olduğunu vurgulayan Şenkaya, “Bu nedenle dış tetiklemeye gerek yok. Marmara zaten kendi içinde aktif bir şekilde çalışan bir fay hattına sahip” diye konuştu.
“BURSA, ÇİFTE FAY TEHDİDİ ALTINDA”
Sındırgı depremiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Şenkaya, “Sındırgı depremi 1970 Gediz Depremi öncesinde görülen örüntülerle büyük benzerlik gösteriyor. Bu bize, büyük depremlerin kendine özgü karakteristik davranışlar sergilediğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
“BURSA BÜYÜK BİR DEPREMLE KARŞI KARŞIYA”
Şenkaya, “Bursa gerek Marmara’dan gerek Gediz’den olabilecek büyük bir deprem tehlikesiyle karşı karşıya” diyerek, kentin iki aktif fay hattının arasında bulunduğuna dikkat çekti.
“BURSA’NIN TEHLİKESİ İSTANBUL’DAN DAHA KARMAŞIK”
Bursa’nın deprem riskinin İstanbul’a göre daha karmaşık bir yapıya sahip olduğunu dile getiren Şenkaya şunları söyledi:
“Esasında Bursa'nın deprem tehlikesi İstanbul'dan daha karmaşık ve daha fazla. İstanbul'daki sorun, yapı stoğunun sismik riski kontrol edememesi. Orada tehlike yaratan fayı biliyoruz: Kuzey Anadolu Fayı. 7’nin üzerinde deprem üreteceği açık, ancak bilinen bu risk yönetilemiyor. Bursa’da ise tehlikeyi tam olarak anlayabilmek için daha fazla yer bilimsel ve sismik çalışma yapılması gerekiyor.”
“BÜYÜKŞEHİR’İN ÇALIŞMASI İYİ BİR BAŞLANGIÇ”
Şenkaya, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı “can kaybı analizi” çalışmasını olumlu bulduğunu ifade ederek, “Bu çalışma iyi bir başlangıç. Ancak geçmişte ne yapıldığından çok, bundan sonra neler yapabileceğimize odaklanmalıyız. Daha fazla sondaj, daha fazla sismik analiz yapılmalı. Tehlikeyi net şekilde belirlememiz gerekiyor” dedi.
“YAPI STOĞU VE KENTSEL DÖNÜŞÜM EN KRİTİK ADIMLAR”
Bursa’da yapı stoğunun güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Şenkaya, 2 temel yol bulunduğunu söyleyerek, “Birincisi kentsel dönüşüm, ikincisi ise yerinde güçlendirme. Yerinde güçlendirme genellikle göz ardı edilen bir yöntem ama çok etkili olabilir. Maraş depremlerinde en fazla hasarın görüldüğü yapılarda iki temel sorun vardı: kısa kolon ve yumuşak kat. Bursa’daki binalarda da bu riskleri dikkate alarak güçlendirme yapılmalı” diye konuştu.
“ÖNÜMÜZDEKİ YILLAR KRİTİK”
Son olarak bölgesel riskin ciddiyetine dikkat çeken Şenkaya, “Önümüzdeki birkaç yıl içinde Bursa, hem Marmara hem de Gediz faylarından kaynaklı büyük bir deprem tehlikesiyle karşı karşıya. Bu dönemi kaybetmemeliyiz” ifadelerini kullandı.