Ekonomi

Memur-Sen Başkanı: "Hakem heyetine hükümetin başvurmasını tavsiye ederiz"

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin Kamu Görevlileri Hakem Heyeti’ne başvurma sürecine ilişkin, "Tavsiyemiz hakeme bizim değil, hükümet tarafının gitmesidir. Ama burada bu konuyu yetkili kurullarımızla sonuna kadar tartışacağız" dedi.

Yaklaşık 4 milyon memur ve 2 buçuk memur emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde takvim işliyor. Kısmi anlaşma ile biten müzakere sürecinin sonucunda 11 hizmet kolunda anlaşma sağlanırken, genele ilişkin zam teklifinde ise uzlaşma sağlanamadı.
Sürecin ardından istişare toplantısı yapan Memur-Sen yetkilileri, yapılan istişarenin arından basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada bir konuşma gerçekleştiren Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen olarak tekliflerini kamuoyuna ilk sundukları tarih olan 24 Temmuz'dan bu yana kamu görevlilerinin birikmiş sorunlarını çözmenin ve uzlaşmanın sağlanması gereken yerin toplu sözleşme masası olduğunu ifade ettiklerini kaydetti.
Yalçın, buna rağmen Kamu İşveren Heyeti tarafından kendilerine yapılan teklifleri yeterli bulmadıklarını, memur ve memur emeklisinin taleplerini karşılamadığından ötürü reddettiklerini sözlerine ekledi.


Kamu görevlilerinin hakkını savunma noktasında önemli bir irade ortaya koyduklarının altını çizen Yalçın, "Yasanın bize tanıdığı süre içerisinde tüm sınırları zorladık. Örgütlü gücümüzü eylemliliğimize dönüştürdük. Hakkımızı almak için meşru olan her yolu denedik. 81 ilde basın açıklamaları, Çalışma Bakanlığı önünde açıklama, 11 sendikamızın her birinin Ankara'da farklı noktalarda açıklamaları, eylemleri, sosyal medya gündemini altı gün boyunca ilk sırada tutarak bu konuda kamuoyunun gündemini belirleme yüz binlerce kamu görevlisinin katılımıyla başta ulaşım hizmetleri olmak üzere bütün sektörlerde Türkiye genelinde iş bıraktık, hayatı durdurduk" şeklinde konuştu.

"8. Dönem Toplu Sözleşmesi Türkiye emek tarihine en kapsamlı toplu sözleşme olarak geçebilirdi"
Hizmet kollarında sendikaların uzlaşmaya vardığını hatırlatan Yalçın, genele ilişkin de birçok kazanım elde ettiklerini kaydetti. Yalçın, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Hizmet kollarında sendikaların mücadelesi sonuç verdi ve sendikaların tümü toplu sözleşme metinlerini bağıtladılar. Genele ilişkin görüşmelerde her ne kadar oransal zam, taban aylığa zam, refah payı, kira yardımı, bayram ikramiyesi, eş ve çocuk yardımı gibi temel konularda uzlaşma sağlanamadıysa da; mücadelemiz sonucu mühendislerden akademisyenlere, şube müdürlerinden şef ve amirlere, avukatlardan uzmanlara, ek ödemelerden tazminatlara kadar birçok konu yanında bir yenilik olarak yardımcı hizmetler ve genel idari hizmetlere ilişkin uzlaşılan maddeleri Sayın Bakan ile imzaladığımız toplantı tutanağına kaydettik. Bu toplantı tutanağında geçenlerle birlikte adil bir teklifle gelinseydi, 8. Dönem Toplu Sözleşmesi Türkiye emek tarihine en kapsamlı toplu sözleşme olarak geçebilir, böylece gelirde adalet, ücrette denge ve kamuda iş barışı sağlanabilirdi."
Yalçın, 4688 sayılı yasaya ilişkin de eleştirilerde bulunarak, yasanın mevcut yapıda taleplere karşılık vermediği ve bu yasa çerçevesinde bir daha toplu sözleşme müzakerelerine katılmayacaklarını ifade etti.

"Hala üç gün var. Memurun beklentileri karşılansın"
Önlerinde Kamu Görevlileri Hakem Heyeti sürecinin olduğunu kaydeden Yalçın, "Bizim için atılacak yeni bir adım kalmadı, 7 milyona yakın memur ve emekli için yapılabilecek bir şey varsa, inisiyatif hükümettedir. Hala üç gün var. Memurun beklentileri karşılansın, umutsuzluk umuda dönüşsün. Ortaya çıkan duruma ne rızamız ne de tahammülümüz var. Mücadelemiz de itirazımız da devam edecek" diye konuştu.

"Tavsiyemiz hakeme bizim değil, hükümet tarafının gitmesidir"
Kamu Görevlileri Hakem Heyeti'ne ilişkin sürece de değinen Yalçın, "Gelinen noktada başka bir çare var mı? Onu tartışacağız. Yetkili kurullarımızla bu konuyu tartışacağız. Tavsiyemiz hakeme bizim değil, hükümet tarafının gitmesidir. Ama burada bu konuyu yetkili kurullarımızla sonuna kadar tartışacağız. Çünkü bir sıkışmışlık bir darboğazın içerisine bırakıp ve zorunlu olarak tahkime yönlendiren bu süreç çıkmaz sokaktır. Yetkili organlarımıza değerlendirdikten sonra bu konuya ilişkin oturur bir karar veririz. Önümüzde üç günlük süre var" ifadelerine yer verdi.