HABER: MAHMUT VURAL
TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şubesi’nin Mimarlar Haftası kapsamında düzenlediği “Bursa’nın 20. Yüzyılına Bakış” mottolu Docomomo_tr paneli Bursa Akademik Odalar Birliği’nde (BAOB) düzenlendi.
Panele Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, Docomomo_Türkiye Yürütme Kurulu Eş Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yıldız Salman Docomomo_Türkiye Yürütme Kurulu Eş Başkanı Elvan Ebru Omay Polat katıldı.
Kısa bir açılış konuşması gerçekleştiren Mimarlar Odası Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek panele katılanlara teşekkür etti.
“20. YÜZYIL MİRASI AYRINTILI ÇALIŞILMALI”
Panelin moderatörlüğünü üstlenen Docomomo_Türkiye Yürütme Kurulu Eş Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yıldız Salman, konuşmasında modern mimarlık mirasının uluslararası ölçekte ele alınması gerektiğini vurguladı.
Salman, 20. yüzyıl yapılarının yalnızca estetik değil, toplumsal ve kültürel bağlamlarıyla da değerlendirilmesigerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bu dönemin yapıları, yalnızca betonarme örnekleriyle değil; kentleşme, enerji, ulaşım ve toplumsal dönüşüm süreçleriyle birlikte ele alınmalı. Çünkü yirminci yüzyıl, kendi iç hızında dönüşen ve kimi zaman kendi mirasını da yok eden bir yüzyıldı.”
“KORUMA YASALARI 20. YÜZYIL MİMARİSİNİ KAPSAMIYOR”
Panelde Türkiye’ye özgü sorunlara değinen Docomomo_Türkiye Yürütme Kurulu Eş Başkanı Elvan Ebru Omay Polat, mevcut koruma yasalarının modern mimarlık örneklerini yeterince kapsamadığını söyledi.
Polat, özellikle kentsel dönüşüm uygulamalarının bu yapıların korunmasını zorlaştırdığını belirterek şunları ifade etti:
“Yasalarda 19. yüzyıl sonuna kadar olan yapıların korunmasına dair hükümler var.
Ancak 20. yüzyıl yapıları için aynı detayda bir koruma tanımı yok. Bu da modern mimarlık örneklerinin ilk feda edilen yapılar olmasına yol açıyor”
Polat, Türkiye’de 1930’lu yıllardan itibaren inşa edilen pek çok önemli yapının “koruma kapsamı dışında” kaldığını, bazı tescil kararlarının ise “değer tanımlanmamıştır” gerekçesiyle kolayca kaldırılabildiğini dile getirdi.
“BETON MİRAS DA TARİHİN BİR PARÇASI”
Panelde ayrıca, betonun tarihi bir malzeme olarak korunması gerektiği vurgulandı. Dr. Yıldız Salman, betonun sıradan bir malzeme olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, “Tarihi beton yapılar da mimarlık mirasının bir parçasıdır. Onları yalnızca işlevsellik açısından değil, tarihsel bağlamıyla da değerlendirmeliyiz” dedi.
Salman, beton mirasın korunmasına yönelik uluslararası belgelerin ve rehberlerin ücretsiz erişime açık olduğunu hatırlatarak, bu alanda disiplinler arası iş birliğinin önemine dikkat çekti.
“YEREL MİMARİ VE MODERN DÖNÜŞÜM BİR ARADA ELE ALINMALI”
Panelde Salman, değerlendirmelerde, yerel mimarlık unsurlarıyla modern mimarlığın birleştiği noktaların korunmasının önemine de vurgu yaptı.
Ardından Salman, “Binaları yıkmak, 20. yüzyıldan kurtulmak anlamına gelmiyor. Çünkü yollar, altyapılar, kavşaklar, hatta trafolar bile bu dönemin mirasıdır” şeklinde konuştu.