Genel

Özgür Özel ‘baş sorumlu' diyerek işaret etti

CHP tarafından düzenlenen ''Millet İradesine Sahip Çıkıyor'' mitingine Bolu ev sahipliği yaptı. CHP lideri Özgür Özel, mitinge katılan vatandaşlara seslendi. Kartalkaya'da 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangını faciasını hatırlatan Özel, iktidara ve Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy'a tepki gösterdi.

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından her hafta çarşamba günleri İstanbul’un bir ilçesinde, her hafta sonu ise Türkiye’nin farklı illerinde düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin bu haftaki adresi Bolu oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mitinge katılan on binlerce vatandaşa seslendi. Bolu Kartalkaya'da 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangını faciasını hatırlatan Özel, iktidara ve Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy'a tepki göstererek "Kimseyi korumayın, kimseyi sakınmayın, izin vermeyerek sorumluların yargılanmasına engel olmayın dedik. Bunların hepsini yaptılar, halen daha baş sorumlu bakanı orada tutuyorlar, koruyorlar, yazıklar olsun." dedi.

CHP’nin Silivri’de tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim talebiyle her hafta Türkiye’nin başka bir ilinde düzenlediği ''Millet İradesine Sahip Çıkıyor'' mitinglerinin 59'uncu adresi Bolu oldu. Mitingin yapılacağı Bolu Valilik önü, polis barikatları ile kapatıldı. Miting alanına Türk Bayrağı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP bayrakları asıldı.

Saat 18.00’da Bolu Valilik önünde başlayan büyük buluşmada, on binlerce vatandaşa seslenen Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkan ifadeler şöyle:

- Yiğitler diyarı, Bolu'ya geldik. Tarihi kadim, toprağı bereketli, insanı yürekli Bolu'dayız. Sıkıntıların çok olduğu, derdin çok olduğu, ama umudun yok olmadığı, umudun sizlerin sayesinde ayakta olduğu bir sürecin içindeyiz. Bolu'dayız, meydandayız. Biraz önce belediye başkanımızı, il başkanımızı dinlerken ya da Bolu'dan her bahis geçtiğinde bir Bolu Bey'i hatırlanır, bir Köroğlu hatırlanır. Şöyle bakıyorum meseleye. Bugünün zalimlerine Bolu Bey'i olmaya ne var? Bolu Bey'i olmak için bir kötü yürek bir de tüfek lazım. Ama Köroğlu olmak için bir Köroğlu, bir kırat, bir de arkanda millet gerek millet gerek. Öyle on binler, arkanda binler varken, omuz omuzayken Bolu'yla hep birlikteyken o kötülükten medet umanlar, utansınlar, sıkılsınlar. Biz iyi insanlarla, yürekli, namuslu insanlarla birlikte mücadele etmeye, direnmeye ve hep birlikte başarmaya kararlıyız.

- Bolu mitinginin bir özelliği de biz mitinglere genel başkan yardımcılarımız, parti meclisi üyelerimiz, milletvekillerimizle gidiyoruz. Ama bugün Bolu'da tam kadroyuz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin tüm milletvekilleriyle aranızdayız. Yanınızda her birisi, her birisi birbirinden kıymetli, değerli, bu zorlu süreçte Meclis'te mücadele eden, sahada mücadele eden, saldırılara karşı göğüs göğüse mücadele eden, görev verilince görev yerine koşan, olmadı memleketine koşan saldırılarda baba ocağını korumak için göğsünü siper eden milletvekillerime, grubumuza huzurunuzda teşekkür ediyorum.

"Yapılacak ilk seçimle birlikte iktidar olduğumuzda iktidarın da gücüyle Bolu'yu onlarla birlikte bir kez daha ayağa kaldıracağız"

- Tanju Başkanımız bu grupta birlikte mücadele ettiğimiz, daha sonra 1989'dan beri alamadığımız Bolu'yu Belediye Başkan adayı olarak yüzde 50'nin üzerinde oyla kazanan, yeniden aday olduğunda bu sefer kendi rekorunu da kıran, her gün her dakika Bolu'ya hizmet için çırpınan benim çok değer verdiğim bir kardeşim. Sadece son 18 ayına baktım. Marifet iltifata tabii. Mutlaka bundan önceki beş yıl yapılanları siz Bolulular değerlendirdiniz ve ona rekor oyla destek destek verdiniz. Ben de son bir buçuk yılda ne yaptığına baktım.

- Bundan sonraki süreçte de hem Tanju başkanımız, hem milletvekilimiz, hem il başkanımız, ilçe başkanımız el ele, omuz omuza, hep birlikte Bolu için çalışmaya devam edecekler. Bolu için ne yapmak isterlerse şimdi yanlarındayız. Ama yapılacak ilk seçimle birlikte iktidar olduğumuzda iktidarın da gücüyle Bolu'yu onlarla birlikte bir kez daha ayağa kaldıracağız. Söz veriyoruz.

"Bolu'ya verilip de tutulmayan sözler var"

- Bizim belediye hizmetlerimiz ortada ama Bolu'ya verilip de tutulmayan sözler var. Yıllardır 600 yataklı hastane derler. 2023'te 600 yataklı hastanenin açılışını yapacağız diye bu meydanda defalarca söz verdiler. Yıl 2025 400 yataklıyı şimdi ölçek küçülttüler. Daha az yataklı bir hastanenin sözünü veriyorlar. Eski sözlerini tutmayanlar. Bolu'nun bereket fışkıran toprakları var. 1.1 milyon dekar ama perişan ettikleri için çiftçiyi 2020'de 10 bin dekar sebze tarlası varken 5 bin dekara düşmüş. Bolu dört yılda yarı yarıya sebze üretiminden vazgeçmiş. Kasım ayında güya kasımı bekletiyorlar. Bu seneki büyük don felaketi Bolu'yu da perişan etti ama beklentilerin çok gerisinde bir destekleme için kasım ayını bekletiyorlar. Türkiye'de ortalama çiftçi yaşı 58. Bolu'da 60. Gençler topraktan kaçar olmuş. Genç yaşta çiftçilik yapan her dört kişiden üçü 'seneye asgari ücretli iş bulursam çiftçilik yapmayacağım' diyor.

"Ankara İl Kongresi'ndeki rozeti takana kadar Kartalkaya yangınında vefat sayısını gizli tutmaya çalışıyorlardı"

- Her şeyden bir beka sorunu üretenlerin milleti bununla korkutanların esas tedbir alması gereken meselenin kendisi de tam burada. Bolu'nun altıda biri ormanlarla kaplı bu iktidar kadına iyi gelmiyor, çocuğa iyi gelmiyor, doğaya iyi gelmiyor, maalesef ormana da iyi gelmiyor. Tam 2004-2024 arası ortalama 788 yangın çıktı ve geçen sene son 20 yılda yanan kadar ormanı maalesef Bolu kaybetti. Tabii bir yandan yangınlar olunca yangın uçaklarından helikopterlerden bahsediliyor. 'Üç büyük uçak daha olsa bu yangın hemen kontrol altına alınırdı' diye konuşanlara sadece şunu hatırlatıyorum. 19 Mart darbesi için harç aldıklarını kendileri itiraf ettikleri 'rezervleri bugünler için tuttuk, bugünlerde yaktık' dedikleri parayla üç değil, 3 bin tane yangın söndürme uçağı alınıyordu. Memlekete yaptıkları kötülüğü bir de bu tarafıyla görmek mümkün.

- Bolu'dan Karabük'e uzanan Gerede çayına yapılan ihaneti Bolu milletvekillerimiz yıllardır dillerinde tüy bitercesine anlatıyorlar. 350 kat artan bir kirlilik var. Cennet Bolu vahşi madencilikle boğuşuyor. Mengen'in bu konudaki sesini duyuyoruz. Oradaki ÇED sürecine yönelik mücadeleyi duyuyoruz. Mengen'de vahşi madenciliğe karşı verilen mücadelenin sonuna kadar arkasındayız. Mengen'in sonuna kadar yanındayız.

- Bu güzel akşamın en keyifsiz konusu şüphesiz Kartalkaya yangını. Maalesef 36'sı bebek ve çocuk, 78 canımızı kaybettik. Türkiye'nin yüreği yandı. En çok da Bolu'nun yüreği yandı. O gün bütün programlarımızı iptal edip biz buraya koşarken birileri Ankara İl Kongresi'ndeki rozeti takana kadar vefat sayısını gizli tutup, 6'da, 10'da tutup açıklamamaya çalışıyorlardı. Sabah 9'u çeyrek gece Tanju Başkan, milletvekilimiz, il başkanımız gerçek rakamın 60'ın üzerinde olduğunu söyledi ama Ankara İl Kongresi bitene kadar rakamı sakladılar. Güle oynaya rozet taktılar. Ondan sonra gerçekleri açıklamak zorunda kaldılar. O gün ilk görevlendirilen Bolu'nun evladı olan, her birisi bağımsız iyi eğitimli yedi kişilik bilirkişi heyeti verilen üç günlük sürede sorumlulukları saptadı, raporunu hazırladı, teslim etmeye gitti. Baktılar bilirkişi heyeti, 'İl Özel İdaresi, Turizm Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı' diyor. Ne yazıyorsa onu vermişler. Aldılar bilirkişi raporunu, 'Bunu böyle teslim alamayız. Buradan bizim bakanları çıkarın. Buraya bakanlığı kaldırın. Bolu Belediyesini yazın' dediler. Biz böyle yargınlarda böyle felaketlerde bu meseleni siyaset üstü ele alınmasını isteriz.

"Hala daha baş sorumlu bakanı orada tutuyorlar, koruyorlar. Yazıklar olsun"

- Açık açık ilk gün, 'Sorumluluk kimdeyse sonuna kadar gidilsin' dedik. Ama o gün yaptıkları işle dışarıdan heyet getirmelerle ve pek çok talebe rağmen yani Danıştay'da Daire Başkanı'nın yüreği yanmış, anlatıyor, Meclis'te konuşuyor, dinlerken herkesin dudakları titriyor. Bolu'da AK Parti'ye çok emek vermiş ailelerin canları yandı. Ortak talep şu: 'Kimseyi korumayın, kimseyi sakınmayın. İzin vermeyerek sorumluların yargılanmasına engel olmayın' dedik. Bunların hepsini yaptılar. Hala daha baş sorumlu bakanı orada tutuyorlar, koruyorlar. Yazıklar olsun. Adalet gelene kadar Kartalkaya ailelelerinin sizler yanında duruyorsunuz, bizler de yanlarında duruyoruz. Bundan sonra da yanlarında durmaya devam edeceğiz. İktidar olduğumuzda başta Soma Davası'ndaki 301 evladımızın adalet talebi olmak üzere Soma'dan Kartalkaya'ya kadar Hendek'i ile Afyon'uyla, Çorlusu'yla ve daha sayamadığım onlarcasıyla yüreğinde adalet talebi iktidar tarafından yönlendirilen bu yargıya takılan herkese söylüyorum. Yüreğinizi ferah tutun. Gün gelecek o davalar yeniden görülecek. Hak yerini bulacak, adalet yerini bulacak.

"Bolu'da bir tane fakir kalmayacak"

- Bugün enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK'e göre enflasyon aylık yüzde 3.2, yıllık yüzde 33 ama gerçek enflasyon ENAG ölçtüğünde yıllık yüzde 63. Arada yarı yarıya fark var. Maalesef bu yarı yarıya farkta emeklinin maaşından, asgari ücretlinin alacağı zamdan, memurun maaşından çıkıyor. Hesaplar TÜİK'e göre yapılıyor. TÜİK, Tayyibi üzmeyen İstatistik Kurumu'nun baş harflerini biliyorsunuz. Ama diğer tarafta yoksulluk artık katlanılamaz bir noktaya geliyor. Bakın bugün geçtiğimiz hafta açıklanan rakama göre resmi yoksulluk sınırı 91 bin lira oldu. Şu meydanda evine ayda 91 bin lira girenler bir kaldırsın. Girmeyenleri bir görelim. Bakın, bu meydan resmi rakamlara göre fakir. Ben soruyorum, 'Erdoğan sizi seviyor mu?' diye. Meydan 'hayır' diyor. Niye? Çünkü fakir sevmiyor. Herkes fakir olduğu için de Erdoğan hiçbirimizi sevmiyor. Ama size şunun sözünü veririm. Biz mevcut fakiri seviyoruz ama fakirliği sevmiyoruz. And olsun ki bu parti iktidar olacak. Bu meydanda bir tane fakir kalmayacak. Bolu'da bir tane fakir kalmayacak. Zor bir şey söylemiyoruz.

"Normalde AK Parti hiç ilişmese 8 çeyrek altını alıyor olsan bugün 58 bin alacaksın"

- Bu bir tercih, parayı ya yandaşlara yedirirsin, ya iktidarda kalmak için darbeye girişirsin ya da bu milletin közünün içine bakarsın. Ben de emekli çocuğuyum kardeşim. Emekli maaşının en düşüğü bunlar geldiğinde, bunlar geldiğinde tam 8 çeyrek altın alıyordu. 8 çeyrek altın. Bugünkü parayla hesaplayın. En düşük emekli maaşı 58 bin liraymış. Bugün 16 bin lira. Bakın daha temmuzda zamladılar. Normalde AK Parti hiç gelmese, sana ilişmese, sen 8 çeyrek altını alıyor olsan bugün 58 bin alacaksın. Asgari ücret 7 çeyrek altındı. Hiç ellemese asgari ücret bugün 50 bin liraydı. Öyle baktığınızda iki asgari ücret gelen ev, 100 bin lira para alıyor olsa, yoksulluk sınırı 91 bin liraysa, karı koca çalışan bir aile işte yoksulluktan, fakirlikten kurtuluyor. İki emekli maaşı giren ev bu yoksulluktan, bu fakirlikten kurtuluyor. Buradan açıkça ve net olarak söylüyoruz. AK Parti'nin geldiği ve sizden aldığı ne varsa onları size iade etmek halkın partisinin boynunun borcudur.

- Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu ülkeyi Avrupa Birliği’nin tam üyesi yapacağız. Enflasyonu onlar gibi yüzde 1,5 yapacağız. Bolu’nun çiftçisi de Atatürk’ün dediği gibi 'milletin efendisi' olacak, emeklisi de, asgari ücretlisi de onurlu bir yaşam sürecek.

Bu yılın ilk 9 ayının enflasyonu yüzde 25’i aştı, kendi rakamlarıyla. Asgari ücreti yılbaşında 22 bin lira yaptılar. Şimdi onun satın alma gücü o güne göre 16 bin 500’e düştü. Yalvarıyoruz, mücadele ediyoruz. Seçimde 'asgari ücrete dört kez zam yapabiliriz' diyenler yılda bir sefer veriyorlar. Onu da enflasyonun altında veriyorlar. Bir daha asgari ücretliye selam bile vermiyorlar.