Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 39. Olağan Kurultay'da oylanacak olan yeni parti programı taslağını kamuoyu ile paylaştı. Ankara’da düzenlenen “Güçlü Yurttaş, Güvenli Gelecek, Kazanan Türkiye Parti Programı Taslağı ve Yaklaşım Belgeleri Tanıtım Toplantısı” ile duyurulan taslak, dört temel başlık altında toplandı.
CHP Genel Merkezi'nde açıklanan parti programını CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke okudu.
Parti programı taslağı, 28–30 Kasım tarihlerinde Ankara Arena Spor Salonu’nda gerçekleşecek CHP 39. Olağan Kurultayında delegelerin oylamasına sunulacak.
"DEVLETTE ŞATAFATA DEĞİL, HİZMETE ÖNCELİK VERECEĞİZ"
Selin Sayek Böke'nin ardından söz alan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, programın temelini demokrasi üzerine kurduklarını belirterek, "Programımızın ana sütunlarından bir tanesi, demokrasidir. Bu program yeniden milli egemenliğe dayalı, hukuk devleti inşa etme kararlılığımızın nişanesidir" dedi.
Özel, devletin yurttaşların kontrolünde ve her an denetlenebilir olacağını vurgulayarak, "Her bir yurttaşın özgürlüğü ve kazanımları garanti altına alınacak. Her bir yurttaşın hukuk önünde eşit olduğu bir düzen kurulacak. Güçlü yurttaşların güçlü Meclis’ine dayalı kuvvetler ayrılığı ilkesini esas alan parlamenter sistem mutlaka kurulacaktır. Yurttaş güçlü oldukça sistem de güçlü olacak. Yüzde 3 seçim barajıyla halkın Meclis’teki temsilinde hakkaniyet sağlanacaktır. Siyasi partilerin Hazine yardımını yüzde 1 oy eşiğine indireceğiz. Siyasi Ahlak Kanunu’nu mutlaka çıkaracağız. Kamu İhale Kanunu’nu yeniden yazıp, suistimale izin vermeyeceğiz. Yolsuzlukla mücadeleyi hayatın merkezine yerleştireceğiz." dedi.
Devlet yönetiminde şeffaflık ve israfın önüne geçilmesi gerektiğini belirten Özel, "Siyasetin finansmanını mutlaka şeffaflaştıracağız. Devlette şatafata değil, hizmete öncelik vereceğiz. Devletin kurumlarında israfı söküp atacağız" ifadelerini kullandı.
EŞİT YURTTAŞLIK VE ALEVİ HAKLARI
Özel, demokrasiyi tüm kimliklere ve inançlara saygının gereği olarak gördüklerini belirterek Alevi vatandaşlara yönelik vaatlerini detaylandırdı:
"Eşit yurttaşlık hakkını mutlaka güvence altına alacağız. Aleviliğin bir inanç olduğu gerçeğini mutlaka hayata geçirecek, cemevlerine ibadethane statüsü kazandıracağız. Geçmişteki Alevilere yönelik tarihin kara lekeleriyle yüzleşecek, Madımak'ı utanç müzesi haline getirecek, Aleviler için eşit yurttaşlık ilkesini en önemli kazanım olarak tarihimizde olduğu gibi, tarihimizden gelen sorumluluğumuzla önümüzdeki kanun metinlerine ve anayasamıza nakşedeceğiz."
EKONOMİK BUHRAN VE YENİ EKONOMİ MODELİ
Konuşmasının ekonomi bölümüne geçiş yapan Özgür Özel, mevcut ekonomik durumu sert bir dille eleştirdi:
"Değerli arkadaşlar, bugün yurttaşlarımızın en yakıcı sorunlarından bir tanesi hiç şüphesiz ekonomidir. Özellikle 2018 sonrasında adaletin çöküşü ve demokrasinin rafa kaldırılması ülkemizi içinden çıkılamayan bir ekonomik buhranın pençesine düşürmüştür. İktidarın sabah kalkıp kimin malına çökeceği, kimi Karun gibi zengin yapacağı belli değildir. Ülkede çalışmanın, işini iyi yapmanın, rahat, kaliteli ürün ve hizmet üretmenin bir anlamı kalmamıştır. Emeksiz zenginleşenler bu hastalığı topluma yaymaktadır."
Özel, bu durumun toplumsal çözülmeye yol açtığını belirterek, "Çaresiz vatandaşlar bahis, kumarla ve mafyatik yapıların içerisine dahil olmakla ve bu tip bir acımasız sarmalın içinden kurtulamamakla, kendi hayatlarını kararttıkları gibi, ailelerine, çevrelerine büyük hüzün ve travmalar yaşatmaktadırlar. Gençler uyuşturucu bataklığına saplanmaktadır. Sadece bir avuç insanın zenginleştiği, geri kalan herkesin sefalete yelken açtığı bu kara düzeni milletimizle birlikte ters yüz etme sorumluluğundayız. Planlı, öngörülebilir, üretime dayalı, kamucu ekonomiyi inşa edeceğiz" dedi.
ADİL ÜCRET VE VERGİ SİSTEMLERİ
CHP lideri, adil bir gelir dağılımı sözü vererek, "Herkes çabasının karşılığını adil bir biçimde alacak. Planlamacı, kamu hakkını hayata geçiren bir yönetim anlayışını benimsemek zorundayız. Vergi adaletini mutlaka sağlayacağız. Çok kazanandan çok, az kazanandan az, hiç kazanmayandan da hiç vergi almayacağız. Gelirde adaleti sağlayacak, eşit işe eşit ücreti mutlaka uygulayacağız" diye konuştu.
Asgari ücret ve maaş politikalarına da değinen Özel, "Asgari ücrete, emekli ve memur maaşlarına, gerçek enflasyonun farkının yanında; büyüme ve refah payıyla iyileştirmeler yapacağız" dedi ve asgari ücretin geleceğine dair vizyonunu paylaştı:
"Birkaç yıl içinde asgari ücretle çalışanların oranını düşürecek, asgari ücreti tüm Avrupa'da olduğu gibi işe başlayanların bir yıl süreyle sonra hızla uzaklaştıkları bir hizmet haline getirecek; asgari ücreti temel ücret ya da ortalama ücretin biraz altında olan bir ücret olmaktan mutlaka çıkaracağız."
Özel, ayrıca tarımda ithalata bağımlılığı bitireceklerini ve "Köylüyü yeniden milletin efendisi yapacağız" sözünü vererek, Yeşil, Mor, Dijital ve Nitelikli İstihdam dönüşümü olmak üzere ekonomide dört ayaklı bir dönüşüm modeli kuracaklarını belirtti.
SOSYAL DEVLET VE İNSAN HAKLARI EKSENLİ POLİTİKALAR
Sosyal devlet anlayışına vurgu yapan Özel, "Güçlü sosyal devlet anlayışımızla kimseyi geride, biçare bırakmayacağız. Biz yoksulluğu yönetmeye değil, yoksulluğu yok etmeye geliyoruz. Temel Vatandaşlık Geliri ile kimse yoksulluğa terk edilmeyecek. Sosyal yardımları hak ettiği için, bu ülkenin vatandaşı olduğu için daha fazla ve daha adil dağıtacağız. Yardım almak için kimse birilerinin tanıdığı olmak ya da bir partiye üye olmak zorunda olmayacak" ifadelerini kullandı.
Eğitimden sağlığa, barınmadan yaşlılığa kadar geniş bir alanda vaatlerde bulunan Özel şunları söyledi:
"Her çocuk ücretsiz okul yemeğine, nitelikli eğitime ulaşacak. Kamu kreşleriyle bakım hizmetlerini kadının sırtından alacağız. Kadınlara istihdamda kolay ve çok yer açacağız. Sağlık hizmeti parayla değil, yurttaşlık hakkıyla alınabilen bir hizmet haline getirilecek. Her yurttaş nitelikli, kamucu, parasız, eşit sağlık hizmetine erişecek. Barınma bir yatırım aracı değil, bir insan hakkıdır. Rant yerine kamusal faydayı esas alan konut politikalarıyla başını sokacak bir eve sahip olmayı hayal olmaktan çıkaracağız. Biz yaşlılığı, hayattan çekilme değil, aktif, üretken ve onurlu bir yaşam evresi olarak görüyoruz. Yaşlılarımızın bu onurlu hayatını güvence altına alacağız. Sosyal devleti bütün kurumlarıyla, mekanizmalarıyla yeniden hayata geçireceğiz. Çocukların, kadınların, yaşlıların, engellilerin yaşamına dokunan bir refah devletini kuracağız."
SAYGIN DIŞ POLİTİKA VE VİZESİZ AVRUPA
Dış politikayı "şahsi çıkarlar için yürütülmekle" suçlayan Özgür Özel, dış politikadaki pazarlıklara ve gizli anlaşmalara tepki gösterdi:
"Milletten meşruiyet alamayanların okyanus ötesinde meşruiyet araması bu milletin ve hepimizin onurunu zedeliyor. Bunun için Türkiye'nin menfaatlerinden tavizler veriliyor. Nadir toprak elementleri gibi bir servet, geleceğimizin güvencesi, pazarlık konusu yapılabiliyor. Adaletin ve demokrasinin tesis edileceği Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında dış politika yeniden milletin çıkarları yönünde evrilecek, dönüşecek ve bu anlayış tekrar yerleşecek."
Özel, CHP iktidarında dış politikanın kurumsal bir çerçevede yürütüleceğini, oğullar, damatlar, enişteler üzerinden ciddiyetsiz bir yöne evrilmeyeceğini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti pasaportunun yeniden saygınlık kazanacağını ve ülkenin bölgesel istikrarın güvencesi olacağını ifade etti.
"Demokrasi, adalet ve ekonomide atacağımız adımlar, dış politikada elde edeceğimiz saygınlık, bize çoktan hak ettiğimiz Avrupa Birliği'ne tam üyelik kapısını açacak. Türkiye kısa sürede Avrupa Birliği'ne tam üye olacak ve gençler başta olmak üzere milletimiz yasaksız Türkiye'ye, vizesiz Avrupa'ya kavuşacak."
TOPLUMSAL BARIŞ VURGUSU
Programın son başlığının dirençlilik olduğunu belirten Özel, "Biz bugünün iktidarını değil, geleceğin sorumluluğunu üstleniyoruz. Afetlerde, krizlerde, belirsizliklerde toplumun ayakta kalabileceği kurumsal direnç sistemlerini kuracağız... Artık depremlerde, sellerde, orman yangınlarında milletimiz sanki devlet yokmuş gibi kendi başının çaresini aramayacak. Güçlü yurttaşla, güvenli geleceği kuracağız, kazanan Türkiye olacak" dedi.
Konuşmasının en can alıcı kısımlarından biri de toplumsal barış meselesi oldu. Özel, "İç barış meselesine de bu pencereden baktık, bakmaya devam ediyoruz. Toplumsal barışımızı sağlamayı olmazsa olmaz görüyoruz" diyerek devam etti:
"Bu nedenle, birileri bırakın Kürt sorununu, Kürtler'in varlığını bile inkar ederken biz 'bu sorun vardır' dedik, orada durmaya devam ediyoruz. Kayyum uygulamasının sona ermesini, siyasi tutukluların serbest kalmasını, demokratik siyasetin önünün açılmasını savunuyoruz. Bu ülkede 'son Alevi sorunum var' diyene kadar Alevilerin eşitlik sorunu vardır. Bu ülkede 'en son bir Kürt benim sorunum var, eşitlik sorunum var' diyene kadar Kürt sorunu vardır. Bunları demokratik zeminde, adaletle, birlik ve beraberlik anlayışı içinde mutlaka hep birlikte çözeceğiz. Tüm bu konuların mecliste konuşulması fikrinin de sahibi zaten biziz."
MÜCADELE VE İKTİDAR HEDEFİ
Özel, konuşmasının kapanışında birlik mesajı verdi ve iktidar hedefini yineledi:
"Türkiye şifasını da, yeniden inşasını da bu programın içinde bulacak... Kötülüğe karşı mücadelemizi cesaretle ve kararlılıkla sürdüreceğiz. Gerekirse sistemi, çürümenin başladığı dip noktalara kadar topyekün değiştirmenin kararlılığında olacağız. Kötülüğü kökünden kazıyacağız... Bu devlet milletin devletidir, egemenlik sadece millete aittir. Biz bu programımızla herkese, kendisini ait hissedeceği, güven duyacağı, sırtını yaslayacağı bir devlet vaadediyoruz."
Konuşmasının sonunda, üzerinde titizlikle çalışılan taslak metnin gelecek hafta kurultayda kesinleşeceğini ve bir hükümet programına dönüşeceğini duyurdu. Özel, projelerinin iktidar tarafından kapkaç yapılmasını üzülerek değil, memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, "Bundan sonraki yürüyüş iktidara yürüyüştür, zaman iktidar zamanıdır. Hepinizi önümüzdeki hafta şimdi 'iktidar zamanı' diyeceğimiz kurultayımıza davet ediyorum" dedi.