Vakkas, yaptığı açıklamada "hani Bursa su şehriydi ama Bursa su krizi yaşıyor dedi.
"BURSA'DA SU KRİZİ: HANİ BURSA SU ŞEHRİ İDİ"
Su, sınırlı kaynakların en temelidir ve bir kez kaybedildiğinde geri kazanımı oldukça zor olan bir nimettir. Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra, Evliya Çelebi gibi gezginlerin kitaplarında, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi şairlerin dizelerinde 'Su Şehri' olarak geçen Bursa bugün su krizi yaşamaktadır.
Mevcut Duruma ve Somut Verilere Bakıldığında:
Bursa'nın ana su kaynakları olan Doğancı ve Nilüfer Barajlarının toplam doluluk oranı 6 Ekim 2025 tarihi itibarıyla ortalama % 0,54 olarak ölçülmüştür. Sadece birkaç hafta öncesine kadar yani 21 Eylül 2025 tarihinde % 5,08'lik seviyeden % 1'in altına düşmesi tehlikenin boyutunu gözler önüne sermektedir. Söz konusu bu barajlar Yıldırım, Nilüfer, Osmangazi, Gürsu, Kestel ve Mudanya gibi ilçelerimizin bir kısmına su sağlamaktadır. Doğancı Barajı 1975-1983 yılları arasında hizmete açılmıştır ve Bursa'nın 50 yıllık su ihtiyacını karşılayacağı söylenmiştir, lakin hızlı artan nüfus sebebi ile ek olarak yapılan 1995 yılında temeli atılıp 2007 yılında bitirilen Nilüfer barajıda yetersiz duruma gelmiştir.1996-2002 tarihleri arasında hidroelektrik santrali olarak yapılan ve 2060 yılına kadar Bursa'nın su ihtiyacını karşılayacağı söylenen Çınarcık Barajı ise halen bir muammadan ibarettir. Söz konusu barajdan yeterli derecede yararlanamamak sadece beceriksiz yöneticilerin başarabileceği bir iştir.
Değerli Bursalılar;
Su krizine karşı alınan önlemler kapsamında ise, 1 Ekim 2025'ten itibaren bu ilçelerde günlük 12 saat planlı su kesintisi uygulaması başlatılmış bize gelen bilgilere göre hatta bazı mahallelerde 18-20 saati bulmuştur. Daha önceleri bu barajların doluluk oranlarının %60'lar civarında olduğu, bugün ise bu oranın %1'in altına düşmesi tehlikenin boyutunu göstermektedir. Alt yapı çalışmalarının sürmesi, mevcut sistemdeki su kayıp-kaçak oranları, eskiyen hatlar ve bakım eksiklikleri sorunun derinleşmesine zemin hazırlamaktadır. Elbette ki iklim değişikliklerini ve kuraklığı dışsal faktörler olarak görebiliriz; lakin yerel yönetimlerin de mevcut sorunlara karşı sorumlu olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Cumhuriyet Halk Partisi ve Ak Partili Belediye Başkanlarının görev süreleri içerisinde yapmış oldukları kısa vadeli, günü kurtaran ve ranta yönelik imar planları 'Yeşil Bursa'yı 'Beton Bursa'ya dönüştürmüştür. Bu veriler ve yaşananlar açıkça göstermektedir ki Bursa, su krizi açısından kritik eşiklere gelmiş, etkisiz su kesinti uygulamaları ile tasarruftan çok çileye sebep olmuşlar ve daha fazla bekleme lüksü kalmamıştır. Konuyu sadece Allah'a havale ederek çözmeye çalışmak ise ayrı bir tez konusudur" dedi.
Saadet Partisi İl başkan yardımcısı Ahmet Vakkas Yıldız Saadet Partisinin su kriizi ile ilgili çözüm yollarını da açıklayarak şöyle dedi:
"Saadet Partisi olarak Bursa'daki su krizinin çözümü için aşağıdaki çağrılarımızı ve beklentilerimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz:
1-)Büyükorhan ilçemizde bulunan Düğüncüler köyündeki Emet çayından muhakkak faydalanıp Bursa'mızın Su sorununu çok büyük ölçüde çözmüş oluruz.
2-) Su firmalarına satılan Bursa Suyu anlaşmalarının tekrar gözden geçirilmesi gerekir.
3-) Mevcut barajlara su takviyesi projeleri hızlandırılmalı, alternatif havzalar ile yer altı su kaynakları devreye sokulmalıdır.
4-) Acilen su tasarrufu ile ilgili kampanyalar başlatılmalı, halk bilgilendirilmeli ve teşviklerle desteklenmelidir.
5-) Su şebeke hatlarında öncelikle kayıp kaçak oranları tespit edilmeli, yüksek öncelikli bölgeler belirlenerek hızlıca müdahale edilmelidir.
6-) Eski borular yenilenmeli, tesisat bakımları düzenli hale getirilmelidir.
7-) Akıllı sayaç, uzaktan izleme sistemleri ve su ölçüm altyapısı yaygınlaştırılmalıdır.
8-)Bursa'nın 2050 ve 2100'lü yıllarını içeren kapsamlı su kaynakları yönetim planı derhal hazırlanmalıdır.
9-) Su tasarrufu bilinci, medya kampanyaları ve eğitim programlarıyla yaygınlaştırılmalıdır.
10-) Tarımda sulama teknikleri iyileştirilmeli, verimli su kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.
Sonuç Olarak Diyoruz Ki;
İnsan hayatının en temel gereksinimi olan su; sağlıklı yaşamın, üretimin, şehircilik faaliyetlerinin olmazsa olmazıdır. Bursa'da suyun tükenme noktasına gelmesi, sadece bugünümüzü değil yarınlarımızı da tehdit etmektedir. Saadet Partisi olarak, bu kriz karşısında sessiz kalmayacağız. Kamuoyunu bilgilendirmeyi; yerel, bölgesel ve merkezi düzeyde yetkilileri harekete geçmeye davet etmeyi; çözüm üretmeyi ve süreci takip etmeyi görev sayıyoruz. İçme suyu arzının sürdürülebilir, adaletli ve verimli şekilde temin edilmesi için tüm paydaşlarla iş birliğine hazırız" dedi.