Genel

Şener Üşümezsoy'dan deprem açıklaması

İstanbul, saat 19.44’te Karadeniz’de meydana gelen 3,7 büyüklüğündeki depremle sallandı. 13,57 kilometre derinlikte meydana gelen deprem kısa süreli bir panik havası oluştururken akıllara bu bölgedeki bir depremin neyin habercisi olduğu sorusunu getirdi. Deprem Bilimci Şener Üşümezsoy, deprem hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Deprem Bilimci Şener Üşümezsoy’un ifadeleri özetle şu şekilde;

"Daha önce olan depremler var. Zonguldak açıklarında. Hatta bu gaz sahaları inceleme nedeniyle bakıldığı zaman Zonguldak açıklarında ters faylar olarak sıkışma fayları vardı. Ama buradaki kesim şimdi Istranca Dağları'nın hemen kuzeyinde, bir Sredna Gora diye bir çukur bölge var. O bölgenin Karadeniz'e doğru ulaştığı kesimleri işte Varna filan buralarda.

Onun kenarı bir tip normal faylardan oluşan bir depremsellik var. Ama bölge tektonik olarak çok aktif olan bir bölge değil. O yüzden burada korktuğumuz büyük deprem oluşturmaz. Ama diğer taraftan da hemen onu açıklamıştık. Hani 5.3'lük deprem Silivri açıklarında olan deprem vardı. O deprem de 23 Nisan'da olan depremin artçısı olarak hemen Silivri çukurunun güney yakındaki fayda olan depremlerdi. Bu kuzeyde ondan çok farklı. Sredna Gora hattında oluşan depremler.

Bu oldukça küçük belki de sismik yangın bile olabilir. 3,7 bir deprem. Yaklaşık 500 m çapında olan bir çember gibi bir alanın yırtılması. Yani bu boyutta burada Balkan Dağları'nın hemen kuzeyinde, Istranca Dağları'nın kuzeyinde Karadeniz kıyısına doğru gelen bu Karadeniz açmasını kontrol eden faylardan oluşan bir deprem bu.

Bütün Doğu Karadeniz'de Orta Karadeniz'de de Karadeniz içinde bu tip genel olarak sıkışma depremleri olarak ters faylar var. Ordu ve orada değil de hatta Trabzon açıklarında olan deprem de vardı. Bu anlamda bu da Balkanlardaki çöküntü alanının Karadeniz'e doğru uzanan bölümünde olan faylar bunlar.

Karadeniz rahat bir bölge. Karadeniz ama Karadeniz'in açılma dönemi, Karadeniz'in açılması, hatta işte petrol yataklarının oluşması, gazların oluşması, Kafkasya'dan gelip Batı'dan gelip giden bir dönem. O eski bir tektonik dönemdi. O yavaşladı. Şimdi ise çok aktif değil. Ama gene söylüyorum. Karadeniz kıyılarında ters faylar olarak depremler oluyor.

Türkiye'de şöyle söyleyeyim. Ben önce Simav'a dikkat çekmiştim. Fakat Simav'daki son oluşumları izlediğim zaman belki Simavlıları biraz rahatlatacak bir olay. Simav'da iki ayrı pay var. Biri Simav Dağı'nın yükselmesiyle 6,5'luk deprem yapacak bir pay. Ama diğeri ise Simav Dağı'nın karşıdaki dağların tavan bloğu diyoruz. İçinde kuzey-güney gidişli tay hatlarında olan Bir dizi beşlik, beşlik, dörtlük depremler oldu. Onlar onların altında sıcak suların kaynamasıyla oluşan deprem fırtınaları gibi Akhisar gibi. O yüzden biraz rahatlatıyoruz.

Diğer taraftan büyük bölge olarak da Manisa'dan başlayıp Denizli'ye kadar giden bölge Alaşehir, Buldan orası Ege Bölgesi'ndeki aktif tektonik olduğu bölgelerdir. Hatta İncil'de de geçmiştir. Yohanna İncili'nde burada yeni kutsal kilise depremde yıkılmış olan bölgelerdir. İsa'dan sonra 17'de. Ve bu izli kayıtlar da geçmiştir. Buradaki depremsellik."