Bursa

Türk Metal Bursa’da kenetlendi: Yeni mücadele dönemi başladı

Türk Metal Sendikası Bursa Şubesinin 2. Olağan Genel Kurulu 27 Eylül 2025 Cumartesi günü Genel Başkan Uysal Altundağ’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Açılış konuşmasını yapan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Uysal Altundağ şunları söyledi;

“Hepimizin yurdu, ocağı, kültüründen beslendiğimiz, pınarlarından su içtiğimiz, ozanından öğrendiğimiz, canım Anadolumuzun güzel sözleri vardır. Bunlardan biri de şudur: “Ainesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.” Yani, asıl olan laf değildir, yapılanlardır. İcraatlarıdır. Geçmişten bugüne, ortaya konan başarılardır. Bugüne kadar yaptıklarıyla, başardıklarıyla, işçi sınıfına umut olan, metal emekçisine güven veren, üreten, kazandıran, kazandırdıklarından da hakça pay alan Türk Metal’dir.

Türk Metal, al bayrağımızın üzerindeki ay yıldızın güzelliğidir. Evlerimizin bacalarından tüten sevgidir. Mutlu insanların söylediği türkülerdir. Omuz omuza vermiş emekçilerin kardeşliğidir. Türk Metal, kundaktaki bebeklerin geleceğidir. Gençlerimizin umutlarıdır. Türk Metal, özgürlüğümüzün ve bağımsızlığımızın en önemli güvencelerinden biridir. Türk Metal, Türkiye’nin öz be öz kendisidir.

Bugün buraya, her zamankinden daha coşkulu, her zamankinden daha heyecanlı, her zamankinden daha umutlu geldim. Bugün buraya, çıkacağımız yeni bir yolculuğun, vereceğimiz kutlu bir mücadelenin arifesinde, sizlerden güç almaya, moral bulmaya, tek yürek, tek bilek olmaya geldim.

Sizleri görünce, heyecanınızı, coşkunuzu hissettikçe, bir kez daha anladım ki, üretimi, emeği ve metal işçisinin örgütlü gücünü temsil eden Türk Metal’in, başaramayacağı, üstesinden gelemeyeceği hiçbir şey yoktur. O nedenle de, Türk Metal’in şanlı tarihi, zaferlerle, kazanımlarla, başarılarla doludur.

Ben, çok genç yaşlarımda bir nefer olarak katıldığım, birçok görevler üstlendiğim, bugün de genel başkanı olduğum, Türk Metal ile gurur duyuyorum, sizlerle gurur duyuyorum, iyi ki varsınız… iyi ki birlikteyiz…

Türk Metal ailesi olarak, yeniden, yeni bir mücadelenin başlangıcındayız. Yine kenetlendik. Başarılı olmak için, emeğimizin, alın terimizin hakkını almak için, yine kazanmak için, yola çıktık.

Hepinizin bildiği gibi, bu yolculuğun önemli bir aşamasını 4 Eylül 2025 günü Ankara Şubeleri Genişletilmiş Temsilciler Meclisinde, toplu sözleşme döneminin ilk sayfalarını açarak yaptık. İşveren sendikası MESS ile imzalayacağımız 2025-2027 dönemi Grup Toplu İş Sözleşmemizin startını orada verdik.

Belki üyelerimizin ve kamuoyunun karşısına ilk kez o gün çıktık ama hazırlık süreci çok daha önceden başlamıştı. Üç ay öncesinden başlayarak şeffaf ve tamamen bilimsel yöntemlere dayalı olarak gece gündüz demedik, çok çalıştık, en ince ayrıntıları hesapladık ve bir taslak oluşturduk.

Her fırsatta söylüyorum, Türk Metal’in taslak çalışması, Türkiye’de, belki de dünyada eşi benzeri görülmeyen bir sendikal demokrasinin ürünüdür. Sözleşmeye muhatap bütün Türk Metal üyelerinin, Sürecin her aşamasına katıldığı, gerçek bir demokratik süreçtir.

İlk önce Haziran ayında, örgütlü olduğumuz tüm bölgelerden gelen, MESS’e bağlı işyerlerimizden temsilcilerimizle, Ankara’da buluştuk. Genişletilmiş temsilciler meclisimizi topladık. Ardından Başkanlar Kurulumuzu gerçekleştirdik. İki gün süren bu çalışmalar sayesinde hem Şube Başkanlarımızın hem de temsilcilerimizin çok kıymetli görüşlerinden yararlandık. Yol haritamızı belirledik, düğmeye bastık.

1- 8 Temmuz tarihleri arasında genel başkan yardımcılarımız sorumlu oldukları bölgelere gittiler. Her şubemizde ayrı ayrı temsilciler meclisi toplantıları yaptılar. Hazırlayacağımız taslakla ilgili tüm temsilcilerimiz görüşlerini açık yüreklilikle dile getirdi. Bu sefer biz konuşmadık, onlar konuştu. Herkes dilediğini söyledi.

9 - 11 Temmuz tarihleri arasında, MESS’e bağlı 196 işyerinde çalışan 140.722 üyemizin tamamına sendikamızın araştırma merkezinin hazırladığı bir anket uygulaması yaptık. Ankete katılım çok yüksek oldu. Herkes dilediğince anketleri doldurdu.

Bununla da yetinmedik, çalışmalarımızın sağlamasını yapmak için, konusunda uzman bağımsız bir araştırma şirketinden destek alarak yeni bir anket uygulaması yaptık. Bu araştırma şirketi kendi yöntemleriyle belirlediği üyelerimize, yine kendi yöntemleriyle belirlediği sorular sordu. 10 bin üyemizin katılımıyla birlikte, 14-18 Temmuz tarihleri arasında da bu çalışmayı sonuçlandırdık.

Anket uygulamamızın sonrasında, işyerlerimizin yıllık izin programlarını takip ettik. İzin dönüşleriyle birlikte en güncel ve somut düşünceleri tekrar almak üzere, bu kez şube başkanlarımızın başkanlığında her şubemiz ayrı ayrı temsilciler kurulunu topladı. İşyeri sendika temsilcilerimizin, en son düşünce ve taleplerini aldılar.

13 - 22 Ağustos tarihleri arasındaki bu toplantıların ardından, 25 Ağustos Pazartesi günü Başkanlar Kurulumuzu Ankara’da topladık. Tüm şube başkanlarımız tek tek söz aldı, düşüncelerini söyledi. Anket ve araştırma sonuçlarını onlarla birlikte değerlendirdik.

Bakın değerli arkadaşlarım, İsterseniz araştırın, soruşturun, ancak şundan emin olun, iddiayla söylüyorum, bu anlattığım süreçleri bu şekilde işleten, bu kadar hassas çalışan bir sendika, bırakın ülkemizi, dünyada yoktur. Onun için bu sürece sendikal demokrasinin benzersiz bir örneği diyorum.

Hepiniz taslağımızın ayrıntılarını biliyorsunuz, Vardiya gazetemizi sizlere dağıttık, orada da gördünüz, o nedenle ayrıntılara girmeyeceğim. Sonuç olarak biz, 2025-2027 yılları arasında, iki yıllık olacak şekilde teklif ettiğimiz, Türk Metal-MESS Gurup Toplu İş Sözleşmesi taslağımızda, İlk altı ay için, ortalama yüzde 38,97 oranında zam talep ediyoruz.

Sözleşme taslağımızı Genel Sekreterimiz MESS’e teslim etti. 13 Ekim’de başlayacak müzakerelere, Genel Başkan Yardımcılarımızın başında olduğu, müzakere heyetlerimiz katılmaya başlayacak.

Şunu herkes bilsin, o masadaki heyet buzdağının görünen kısmıdır. Bizler o masada 140.722 metal emekçisinin desteğiyle, verdiği güçle, masadaki son delikli kuruşa kadar almaya yemin ederek oturacağız. Bundan hiç şüpheniz olmasın Biliyorsunuz, bizim birçok özelliğimiz var. Türk Metal’i Türk Metal yapan, bu ülkenin en büyüğü, en güçlüsü yapan, ilklerin sendikası yapan özelliklerimiz var.

Bizim en önemli özelliklerimizden biri de, sorumluluk sahibi bir sendika olmamızdır. Bizim, alın terimizin karşılığını almaktan, soframıza bir dilim ekmek daha koymaktan, çocuklarımız için, ailemiz için daha iyi bir gelecek hayal etmekten başka, hiçbir amacımız yok.

Bizim, ülkemizin büyümesinden, ihracatımıza yaptığımız katkıdan, üretim şampiyonu olmaktan, ancak tüm bunların sonucunda da, hakça payımızı almaktan başka hiçbir beklentimiz yok.

Nihayetinde, bizim, daha güçlü bir ekonomi, daha büyük bir Türkiye, daha yaşanası bir ülke olmak için çarkları çevirmekten, bacaları tüttürmekten, üretmeye devam etmekten başka hiçbir amacımız yok.

O nedenle, biz bu sözleşme sürecinde de, üzerimize düşeni yaptık. Dünyada olup bitenleri, bunların ülkemizdeki yansımalarını, ekonominin ve sanayinin gerçeklerini, işyerlerimizin durumunu, hepsini ama hepsini bir sarraf titizliğiyle tarttık, ölçtük, biçtik.

Ama asıl olarak da, kendi durumumuzu göz önüne aldık. Çarşıyı, pazarı, çocuğumuza veremediğimiz harçlığı, kiramızı, okul masrafımızı, her şeyi ama her şeyi dikkate aldık. Bütün bunların sonunda, aylar süren titiz çalışmalar sonucunda her türlü olasılığı göz önünde bulunduran, ayakları yere basan taslağımızı hazırladık.

Biz yapacağımızı yaptık. Söyleyeceğimizi söyledik. Şimdi sıra işverenlerimizde sıra MESS’te. Şimdi sıra, ekonominin bütün durağanlığına rağmen, Türk Metal üyesinin gücüyle üretenlerde, kazananlarda, şampiyon olanlarda. Şimdi sıra, ülkemiz ekonomisini ayakta tutmak için, sanayi üretimine destek olmak için, gece gündüz çalışan, üreten, bacaları tüttüren, çarkları döndüren metal emekçisinin hakkını vermekte.

Biz, üzerimize düşeni yaptık. Şimdi sıra sizde. Şimdi sıra, ihracat rekorları kırdıran, işletmeleri şampiyon yapan, karlarınıza kar katan metal emekçilerinin alın terinin karşılığını ödemekte. Şimdi bu karşılığı alma zamanı. Şimdi yeniden kazanmanın zamanı. Şimdi hakkımızı almanın zamanı…

Başta da ayrıntılarıyla anlattım, bu taslak benim değil, bir ortak aklın, herkesin görüşünü özgürce dile getirdiği bir sürecin ürünüdür. Ortaya çıkan bu taslak, artık sizlere, MESS’e bağlı işyerlerinde çalışan 140.722 Türk Metal üyesine emanettir. Bu yolda en büyük desteğimiz, gücümüz her zaman olduğu gibi sizlersiniz.

Bu süreç değil, gerçekten zor. İşyerlerindeki duruşlar, ihracattaki daralma, otomobil ve beyaz eşya satışlarındaki azalma derken, işimiz her geçen gün zorlaşıyor. O nedenle işimiz kolay değil…

Ancak her zaman söylediğim gibi, kolayı herkes yapar. Önemli olan zoru başarmaktır. Türk Metal hep zoru başaran olmuştur. En zor dönemlerde ayakta kalmıştır. Bu kez de zoru başarmak için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Arkamızda sizin gücünüz, direnciniz, hiç bitmeyen desteğiniz, oldukça, yine kazanacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Şunu hiçbir zaman unutmayın; önemli olan istemek değildir, önemli olan alabileceğimizin en iyisini alabilmektir. Her dönem olduğu gibi, vereceğimiz mücadele ile bu işkolundaki en iyi sözleşmeyi yine biz imzalayacağız.

Türk Metal Sendikası’nın yiğit üyeleri olarak daha sıkı kenetleneceğiz, saflarımızı daha da sıklaştırarak, her dönem olduğu gibi, bu dönemde de, en iyiyi, en güzeli kazanmak için mücadele edeceğiz.

Toplu sözleşme sürecinde her görüşmenin sonucu ve geldiğimiz nokta, gerek işyerlerimizde şube başkanı ve temsilcilerimiz tarafından, Gerekse sosyal medya üzerinden anlık olarak sizlere iletilecektir.

Sizlerden güçlü desteğiniz yanında, özellikle bu konuda, gözünüzün, kulağınızın, sadece ve sadece bizlerde olmasını istiyorum. Tahriklere, provokasyonlara kapılmadan, size hayal satmaya çalışanlara inanmadan, aklıselim ile bu süreci geçireceğiz. Sonunda da, her zaman olduğu gibi, üyelerimizi tatmin edecek bir sözleşmeyi hep birlikte imzalayacağız.

Biz göreve geldiğimiz günden bu yana var gücümüzle çalışıyoruz. Bir dakika bile durmadan, soluklanmadan, üyelerimize insan onuruna yakışır bir yaşam sağlamak için, onların çoluk çocuğunun güvencesi olabilmek için, her bir üyemizin, “İyi ki sendikam var” diyebilmesi için gecemizi gündüze katıyoruz.

Türkiye’nin en büyük sendikasıyız. Türkiye’nin en güçlüsüyüz. Türkiye’nin en örgütlüsüyüz. Ama bu bize yetiyor mu? Asla. Çünkü biz, önce metal emekçisi için, onların iş güvencesi, geleceği ve aileleri için en sonunda da Türkiye işçi sınıfı için bu yola çıktık. Yolumuz uzun, işimiz zor.

Benim her konuşmamda altını ısrarla çizdiğim bir şey var, “Biz, örgütlenmek zorundayız.” Bunun nedeni yalnızca üye sayımızı artırmak olabilir mi? Biz sadece sendikamız büyüsün diye mi örgütleniyoruz? Sadece rakamlar, istatistikler için mi bu kadar mücadele veriyoruz? Hayır, biz, örgütlenmeyi emekçilerin insanca yaşayabilmesi için istiyoruz.

Çünkü bu ülkede hala asgari ücrete mahkûm edilen binlerce metal işçisi var. Sosyal haklardan yoksun, güvencesiz, esnek çalıştırılan on binlerce insan var. İşte bu adaletsizliğe karşı biz varız, bu tabloyu değiştirmek için biz varız. Türkiye’nin en büyük sendikası olarak, bize düşen en önemli sorumluluk budur.

Karşımıza çıkan her zorluğa, önümüze konan türlü engellemelere rağmen, işçiyi görmezden gelen, emeği değersizleştiren, sendikal hakları yok sayan tüm anlayışlara rağmen bugüne kadar bu mücadeleyi başarıyla sürdürdük. Dimdik ayakta durduk. Örgütlendik, örgütlendikçe güçlendik. Birlikte omuz omuza tüm engelleri aştık. Sizden aldığımız güçle, birçok işyerine sendikamızın bayrağını diktik, nice toplu sözleşmeye imza attık, nice kardeşimize umut olduk, sahip çıktık.

Kötü niyetli işverenlerin baskılarına, uzun yargı süreçlerine rağmen, Biz hiç boyun eğmedik, susmadık, vazgeçmedik. Bu topraklarda işçinin sesi var dedik. Bu topraklarda alınterinin örgütlü gücü var dedik. Bu ülkede Türk Metal var dedik

Ülkemizin en büyük sendikası olan Türk Metal’in, bugün itibariyle örgütlü olduğu 416 işyerinde, sözleşme masalarında, alanlarda, verdiğimiz hak mücadelesinde, Trakya’dan Anadolu’nun içlerine, Ege’den Karadeniz’e, İstanbul’dan Akdeniz’e kadar yurdumuzun birçok bölgesinde alınteri döken üyelerimizden başka, tutacak dalı yoktur.

Siz omuz verdiğiniz sürece, Türk Metal bayrağı dalgalanmaya devam edecektir. Yan yana durduğumuz, birlikteliğimizi bozmadığımız sürece, Evvelallah her işi başarırız. Her zorluğun üstesinden geliriz. Yani siz varsanız, bizim hiçbir mücadeleyi kaybetme ihtimalimiz yok.

Biz, sadece aynı sendikada değil, aynı kaderde, aynı mücadelede, aynı yolda buluşan Türk Metalcilerin, çelikten ağlarla ördüğü bu sağlam birliğe, beraberliğe, dostluğa güveniyoruz. Yeter ki sizler yanımızda olun. Yeter ki sizler dayanışma gücünüzü esirgemeyin. Yeter ki sizler bize inanın ve güvenin. Ben size bütün kalbimle inanıyorum. Size bütün kalbimle güveniyorum.

Biz, sendikamızın yeni dönem çalışmalarında, iki konuya çok önem veriyoruz. Bunlardan birincisi, kadın üyelerimize yönelik çalışmalardır. Erkek yoğun bir işkolu olmasına rağmen, sendikamızda kadın üyelerimiz her geçen gün artıyor. Kadın üyelerimiz, tüm mücadele süreçlerimizde, hep en önde yürüyor. O nedenle biz, Türk Metal’in yiğit kadınlarıyla Gurur duyuyoruz. Bu yolu onlarla birlikte omuz omuza yürümekten onur duyuyoruz.

Sözleşme süreci tamamlandıktan sonra, kadın üyelerimize daha çok önem vereceğiz. Kadın kollarımızı daha aktif hale getirerek yeni bir model geliştireceğiz. Kadın üyelerimizin eğitimlerini artıracağız. Kadın üyelerimizi sendikal süreçte daha aktif hale getireceğiz.

Bir diğer çalışma alanımız, genç işçilerimizle ilgilidir. Bu konu da bizim için çok önemli. Bu nedenle, bildiğiniz gibi son iki yıldır her 19 Mayıs’ta

Genç İşçiler Büyük Kurultayı düzenliyoruz. Genç arkadaşlarımızla bir araya geliyoruz. Buna devam edeceğiz.

Sendikamız bünyesinde kurduğumuz Türk Metal Akademi’de temsilcilerimizin eğitimleri tamamlandıktan sonra genç üyelerimize eğitim vereceğiz. Donanımlı, bilgili, yürekli yeni bir Türk Metal nesli yetiştireceğiz. Bu kutsal meşaleyi, gençlerin desteğiyle hep beraber taşıyacağız.

Bildiğiniz gibi biz, sizler boş zamanlarınızı daha iyi değerlendirin diye sosyal tesisler kurup, ailenizle güven ve huzur içinde dinlenin tatil yapın diye, Türkiye’nin en güzel beldelerinde beş yıldızlı yatırımlar yapıyoruz.

Bursa Şubemize bağlı işyerlerimizden çok sayıda üyemiz sendikamızın sosyal tesislerinden yararlanmış. Yararlanmaya da devam edecek. Dört yıl önceki genel kurulunuzdan bu yana 4410 arkadaşımız, bu yaz ise, 500’e yakın arkadaşımız bu tatil olanağından yararlandı.

Biz, tüm bu yaptıklarımızla, Türkiye’de sendikal hareketin önünü açtık. Türk işçi hareketinin öncüsü olduk. Sizin hakkınız hukukunuz, sizin mutluluğunuz için çaba harcadık, harcamaya da devam edeceğiz. Durmadan, yorulmadan, usanmadan devam edeceğiz. Bunların hepsi size ananızın ak sütü gibi helaldir.”