Avrupa Parlamentosu, Türkiye'nin jeopolitik ve stratejik öneminin, ülkedeki demokratik gerilemeyi telafi edemeyeceğini vurguladı. Türkiye'nin AB üyeliği sürecinin süresiz olarak durdurulduğunu açıkladı.
Çarşamba günü kabul edilen ve 367 oyla geçen raporda, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin mevcut koşullar altında yeniden başlatılamayacağı belirtildi.
Milletvekilleri, Türkiye toplumunun önemli bir kesiminin demokratik ve Avrupa yanlısı beklentilerine dikkat çekti ancak üyelik kriterlerinin tartışmaya açık olmadığını yineledi.
'TEMEL DEMOKRATİK EKSİKLER' VAR
Rapor, Türkiye hükümetinin Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin mevcut koşullarda yeniden başlatılamayacağını açıkladı.
Raporda demokratik gerilemeye dikkat çekilirken, Ekrem İmamoğlu’na yönelik baskılar ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyareti de sert dille eleştirildi. Temel demokratik eksiklikleri gidermede başarısız olduğunu savundu.
Avrupa Birliği içinde, Türkiye ile ilişkilerin tam üyelik hedefi yerine yeni bir çerçevede ilerlemesi gerektiği yönünde eğilimlerin arttığı aktarıldı.
Parlamento, iklim eylemi, enerji güvenliği, terörle mücadele işbirliği ve bölgesel istikrar gibi konularda daha yakın ve stratejik bir ortaklık kurulması çağrısı yaptı.
EKREM İMAMOĞLU'NA DEĞİNİLDİ
Avrupa Parlamentosu üyeleri, Türkiye’de demokratik standartların kötüleşmesinden ve eleştirel seslere yönelik baskıların artmasından derin endişe duyduklarını ifade etti.
Son dönemdeki barışçıl kitlesel protestolara karşı orantısız müdahaleler ve delilsiz hızlı yargılamalar sert biçimde eleştirildi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik siyasi saldırılar da, “meşru bir rakibin seçimlere katılmasını engellemeye yönelik politik hamle” olarak değerlendirildi.
KUZEY KIBRIS'A TÜRK CUMHURİYETİNE SÖZLÜ SALDIRI
Parlamento, bu gelişmelerin Türkiye'yi otoriterliğe daha da yaklaştırdığını bildirdi.
Avrupa Parlamentosu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs’a yaptığı son “yasa dışı ziyareti” de kınadı.
Bu ziyaret, Kıbrıslı Rum ve Türk toplumlarının çıkarlarına doğrudan müdahale olarak nitelendirildi.
Rapor, Türkiye’de özellikle gençler arasında yaygın olan demokratik ve Avrupa yanlısı beklentilerin, üyelik sürecinin donmuş olmasına rağmen tamamen sona erdirilmemesi gerektiğini gösterdiğini belirtti.