Genel

Bursalı gazeteciler İmamoğlu iddianamesindeki çelişkileri açığa çıkardı

İBB iddianamesi, yerel haber sitelerinin gündeminde geniş yer buldu. Bursalı gazeteciler Yüksel Baysal ve Necati Kartal, İBB ve Ekrem İmamoğlu ile ilgili iddianamede tespit ettikleri 11 çelişkiye dikkat çekti.

İmamoğlu iddianamesinde gördüğüm 11 çelişki” başlıklı yazısını kaleme alan Yüksel Baysal, Bursalı meslektaşı Necati Kartal ile iddianamede öne çıkan çelişkileri ele aldı. Baysal, vicdanlı bir AK Partili’nin, Ekrem İmamoğlu ve tutuklu arkadaşları hakkında konuşsa daha insaflı ve vicdanlı sözler söyleyeceğini düşündüğünü belirtti.

Tartışmalı Süreç Masaya Yatırıldı
Önümüzdeki dönemde çok tartışılması beklenen iddianameyle ilgili olarak, Necati Kartal ile birlikte bazı saptamalarda bulunduklarını ifade eden Baysal, okurları sürece dair bilgilendirmeyi amaçladıklarını söyledi.

Önemli noktalar:

****

1- 4 bin sayfalık bir iddianame Ergenekon, Balyoz operasyonlarında olduğu gibi çok fazla sayfa yazalım, kimse işin içinden çıkamasın, ortalama Türk insanı da ‘Ne çok bilgi-belge varmış’ algısını yaratacak şekilde düzenlendi.

****

2- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Ekrem İmamoğlu’nun olağan bir hiyerarşik ilişki içinde olduğu yöneticilerin pek çoğu örgüt mensubu gibi tarif edildi. Bütün belediye başkanlarına, il başkanlarına, dernek, vakıf başkanlarına bu suçlama yöneltilebilir.

****

3- Cumhuriyet Halk Partisi içindeki faaliyetler, CHP’yi ele geçirmek olarak nitelendirildi. Daha da ilginci Ekrem İmamoğlu’nun CHP kurultayındaki divan başkanlığı sonucu açıklaması bile suç faaliyeti olarak gösterildi.

İddianameden aktarıyorum:

“3 dakika 3 saniyelik video kaydında; Ekrem İmamoğlu isimli şahsın konuşmasında ‘…Sevgili dostlar partimizin en önemli organı ve mutlak iradesi olan kurultayımız, ülkemiz ve demokrasimiz adına büyük bir olgunlukla Genel Başkan seçim sürecini tamamlamıştır. Şunu unutmayalım ki sonuç her halükarda Cumhuriyet Halk Partisi’nin her üyesinin kazandığı bir sonuçtur. İşte tam da bu bakış açısıyla sonucu sizlerle paylaşıyorum. Sayın Özgür ÖZEL 812 (Sekizyüzoniki) oy, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu 536 (Beşyüzotuzaltı) oy…”

Görüyor musunuz İmamoğlu’nun büyük suçunu?

4- Farklı kişilerin noktası, virgülüne kadar aynı ifadeyi vermesi, hukukçuların deyimiyle hayatın olağan akışına uygun değil! Amaç çok sayıda kişinin aynı ifadelerle bir kişiyi suçlaması olduğu açık ve net!

****

5- İddianamenin belki en sakat yönlerinden biri casusluk suçlaması… Son anda örgüt listesine lider olarak eklenen Hüseyin Gün’ün İmamoğlu ile hiç irtibatı yok, sadece seçim sonrasında makamda bir fotoğraf var.

****

6- Yapay zekaya iddianameyi sorduk, belge yerine kanaat kullanıldığını, delil yerine varsayımlarla hareket edildiğini söyledi.

****

7- Sözde örgütün faaliyete başlama yılı olarak da 2014’de İmamoğlu’nun Beylikdüzü’nü kazanması kabul edildi. Yine hayatın olağan akışana aykırı! Kim derdi ki Ekrem İmamoğlu, AKP’nin elinden Beylikdüzü’nü alacak, sonra 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olacak. Ki, o tarihte Kemal Kılıçdaroğlu’nun teklifine İmamoğlu’nun çok da sıcak bakmadığını biliyoruz. Çünkü İstanbul AKP’nin kalesiydi ve adayı eski başbakan Binali Yıldırım’dı.

****

8- Bir başka çelişki, sanki İmamoğlu’nun Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı çıktığı şeklindeki savcı bilgisinin iddianameye konulması… 2023 seçimleri öncesinde en çok miting yapan, en çok çalışan Ekrem İmamoğlu’ydu. Erzurum’da ölümden dönen de oydu.

****

9-İddianamade CHP Genel Başkanı Özgür Özel için ‘Özgür Özel isimli şahıs’ diyerek, yazanların nesnellikten uzaklaştığını ortaya koymuyor mu? Özel, Türkiye’nin birinci partisinin lideri aynı zamanda Türkiye Cumhuriyet protokolünde ana muhalefet partisi lideri olarak dördüncü sıradadır. Savcı beyimiz bunu bilmiyor mu?

****

10-İddianamede 160 milyar liralık bir kamu zararından söz ediliyor. Daha önce 560 milyardan vazgeçtiler sanırım. Bunu kanıtlamak çok zor değil! 2014-2019 döneminde AKP’nin yaptığı harcamalarla, 2019-2024 arasındaki dönem parasal olarak karşılaştırılarak doğru sonuçlara ulaşılabilir.

****

11-İddianamede ismi geçen meslektaşlarımız var. Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Yavuz Oğhan, Ruşen Çakır’la ilgili ‘Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgütün amaçları doğrultusunda halkı yanıltıcı bilgi yayma’ suçunu işledikleri öne sürülüyor. Ekrem İmamoğlu’nun savunmak siyasal bir tercihtir. Türkiye’nin tek adam rejiminden kurtuluş umudu olarak görülen birinin desteklenmesinden daha doğal ne olabilir? Gazetecilik faaliyeti suç olamaz.

FAHRETTİN BEŞLİ BOMBASI KİMLERİN ELİNDE PATLADI

Ekrem İmamoğlu iddianamesinde bir dönem İstanbul’da görev alan BURULAŞ Genel Müdürü Fahrettin Beşli’nin adı da 2,5 milyon lira rüşvet aldı şeklinde geçiyor.

O rüşveti aldıysa, sorgulanmış olması gerekmiyor muydu?

****

Çevresinde anlatılardan öğrendiğim kadarıyla 2,5 milyon lira doğru bir rakam! Ama aldığı parayı öğrencilerin oy kullanması için tutulan otobüs şoförlerine tutanakla verdi.

Aksi olsaydı, soluğu Silivri’de alırdı.