Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, yurt dışından Türkiye’deki tıp fakültelerine yatay geçişlerde bazı öğrencilere ayrıcalık tanındığı ve YÖK’ün belirlediği kurallar dikkate alınmadan kontenjan ve kural dışı geçişlere izin verildiği yönündeki iddiaların kamuoyunda ciddi endişe yarattığını belirterek 30 Temmuz 2025 tarihinde, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e tıp fakültelerine yatay geçiş sisteminin ayrıntılarına ilişkin kapsamlı bir soru önergesi sundu.
Pala, önergesini ilettikten sonra yaptığı açıklamada, pandemi döneminde Ukrayna’dan Türkiye’ye yatay geçiş için başvuran 4 bini aşkın öğrenciden binden fazlasının tıp fakültelerine kaydedildiğini, bu öğrencilerden birinin kayıt öncesinde hiçbir sayısal puanının bulunmadığının ortaya çıkmasının yönetsel zaafı açıkça gösterdiğini hatırlattı. Bu tablonun yükseköğretime yerleştirme süreçlerinde fırsat eşitliğini zedelediğini ve tıp eğitiminin niteliğini düşürdüğünü vurgulayan Pala’nın önergesine Bakan, Anayasa’nın 98. maddesinde öngörülen on beş günlük sürenin dolmasından iki ay sonra, 2 Ekim 2025 tarihinde yanıt verdi.
“Sınırlandırmalar uygulanmıyor; okullar mevzuatın kat be kat üstünde kontenjan açıyor!”
Milletvekili Pala, son yirmi yılda yurt dışından Türkiye’deki tıp fakültelerine yatay geçiş yapan öğrenci sayısının, bunların kaçının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunun ve mezun sayısının açıklanmasını istedi. Bakanlık açıklamasında, 2015-2025 arasında 3 bin 136 öğrencinin yurt dışından Türkiye’deki tıp fakültelerine yatay geçiş yaptığını ve yatay geçiş yapan öğrencilerin yüzde 90’ı aşkın bir bölümünün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu belirtti. Açıklamaya göre bu öğrencilerin neredeyse yarısının pandemi sırasında 2020-2022 yılları arasında yatay geçiş yaptığı ortaya çıktı.
Pala ayrıca Bakanlıktan, devlet ve vakıf üniversitelerine göre en çok yatay geçiş alan üç devlet ve üç vakıf tıp fakültesini talep etti. Bakanlığın yanıtında öğrencilerin yüzde 62’sinin vakıf üniversitelerine kaydolduğunu tespit ederken, en çok yatay geçiş yapılan devlet üniversitelerinin Atatürk, Sivas Cumhuriyet ve İstanbul Üniversitesi ile Üsküdar, Biruni ve İstanbul Yeni Yüzyıl vakıf üniversiteleri olduğunu bildirdi.
Pala, hem devlet hem vakıf üniversitelerinde yatay geçiş kontenjan sınırlamalarına uyulmamasının tıp eğitiminin niteliğini azaltan etmenler arasında yer aldığına dikkat çekti. Pala ayrıca ülkemizdeki vakıf üniversitelerinin çoğunun vakıf üniversiteleri olarak adlandırılmalarına karşın, kazanç amaçlı özel üniversiteler olarak faaliyet gösterdiğine vurgu yaparak, vakıf üniversiteleri tıp fakültelerine yüksek yatay geçişler konusunda süreci izlemediği ve incelemediği için YÖK’ü eleştirdi.
“En az 34 öğrenci sahte belgelerde yatay geçiş yapmıştır, bu durum kabul edilemez!”
Son olarak Pala, Bakanlığa sahte veya geçersiz belgelerle yapılan kayıtlar hakkında da bir soru yöneltti. Bakanlığın yanıtında yurt dışından yatay geçişle kaydı yapılan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 34 öğrencinin “sahte belge nedeniyle kayıt iptali” gerekçesiyle ayrıldığı bilgisinin yer aldığını söylen Pala, “Bu veri yalnızca tespit edilip kaydı silinenleri yansıtıyor. Tespit edilemeyen başvuruların varlığı ihtimali sürerken, üniversite sınavında çok az puan farkıyla tıp fakültesine giremeyen gençler varken sınava bile girmemiş öğrencilerin sahte belgelerle kayıt yaptırabilmiş olması kabul edilemez,” ifadesiyle eleştirisini dile getirdi.
Prof. Pala Bakanlığa, üniversiteye yerleştirme sürecinde fırsat eşitliğini zedeleyen ve tıp eğitiminin niteliğini düşüren kişilerle ilgili yasal işlem başlatması ve her üniversitede süreci izleyecek/denetleyecek bir işleyişi ivedi olarak kurması çağrısında bulundu.