Osmangazi, Osman Gazi’nin adını taşıyan bir ilçe olarak ne yazık ki bugün vizyonsuz bir yönetimin elinde her geçen gün itibar kaybediyor.
Günlerdir süren su kesintileri, kış ortasında vatandaşı mağdur ederken; belediyenin meydanlara kurduğu Noel süslemeleri ve yılbaşı şovları kamuoyunda büyük tepki topluyor.
Yeniden Refah Partisi Osmangazi İlçe Başkanı Yunus Koçak, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bir yanda musluklardan damla akmazken, diğer yanda ışıl ışıl süslemelerle, sahne şovlarıyla algı peşinde koşan bir belediye var. Osmangazi’nin önceliği Noel süsü değil, halkın evine akan sudur. Bu milletin tahammülünü test etmeyin!”
Koçak, Osmangazi Belediyesi’ni sert sözlerle hedef aldı:
“Algı belediyeciliğiyle bu milletin gözünü boyayamazsınız.”
“Tarihten güç alan Osmangazi, günü kurtaran vitrin siyasetiyle yönetilemez.”
“Halk temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa, siz neyin gösterisini yapıyorsunuz?”
Yunus Koçak, belediye yönetimini bir an önce sorumluluk almaya ve halkın yaşadığı mağduriyeti gidermeye çağırdı:
“Suyun bile yönetilemediği bir belediyede başka neyin konuşulabileceği tartışmalıdır. Bu millet şatafat değil, hizmet istiyor. Musluklardan su akmadan süsleme yapmanız, halkın aklıyla alay etmektir!”
“Yeniden Refah Partisi olarak bu beceriksizliğin, bu ilgisizliğin ve bu yönetim zaafının takipçisi olacağız” diyen Koçak, Osmangazi halkına çağrısını şu sözlerle bitirdi:
“Hizmet ehli kadrolarla, halkını önceleyen bir yönetim çok yakında Osmangazi’ye yeniden gelecek. Çünkü biz biliyoruz: Algı değil, hizmet kazanır!”
Koçek sözlerinin devamında; “Takvimler yılın son yapraklarını dökerken, Batı dünyasında her yıl olduğu gibi Noel telaşı aldı başını gidiyor. Hristiyan âleminin kendi inanç dünyasına ait bu yortuya alışığız. Alışık olmadığımız, hatta anlam veremediğimiz ise bu telaşın bizim belediyelerimizde, bizim mahallelerimizde adeta seferberlik ruhuyla sahiplenilmesi.
Sosyal medyaya bakıyorsunuz; bir yanda başı örtülü (özellikle belirtelim: başörtülü değil, yalnızca başı örtülü) hanımefendiler, diğer yanda “muhafazakâr” etiketiyle gezen abiler Noel güzellemeleri yarışında. Mesele bireysel savrulma olsa, “herkesin kendi tercihi” deyip geçersiniz. Ancak iş kamu gücüyle, belediye eliyle yapılıyorsa, orada durmak ve hesap sormak boynumuzun borcudur.
KAYI BEYİ’NİN ADINI TAŞIMAK YETMİYOR
Bursa’nın kalbi olan, adını cihan imparatorluğunun kurucusu Kayı Beyi Osmangazi’den alan ilçemizde bugünlerde tuhaf bir manzarayla karşı karşıyayız. Sözde “Noel Festivali” düzenleniyor.
Ne tesadüfse, Hristiyan dünyasının tatil takvimiyle birebir örtüşen tarihlerde… Belediye CHP’ye geçince anlaşılan o ki, kültürel pusula da anında yönünü Roma’ya, Vatikan’a çevirmiş.
Işıklı çam ağaçları, havai fişekler, süslemeler… Peki soralım: Kimin parasıyla?
Cevap net: Bursalı Müslüman’ın vergisiyle.
SUYUNUZ YOK, EĞLENCENİZ ÇOK!
Buradan Osmangazi Belediye Başkanı Sayın Erkan Aydın’a açık açık sormak gerekiyor:
1. Siz kime özeniyorsunuz?
Müslüman’ın kitabında, töresinde, geleneğinde Noel diye bir bayram yoktur. Adını taşıdığınız Osmangazi’nin manevi ağırlığı altında ezilmek yerine, bu milletin öz değerlerine sahip çıkmanız gerekmez miydi?
2. Bursa susuzluktan kırılırken bu şatafat neden?
Daha birkaç ay önce CHP’li Büyükşehir Belediyesi ile birlikte “su tasarrufu” bahanesiyle kesintilere gittiniz. Millet evinde bir bardak suyun hesabını yaparken; havai fişeklere, Noel eğlencelerine saçılan bu paranın vebali yok mu?
O bütçeyle altyapı güçlendirilemez miydi? Su sorunu için kalıcı bir çözüm üretilemez miydi?
3. Pagan ayinine bu merak neden?
Bugün Hristiyan dünyası bile Noel’in kökenindeki pagan ritüellerini sorgularken, bizimkilerin bu “mühtedi iştahıyla” konuya sarılması tam anlamıyla bir akıl tutulmasıdır.
ANLAYANA…
Halkın tepkisini yok sayarak, şehrin tarihi ve manevi kimliğini görmezden gelerek belediyecilik yapılamaz. İsmiyle müsemma olamayan, kökü mazide olan bir şehri Batı’nın kötü bir kopyasına dönüştürmeye çalışanlara, Üstad Necip Fazıl’ın o meşhur sözüyle sesleniyoruz:
“Yedi Hristiyan bir danaya ortak girmedikçe, ben de çam ağacı süslemem!”
Bugün mesele Noel kutlamak değil;
mesele kim olduğunu hatırlamaktır.
Çünkü kültürel yabancılaşmanın zirve yaptığı bu dönemde, herkesin kendine şu soruyu sorması gerekiyor:
Biz kimin belediyesiyiz?





