Ankara’da alkolden zehirlenerek öldüğü iddia edilen kızın annesi Bağdat Kiper, "Güya içki içmişler ama alkol kokusu yok, içki şişesi de yok. Çocuklar o halde mi yürümüş parka, başka yere? İçmişler de nasıl yürümüşler. Çocuk oturamıyordu bile" dedi.

Olay, Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde yer alan Teknopark Ankara yerleşkesinde meydana geldi. Ailelerinin bir süredir haber alamadığı ve kayıp ihbarında bulunduğu 16 yaşındaki E.K.E.A. ile 14 yaşındaki arkadaşı Hiranur Kiper, 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak alkol kullandıklarını ve rahatsızlandıklarını söyledi. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen sağlık ekiplerince hastaneye sevk edilen kız çocuklarından Hiranur Kiper, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Bilinci kapalı olan ve entübe edilen arkadaşı E.K.E.A.’nın ise hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi. Polis ekiplerince olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği aktarıldı. Hayatını kaybeden Hiranur, öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlandı.

"Büyük kızım evden aradı, ’anne yatağında intihar mektupları var’ diye"

Seyir halindeki kamyonet alev aldı: Ensesinde sıcaklık hissedince, 3 kişinin hayatı kurtuldu
Seyir halindeki kamyonet alev aldı: Ensesinde sıcaklık hissedince, 3 kişinin hayatı kurtuldu
İçeriği Görüntüle

Hiranur’u kontrol etmek için odasına girdiğinde odasında bulamadığını söyleyen anne Bağdat Kiper, "Kızım evden çıkmıştı. Yatağına ayıcıklar koymuş. Yorganı kaldırdım, kızım yok. Babasını aradım, dedim ’Fatih Derin Parkı’na uğruyorlardı, orada sigara içiyorlardı bir bak.’ ’Baktım yok’ dedi. Karakola gidelim dedim. Çıktık karakola gittik. Büyük kızım evden aradı. ’Anne yatağında intihar mektupları var’ diye. Okudum, çoğu veda mektubu. Kaçmaya hazırlanmış. Bina kameralarına bakıldı, sabah 05.08’de evden çıkmış, sonra aşağı inmiş. Sütçü İmam Parkı’nda o karanlıkta 6’yı çeyrek geçeye kadar durmuş bina kamerasından gördüm. Sonra arkadaşı E.K.E.A.’yı aramış. E.K.E.A.’yı da anneannesi otobüse bindirmiş, İ.’nin yanına yollamış, okula gideceğiz demişler. Sonra bu ikisi K.’nin evine gitmiş, K.’yi kapıdan almışlar. K.’nin babası bunları görmüş, dersleri 08.00’de başlıyor ama 08.30’a doğru ayrılmışlar kapıdan, okula gitmedikleri aşikar. K. yalan söylemiş eşime, ’ben okuldayım’ demiş. ’E.K.E.A. okulda’ demiş, ’İ.’den haberimiz yok’ demiş. Biz onların hepsini oradan öğrendik. O yüzden biz onların üstüne düşmedik, sadece kızımı aradık. Ankamall’de, millet bahçelerinde, terminalde, garda, her yerde aradık, yok. Sonra öğrendik ki onlar da gitmemiş okula. K. kandırmış, ’İstanbul’a gidecekti, yok bilmem ne yapacaktı’ diye. K. akşam aradı babasını, saat 10-11 bilmiyorum, saatten haberim yok, sabaha kadar kapıdaydım. Babasına diyoruz ki canlı konum iste, çocuğuna bir canlı konum attıramadı, baba oğluna bir canlı konum attıramadı. Sonra gitti karakola teslim oldu. İfadesindeki tek doğru şey sabah 20.05’te kızların yanında olduğu. Oradan güya ayrılmış. Ayrılmadı. Kameralara bakılsa bulunur. Sonra K. döndü, kızlar yok. 2 saat eve uğradık. Telefon şarj etmek için tekrar çıktık, Çocuk Büro Amirliği’ne gittik" diye konuştu.

"Güya içki içmişler ama içki şişesi yok"

E.K.E.A.’nın arkadaşı A.K.F.’nin uyuşturucu kullandığını fotoğraflarda gördüğünü ileri süren belirten anne Kiper, "Polis memuruna derdimi anlattım. Dedim ki ’K. yalan söylüyor, ifadesi baştan sona yalan. Bu iki kız çocuğu ortada yok. Bütün geceyi dışarıda geçirdiler. K. uyuşturucu kullanıyor, fotoğraflarını gördüm. K.’ye dedim ki ’kızımı torbacısına mı bıraktın, ne yaptın oğlum? Kızları attılar Fizan’daki bir parka. Güya içki içmişler. Alkol kokusu yok. İçki şişesi yok. Çocuklar o halde mi yürümüş parka başka yere? İçmişler de nasıl yürümüşler. Çocuk oturamıyor bile, ben parka gittiğimde yatıyordu, ben arkasına destek oldum otursun rahat kussun diye. Aldık götürdük çocuğumu, sonra yoğun bakıma alındı. Sırayla hepimiz girdik, gördük çocuğu, uyuyordu" şeklinde konuştu.

"E.K.E.A.’nın cebinden hap çıkmış, benim kızımdan çıkmadı"

Çocuğunun alkolden zehirlenmediğini, alkol almış olsaydı yürüyecek dermanı olmayacağını söyleyen anne Kiper, "Bir saat kalp masajı yaptılar benim kızıma. Benim çocuğuma ne verdilerse kalbi dayanmadı ama o çocukların ikisini de ben gördüm, o parka içtikten sonra yürümeleri imkansız. O çocuklar atıldı oraya, çantaları yok, eşyaları kayıp. Yanlarında yeni alınmış etiketli ürünler var. Kızlar da almış olabilirler. Kız çocuğu bunlar alışveriş yapabilirler ama benim çocuğum bütün geceyi dışarıda geçirmiş. E.K.E.A.’nın cebinden hap çıkmış, benim kızımdan çıkmadı ama E.K.E.A. ile yan yana. İçsin kurtarırım ama kurtaramadım. Şimdi kalp krizi deyip üstünü kapatmalarından korkuyorum. K. bilgi sahibi, o A.C. kimse güya onun yanından gittim diyor. K. ’akşam gittim’ dediği için o A.C.’nin ifadesi bile alınmadı" dedi.

"Benim kızım E.K.E.A.’yı 3 haftadır tanıyor"

Hiranur’un 16 yaşındaki E.K.E.A.’yı uzun zamandır tanımadığını ve onu okuldan yeni arkadaş edindiğini açıklayan anne Kiper, şu ifadelere yer verdi:

"Benim kızım 3 haftadır tanıyor E.K.E.A.’yı, daha önce tanımıyordu. Okula gitmişler, okulda takılmışlar. Son 2 haftadır, haftada 1 gün okula gitmişler. 4 günü kaçmışlar. K., E.K.E.A.’nın en yakın arkadaşı, yıllardır tanışıyorlar. Kızımı, K. ile de E.K.E.A. tanıştırıyor, A.C., E.K.E.A.’nın sevgilisi, A.C., K.’nin de yakın arkadaşı. Benim çocuğum sonradan bunların aralarına girdi. Ben çocuğum kaybolduğunda dedim ki bu kızlar bulunsun o E.K.E.A.’nın saçını başını yolacağım ama şimdi gördüm, onu da yoğun bakımda gördüm. Bir anne kuzusu orada yatıyor. Dua ediyorum uyansın."

Kaynak: İHA