Sözüçetin, genel kurula katılım şartı olan aidat ödeme sürecinin manipüle edildiğini belirterek, yönetimin duyuruyu yaptığı gün karar alıp genel kurul tarihini tam 15 gün sonra olarak belirlediğini ifade etti. Bu uygulamayla yalnızca “belirli kişilerin oy kullanması için zemin hazırlandığını” savunan Sözüçetin, bunun “kurnazca ama etik dışı bir hamle” olduğunu söyledi.
“Balkan göçmenlerinin sağduyusuna ve iradesine güvenmeyen bu yaklaşım, köklü Bal-Göç tarihine gölge düşürmektedir.” dedi.
Bal-Göç’ün misyonuna aykırı bir yönetim anlayışı
Açıklamasında derneğin tarihsel misyonuna dikkat çeken Sözüçetin, Bal-Göç’ün Balkan göçmenlerinin kimliğini, kültürünü ve dayanışmasını koruma amacıyla kurulduğunu hatırlattı. Yönetimin bugün sergilediği tutumun, geçmişte Bulgaristan’daki asimilasyon politikalarına karşı verilen mücadeleyle taban tabana zıt olduğunu vurguladı.
Sözüçetin, Bal-Göç’ün geçmiş dönemlerinde Mümin Gençoğlu ve Turhan Gençoğlu gibi isimlerin büyük mücadeleler verdiğini belirterek, “Derneğimiz Balkan dış politikasında büyük roller üstlenmişken, bugün dayatmacı ve dışlayıcı bir anlayışla yönetilmesi kabul edilemez.” dedi.
"Asimilasyon şehitlerini anma haftasına denk gelen tarih duygulandırdı"
En büyük tepki ise genel kurul tarihinin belirlenme şekline geldi. Kongrenin, Bulgaristan Türklerine yönelik asimilasyon kampanyasında şehit olan soydaşların anıldığı 22–28 Aralık Bulgaristan Şehitlerini Anma Haftasına denk getirildiğini söyleyen Sözüçetin, bunu “büyük bir saygısızlık” olarak nitelendirdi.
Henüz 2 yaşında şehit edilen Türkan Bebek başta olmak üzere tüm şehitlerin her yıl 26 Aralık’ta kabirleri başında anıldığını hatırlatan Sözüçetin, “Binlerce insanın Bulgaristan’da olacağı bir haftaya kongre koymak, bu anmanın önemini hiçe saymaktır.” dedi.
“Kanuna uygun olan her zaman adil olmuyor”
Bal-Göç’ün geniş katılımlı, kapsayıcı ve birleştirici bir genel kurul yapması gerektiğini söyleyen Sözüçetin, mevcut yönetimi sağduyuya davet ederek şu ifadeleri kullandı:
“Kanuna uygun olan her zaman adil olmuyor. ‘Bizden başka kimse yapamaz’ anlayışı derneğimize de camiamıza da zarar veriyor. Bal-Göç, on binlerce üyesiyle geniş katılımlı bir kongre yapmalıdır. Birleştirici bir yönetim anlayışı hem mevcut yönetime onur kazandırır hem de derneğimizin gücünü artırır.”
“Bal-Göç tarihine gölge düşürmeyin”
Eski başkan Sözüçetin, açıklamasını dernek yönetimini sorumluluğa çağırarak noktaladı:
“Bal-Göç’ün köklü ve onurlu geçmişine gölge düşürecek uygulamalardan vazgeçilmelidir. Balkan Türklerinin acıları ve şehitleri üzerinden böyle bir gündem yaratmak kabul edilemez.”
