HABER: MAHMUT VURAL
28 Haziran ile 6 Temmuz tarihleri arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenecek olan Kültür Yolu Festivali, Bursa'da başladı.
Festivalde çalıştaylar, konserler, sergiler ve daha birçok etkinlik düzenlenecek.
Bu kapsamda Geleneksel Türk Okçuluğu Çalıştayı Merinos'ta gerçekleştirildi.
Çalıştaya Okçular Vakfı Başkanı Hüseyin Topbaş, Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Dünya Etnospor Birliği Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu Başkanı Cengiz Toksöz, Bursa Valisi Erol Ayyıldız katıldı.
“GELENEKSEL OKÇULUK, ORTAK HAFIZAMIZIN YAŞAYAN BİR PARÇASI”
Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Türk milletinin tarihsel kimliğinde okçuluğun sadece bir spor değil, aynı zamanda bir sabır ve kararlılık sembolü olduğunu belirtti.
“OSMANLI RUHU, OKÇULUKTA HAYAT BULMUŞTUR”
Vali Ayyıldız, Bursa’nın tarih boyunca kültürel mirasıyla öncü bir şehir olduğunu vurgulayarak, “Bugün burada sadece okçuluğu konuşmak için değil, aynı zamanda tarihimize ve köklerimize yeniden bağlanmak için toplandık. Okçuluk, Osmanlı ruhunun, disiplini ve inancının yansımasıdır. Osmanlı’nın ilk ok meydanı da bu topraklarda kurulmuş ve gençler ibadet ruhuyla ok idmanları yapmıştır” şeklinde konuştu.
“TÜRK OKÇULUĞU BİR SAVAŞ SANATI DEĞİL, BİR MEDENİYET MİRASIDIR”
Okçular Vakfı Başkanı Hüseyin Topbaş, geleneksel Türk okçuluğunun hem askeri başarıların hem de kültürel mirasın taşıyıcısı olduğunu söyledi. Topbaş, “Türk okçuluğu sadece bir savaş aracı değil, milletimizin tarihsel hafızasında yer etmiş büyük bir medeniyet geleneğidir” dedi.
“İSTANBUL’UN FETHİ’NDE OKÇULARIN ROLÜ BÜYÜKTÜ”
Konuşmasında, Türklerin tarih sahnesine çıktıkları ilk dönemlerden itibaren okçuluğun hep belirleyici bir unsur olduğuna dikkat çeken Topbaş, özellikle Osmanlı döneminde bu geleneğin zirveye ulaştığını ifade etti. Topbaş, “Geleneksel Türk yayındaki mühendislik başarısı sayesinde ecdadımız birçok savaşta avantaj sağlamış, İstanbul’un fethinde de okçuların katkısı büyük olmuştur. Bu başarıdan ötürü Fatih Sultan Mehmet Han, bugün Okmeydanı’nda yer alan ‘Okçular Tekkesi’ni’ kurdurmuştur” diye konuştu.
“UNESCO MİRASI OLDU, BİZLER DE HAMİSİYİZ”
2013 yılında kurulan Okçular Vakfı’nın, Fatih Sultan Mehmet Han’ın mirasını yaşatma vizyonuyla faaliyetlerine devam ettiğini belirten Topbaş, geleneksel Türk okçuluğunun 2019 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğiyle UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras listesine girdiğini hatırlattı. 2022 yılında ise vakfın, UNESCO nezdinde bu mirasın resmi hamisi olarak kabul edildiğini aktardı. Ayrıca Topbaş, 2019 yılında Geleneksel Türk Okçuluğu Federasyonu’nun kuruluşuna da öncülük ettiklerini söyledi.
Kültür Yolu Festivali kapsamında düzenlenen etkinliklere de değinen Topbaş, “Çalıştay boyunca sergiler, atölye çalışmaları ve okçuluk deneyim alanları misafirleri bekliyor olacak. Osmanlı döneminde kullanılan yay, zırh, kabza ve ekipmanların yer aldığı ‘Gelenekten Geleceğe Türk Okçuluğu Sergisi’ de ziyaretçilere açık olacak” ifadelerini kullandı.
“GELENEK VE İNANÇ BÜTÜNLEŞİYOR”
Okçuluğun, İslam geleneğinde de önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken Vali Ayyıldız, “Peygamber Efendimizin hadislerinde de yer bulan okçuluk, milletimizin karakterinde sabır, azim ve hedefe odaklanma gibi değerleri yüzyıllar boyunca pekiştirmiştir. Bu yönüyle okçuluk sadece bir fiziksel beceri değil; aynı zamanda bir ahlak ve irade eğitimidir” ifadelerini kullandı.
“BİLİMSEL BOYUTUN ÖTESİNDE ORTAK HAFIZAMIZIN BİR PARÇASI”
Çalıştayın bilimsel yönü kadar, toplumsal hafıza açısından da büyük anlam taşıdığını belirten Ayyıldız, “Bu tür etkinlikler sadece geçmişe dönük bir nostalji değildir. Aynı zamanda geleceğe nasıl bir kültürel miras bırakacağımızın da ipuçlarını taşır. Gençlerimizin bu ruhla yetişmesi, hem tarihimize hem de değerlerimize sahip çıkmaları açısından çok önemlidir” dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, “İstanbul’da bulunan Ok Meydanı ile ilgili yani Okçuluk ile ilgili hikayeleri büyüklerinizden her zaman dinlerdik. Gençlik ve spor bakanlığı olarak ok meydanını ok atışı için kullanılmak üzere işlerin içerisinde bulunduk. Oraya türk okçuluğu için önemli bir eser kazandırıldı. Gecekondular ile kuşatılmış bir yerin orada kültürün tarihin ihya edilmesi ve okçuluk merkezi şekline dönüştürülmesi gerçekten çok anlamlıydı. Türkiye de geleneksel okçuluğun sıçramasında önemli bir mihenk taşıdır orası. Okçuluk kültürünün büyümesinde önemli bir adım oldu. Bilal Bey etnospor vizyonu ile geleneksel türk okçuluğuna önemli bir adım açmış oldular. Kültürel bir değerin sporla birlikte topluma kazandırılması gençlerin tarihi süreçleri olayları görebilmeleri açısından önemli bir eser. Ben de geleneksel türk okçuluğunun iyi yetlere gittiğini görüyorum. Biz gençlik ve spor bakanlığı olarak okçuluğun gelişmesi için ciddi yatırımlar yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
“TÜRK OKÇULUĞU, UNESCO'DA KÜLTÜREL MİRAS OLARAK TESCİLLENDİ”
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, geleneksel Türk okçuluğunun UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girmesinin uzun soluklu ve özenli bir sürecin ürünü olduğunu vurguladı.
“16 İLDE ENVANTER ÇALIŞMASI YAPTIK”
Bakan Yardımcısı Yazgı, yaya okçuluğu gibi somut olmayan kültürel miras alanlarında envanter çalışmalarına büyük önem verdiklerini belirterek, “16 ilimizde geleneksel okçulukla ilgili detaylı envanter çalışmaları gerçekleştirdik. Bu çalışmalar UNESCO başvurularının temelini oluşturuyor. Zira bu süreçler çok hassas, titizlikle yürütülmesi gerekiyor” dedi.
“UNESCO LİSTESİNE NET VE GÜÇLÜ BİR DOSYAYLA GİRDİK”
Yazgı, “Geleneksel Türk okçuluğu da 2019 yılında UNESCO listesine girdi. Bu, STK’larımızla, genel müdürlüğümüzle ve bakanlığımızın iş birliğiyle örnek bir süreç olarak gerçekleşti. Çünkü bu tür kabul süreçlerinde genellikle bölgesel tanımlar kullanılır. Ancak biz Türk okçuluğu adıyla, net bir ifadeyle yer aldık. Bu çok önemli bir başarıdır” diye konuştu.
“GENÇLERİMİZ BU MİRASI SAHİPLENMEYE BAŞLADI”
Yazgı, özellikle gençlerin geleneksel spor dallarına yönelmesinin önemli bir kazanım olduğunu vurgulayarak, “Bugün artık gençlerimiz, Türk okçuluğunu sadece tarih kitaplarında değil; sahada, kendi yaşamlarında deneyimlemeye başladı. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın tesisleri de bu yönde hizmet sunuyor. Bu ilgi bizim için çok değerli” şeklinde konuştu.
“BELGESEL HAZIRLANDI, ULUSLARARASI İLGİ VAR”
Türk okçuluğu ile ilgili bir belgesel de hazırlandığını açıklayan Yazgı, bu belgeselin hem yurtiçinde hem yurtdışında ilgiyle karşılandığını söyledi. Son olarak Yazgı, “Bu belgesel, UNESCO sürecinin görünürlüğünü ve mirasın tanıtımını artırmak adına çok önemli bir adım oldu. Uluslararası alanda da ciddi bir ilgiyle karşılaştık” ifadelerini kullandı.
