Finike, Demre, Kaş, Kalkan bölünmüş yol projesine bakanlığın verdiği ÇED olumlu kararını, bilirkişi raporuna istinaden mahkeme iptal etti. Yol projesinin yapılması durumunda Likya Kültürel Mirası’nın, arkeolojik ve doğal sitlerin, zeytinliklerin içinden geçirilerek zarar verilecekti. Toplam 74 kilometrelik otoyol projesinin güzergâhı boyunca 11 arkeolojik sit pek çok doğal sit ve ÖÇK alanından oluşan 9 korunan alan yer alıyordu.
Projedeki haliyle uygulandığında yolun, 11 arkeolojik sit ve 9 koruma alanına doğrudan ya da dolaylı olarak zarar vereceği görülüyor. Bu koruma alanları içinde Beymelek Lagünü 1. derece doğal sit alanı, Beymelek Helenistik İsion Kalesi, Sura, Myra, Kyaneai, Hoyran antik kentleri, Kaputaş 1. derece sit alanı da bulunmakta. Otoyol böyle uygulansaydı dünyada sadece bu bölgede yetişen Likya orkidesi, Kaputaş andızotu, Sürmeli çiğdeminin yayılım alanları üzerinden geçerek öncelikle korunması gereken bu endemik türlerin popülasyonuna da zarar verecekti. Bu dava çok fazla insanı mücadelenin içine çekti. Kaş ile Demre’yi ve Finike’yi bir araya getirdi.
BÖLGE HALKI...
Uzmanların bakanlıktan beklentisi ise otoyol projesinden vazgeçilmesi yönünde. Tüm projeyi başından bugüne takip eden ve direnenlerin arasında bulunan Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu Başkanı arkeolog Nezih Başgelen ile süreci konuştuk.
Başgelen, “Antalya’nın FinikeDemre-Kaş-Kalkan hattında yapılması planlanan bölünmüş yol projesi için daha önce verilen ‘ÇED olumlu’ kararının, Antalya 2. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesi pek çok açıdan önemlidir. Çok sayıda sivil toplum örgütü ve bölge halkının ‘ÇED olumlu’ kararına karşı açtığı davada hazırlanan kapsamlı bilirkişi raporu, mevcut yolların iyileştirilmesinin yeterli olacağını ve öngörülen projenin pek çok açıdan, ekolojik-arkeolojik ciddi tahribat oluşturacağını ayrıntılı değerlendirmelerle ortaya koydu.
Bilirkişi raporunu değerlendiren mahkeme de daha önce verilen ‘ÇED olumlu’ kararını iptal etti. Bu önemli ve emsalleri açısından örnek olacak sonucun alınmasında Kaş Çevre ve Kültür Derneği’nin öncülüğünde çok sayıda sivil toplum örgütünün, Mimarlar Odası Antalya Şubesi, Doğa Derneği, Finike TORAÇDER, Peyzaj Mimarları Odası, Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu ile konuya duyarlı uzmanların ve bölge sakinlerinin azimli mücadelesi etkili oldu. Emeği geçen bu mücadeleye katılan herkesi gönülden kutluyoruz” diyor.
KÜLTÜREL VE DOĞAL MİRAS
“Selimiye kubbesi ile ilgili yürütmeyi durdurma kararından sonra Likya’nın arkeolojik değerlerini, doğasını ve kültürel peyzajını korumaya yönelik bu karar da kültürel ve doğal mirası koruma konularının ortak paydamız haline gelmesini göstermesi açısından milletimiz adına olumlu bir gelişme” diyen Başgelen sözlerine şöyle devam ediyor:
“Söz konusu otoyol projesi, Demre Beymelek Lagünü’nün olduğu bölgeden başlayıp, Köşkerler, Gürses, Hoyran, Yavu mahalleleri üzerinden Kaş’a bağlı Gökçeyazı, Sarılar, Pınarbaşı, Ağullu, Çukurbağ mahallelerine geçerek Kalkan’da son buluyordu. Bu arada dünyaca ünlü Kaputaş Plajı’nın üzerindeki kanyonu da viyadükle aşması planlanıyordu. Arkeoloji camiası ise hâlâ daha toplam 11 arkeolojik sit alanını ve pek çok arkeolojik değerin tahribine yol açacak otoyol projesinin ÇED raporunda arkeolog olarak imzası bulunan Sinan Yılmaz’ın kim olduğunu, bilimsel yetkinliğini ve uzmanlığına dayanak olan eğitimi nerede aldığını merak ediyor.”


