Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ile Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, üniversitelerde kadın öğrencilerin güvenli kampüs, şiddetsiz yaşam ve örgütlenme haklarının “Aile Yılı” politikalarıyla baskı altına alındığını gündeme taşıdı. Bayhan ve Karaca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Tekin’e “Üniversitelerde kadınların demokratik örgütlenme hakkını ortadan kaldıran bu uygulamaların sorumlusu kimdir?​” diye sordu.

Bayhan ve Karaca, Uludağ Üniversitesi’nde Kadın Çalışmaları Topluluğu’nun yıllarca açılmasına izin verilmediğini hatırlattı. İktidarın 2025–2035’i “Aile On Yılı” ilan etmesinin ardından bu fiili yasağın kaldırılması yerine, “Kadın ve Aile Çalışmaları” adıyla yeni bir topluluk kurulduğunu belirten milletvekilleri, bunun açık bir yönlendirme olduğunu vurguladı.

ÖĞRENCİLERE TOPLULUK ENGELİ: “BU TOPLULUĞU BAKANLIĞIN İZNİYLE KURABİLDİK”

Milletvekilleri, öğrencilerin demokratik yollarla topluluk yönetimine aday olduklarını ancak tehditlerle karşılaştıklarını da aktardı:

CHP kuruluş töreni: Tekin, Özgür Özel'i karşılayacak
CHP kuruluş töreni: Tekin, Özgür Özel'i karşılayacak
İçeriği Görüntüle

“Genç kadın öğrenciler demokratik yollarla ‘Kadın ve Aile Çalışmaları Topluluğu’nun yönetimine aday olduklarında, danışman öğretim üyelerinden ‘Bu topluluğu bakanlığın izniyle kurabildik, bazı şeylere göz yummamız gerekiyor’ sözlerini duymuştur. Öğrenciler ayrıca ‘radikal grup’ olmakla suçlanarak yönetimde yer almamaları ima edilmiştir.”

Bayhan ve Karaca, danışman hocaların topluluğu aile politikalarının çizdiği hatta yönlendirdiğini belirtti: “Danışman hocanın ifadelerinde ‘tüm etkinliklerin evlilik ve aile içinde kadın olma rolü etrafında kurgulanması gerektiği’ açıkça vurgulanmıştır.”

Topluluğun geçmiş faaliyetleri arasında “Evlilik Öncesi Eğitim Söyleşisi”, “Anne ve Baba Okulu: Ebeveyn Zirvesi”ve “Bursa’da Medfûn Olan Kadınların Eserlerine Yolculuk” gibi etkinlikler sıralanırken, yeni dönemde her biri 100 bin TL bütçeli iki ayrı ÜNİDES projesinin hayata geçirileceği duyuruldu.

HİLAL ÖZDEMİR CİNAYETİ SONRASI KAPATMA

Bayhan ve Karaca, Boğaziçi Üniversitesi’nde katledilen Hilal Özdemir için öğrencilerin dayanışma metni paylaşmasının ardından yaşananları da gündeme getirdi. “Dayanışma metninin paylaşılmasının ardından topluluk hiçbir resmi açıklama yapılmaksızın kapatılmıştır” diyen milletvekilleri, danışman hocanın öğrencilerin numaralarını engellediğini ve önceki dönem topluluk başkanının açıklamalarıyla öğrencilerin hedef haline getirildiğini kaydetti.

Bayhan ve Karaca, şu değerlendirmeyi yaptı: “Üniversite yönetiminin yıllardır Kadın Çalışmaları Topluluğu’nun etkinliklerini engellemesi ve son olarak yaşananlar, ‘Aile Yılı’ politikalarının üniversitelerde genç kadınların örgütlenme hakkını ortadan kaldıran bir baskı mekanizmasına dönüştüğünü açıkça göstermektedir.”

EMEP’li Milletvekillerinin Bakan’a yönelttiği sorular şu şekilde oldu:

- Uludağ Üniversitesi’nde yıllarca Kadın Çalışmaları Topluluğu’nun açılmasına izin verilmemesinin gerekçesi nedir? Bu fiili yasağın “Aile Yılı” ilanı sonrasında kaldırılması ve yerine “Kadın ve Aile Çalışmaları Topluluğu”nun kurulması Bakanlığınızın yönlendirmesi midir?

- Bakanlığınızın izniyle faaliyete geçtiği öne sürülen topluluğun, “tüm etkinliklerin evlilik ve aile içinde kadın olma rolü etrafında kurgulanması gerektiği” yönündeki yaklaşımı, doğrudan sizin bilginiz ve yönlendirmeniz altında mı şekillenmiştir?

- Mevcut kadın topluluklarının yerini almak üzere, “Aile Yılı” politikalarının bir sonucu olarak tüm üniversitelerde, etkinliklerini bakanlığın onaylayacağı biçimde evlilik ve aile içinde kadın olma rolü etrafında kurgulayan toplulukların açılması ve bu çerçevede etkinlikler düzenlenmesi, Bakanlığınızın bir planı olarak mı değerlendirilmelidir? Bu kapsamda Bakanlığınız tarafından üniversitelere herhangi bir yazı gönderilmiş midir?

- Uludağ Üniversitesi’nde öğrencilerin güvenli kampüs talebiyle etkinlik düzenleme girişimlerinin “zaten genç kadınlar için etkinlik yapılıyor” denilerek reddedilmesi, bu etkinliklerin de yalnızca evlilik öncesi eğitim, Bursa gezisi gibi aile merkezli faaliyetlerle sınırlandırılması Bakanlığınızın politika tercihleriyle ilişkili midir?

- Öğrencilerin yönetim kurulu seçimlerine aday olmaları sürecinde danışman hocalar tarafından “topluluk yalnızca bakanlığın izniyle kurulabildi, bazı şeylere göz yummamız gerekiyor” şeklinde tehditkâr ifadeler kullanılmasının sorumluluğu kime aittir? Bu söylem Bakanlığınızın bilgisi dahilinde midir?

- Hilal Özdemir cinayeti sonrası topluluk üyelerinin dayanışma metni paylaşmaları üzerine topluluğun hiçbir resmi gerekçe sunulmadan kapatılması kararı hakkında Bakanlığınızın bilgisi var mıdır? Bu karar hangi gerekçelere dayanmaktadır?

- Uludağ Üniversitesi’nde daha önce de Kadın Çalışmaları Topluluğu’nun etkinliklerinin izlenmesi, engellenmesi ve kapanması için girişimlerde bulunulmuş olması Bakanlığınızca biliniyor muydu? Bu durum öğrencilerin örgütlenme özgürlüğünün ihlali değil midir?

- Üniversite yönetiminin, genç kadınların demokratik taleplerine kulak vermek yerine “Aile Yılı” çerçevesinde aile merkezli etkinlikleri dayatması, öğrencilerin güvenli yaşam ve şiddetsiz kampüs taleplerini görmezden gelmesi karşısında Bakanlığınızın almayı planladığı bir önlem var mıdır?

- “Aile Yılı” kapsamında kadınların güvenli kampüs, güvenli barınma ve yurt imkânlarına erişimi ile şiddete karşı korunması için Bakanlığınızca alınan somut önlemler nelerdir? Bu alanlarda yürütülen çalışmalar için üniversitelere ayrılan bütçe ne kadardır? Üniversitelerde Cinsel Tacizi Önleme Birimleri’nin (CİTÖB) kurulması ve etkin biçimde işletilmesi için herhangi bir program veya bütçe öngörülmekte midir?

Kaynak: BÜLTEN