HABER: MAHMUT VURAL

Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren Bursa’nın güçlü, dinamik, yenilikçi ve “Özgür Sesi” Bursa Saati’ne ziyarette bulundu. Burada Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Akaltun, Genel Yayın Yönetmeni Aysın Komitgan ve Yayın Kurulu Başkanı Yüksel Baysal’ın sorularına samimi cevaplar veren Başkan Deviren, projeler hakkında bilgi verirken müjdeleri de duyurdu.

Neden İMSİAD ile bir çalışma yapıyorsunuz?

Daha önce bu konuda yapılmış bir çalışma vardı, fakat aradan uzun bir zaman geçtiği için biz o çalışmayı yeniden inceledik. Teknik arkadaşlarımız, mevcut projenin uygulanabilir olmadığını, özellikle eğimler, kat yükseklikleri ve irtifa açısından sorunlar içerdiğini belirttiler. Söz konusu alan oldukça geniş; 23,5 hektarlık bir bölgeden bahsediyoruz. Bu alan, Eski Gemlik olarak bilinen, balık pazarını da içine alan ve Halitpaşa, Balıkpazarı, Kayhan gibi toplamda 5 mahalleyi kapsayan bir bölge. 23,5 hektarın 13,5 hektarlık kısmında tescilli binalar bulunuyor. Biz bu alanı iki etap halinde değerlendireceğiz. İlk etapta 10 hektarlık bölgede çalışma başlatacağız. Bu alan, Emniyet’in oradan başlayıp Topçular, Halitpaşa ve Kayhan Mahallesi’ne kadar inen ve Gemlik’in en güzel manzarasına sahip bir bölge. Bizim Gemlik’i tarif ederken “neden bir Bodrum olmasın” dediğimiz yer aslında burası.

“TARİHİ DOKU KAYBOLMUŞ”

Ne yazık ki geçmişte yüksek katlı binalara izin verilmiş ve tarihi doku kaybolmuş. Fakat bundan sonra yapılacak kentsel dönüşümde biz bu eksikleri telafi etmek istiyoruz. Gemlik Belediyesi’nin bu alanda ciddi bir avantajı var. 23,5 hektarlık alanın genelinde %11’lik hissesi bulunurken, ilk etap olan 10 hektarlık bölgede %16’lık bir mülkiyete sahibiz. Bu da müteahhitlerle yapılacak görüşmelerde elimizi kuvvetlendiriyor. Çünkü burada kat irtifakı en fazla 4-5 kat olacak şekilde planlanıyor. Zemin de oldukça sağlam.

“GEMLİK’TE YEŞİL ALAN NEREDEYSE YOK”

Tarihe baktığımızda, 1800’lerde Gemlik’te 5 bin kişi yaşarken, nüfusun 3 bini Rum, 2 bini Ermeni ve birkaç yüzü de Türk’tü. İnsanlar tarım için ovayı kullanırken evlerini yamaçlara yapmışlar ve çok doğru bir tercih olmuş. Ancak sonraki yıllarda biz biraz daha yayılmacı bir anlayışla ovaya doğru yayıldık. Bugün geldiğimiz noktada Gemlik’te yeşil alan neredeyse yok. “Gemlik taşınacak” söylemleri de bu noktada yanlış anlaşılmış. Aslında kast edilen şey, kentin mevcut haliyle dolmuş olduğudur. Fakat buna rağmen ovaya imar izni verilmiş olması büyük bir çelişkiydi. Özellikle 2014 yılında alınan kararlarla ova da yapılaşmaya açıldı. Bu, kentin geleceği açısından büyük bir kayıp oldu. Birçok alan park veya yeşil alan olarak değerlendirilebilecekken betonlaşmaya gidildi. 2010 yılında yapılan Gemlik planı da bugün için uygun değil. Ben şehir plancısı arkadaşlarıma bu planı değiştirmemiz gerektiğini söyledim. Çünkü yeni bir planın devreye girmesi için mevcut binaların ömrünü tamamlaması ve yıkılması gerekiyor. Biz 2050 ve sonrası için yepyeni bir vizyon ortaya koymak zorundayız. O yüzden ada bazlı kentsel dönüşümden yanayız. Bu noktada da İMSİAD ile işbirliği yapıyoruz. Onların kentsel dönüşüm tecrübesi var. Yıldırım ve Osmangazi’de önemli projelere imza atmış firmalar var. Biz Gemlikli müteahhitleri de işin içine katmak istiyoruz. Tek başına Gemlik müteahhitleri veya İMSİAD bu yükü kaldıramaz. Bu sürece TOKİ’nin ve Çevre Şehircilik Bakanlığımızın da dahil olması gerekiyor.

Başladığımız alanda 3 bin 500 konut var. Bu konutlardaki vatandaşlarımızı mağdur etmeden geçici yaşam alanları oluşturmayı planlıyoruz. Bunun için Kumsaz’da belediyemize ait 241 dönümlük bir alan var. Burada sosyal tesisleriyle birlikte geçici yaşam alanları oluşturabiliriz. Biz “konteyner kent” demek istemiyoruz; daha insani koşullara sahip geçici alanlar planlıyoruz. Tabii bunun için bakanlık, TOKİ ve İMSİAD’ın desteği şart. Çünkü belediyemizin bütçesi bu yükü tek başına karşılamaya yetmez. 2025 yılı bütçemiz 1 milyar 70 milyon lira. Bunun da önemli bir kısmı personel giderlerine ayrılıyor. Buna rağmen sosyal tesisler, aş evi, kreş gibi hizmetler için de istihdam yaratmak zorundayız. Bu noktada İMSİAD hem tecrübesiyle hem de finans gücüyle bizim yanımızda olacak. Bu işbirliğini çok önemsiyoruz ve bu vesileyle İMSİAD Başkanı Şeref Bey’e ve yönetim kuruluna teşekkür ediyorum.

Görev süreniz sonunda çocuklarınız, yakınlarınız ya da Gemlik halkı sizi nasıl hatırlasın isterdiniz?

İnsan gittiği yerde bir iz bulmak, giderken de bir iz bırakmak ister. Ben de Gemlik’te kalıcı bir iz bırakmak istiyorum. Daha önce 1050 Konutlar’ın anahtar teslim töreninde de ifade etmiştim: Biz Gemlik’i anlatırken “Barış’ın, Huzur’un ve Zeytin’in Başkenti” diyoruz. Bunun yanına “Değişim ve Dönüşüm’ün Kenti” ifadesini de eklemek istiyorum. Gemlik, her anlamda değişim ve dönüşümün yaşandığı bir kent olsun istiyorum. Kentsel dönüşüm bizim önceliğimiz. Çünkü Gemlik’in iki temel sorunu var: Biri yapısal yıkım, yani deprem riski; diğeri ise toplumsal yıkım. Gemlik küçük bir İstanbul gibi. 81 ilden insanın yaşadığı, mültecilerin de bulunduğu ve farklı kültürlerin bir arada olduğu bir yer. Bu çeşitlilik beraberinde bazı sosyal sorunlar da getiriyor. Biz bu toplumsal sorunları da çözerek kenti huzurlu, barışçıl ve yaşanabilir hale getirmek istiyoruz. Benim en büyük dileğim, görevim sona erdiğinde Gemlik halkının “Şükrü Deviren, Gemlik’te değişimin ve dönüşümün öncüsü oldu” diyebilmesi.

“EN BÜYÜK HASSASİYETİM DOĞRU İŞLER YAPMAK”

Biz, kentsel dönüşüm projelerimizle ilgili bütün teknik analizleri ve verileri hazırlayarak Sayın Valimize, siyasi partilerin il başkanlarına ve Marmara Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı’na sunduk. Yani ev ödevimizi tamamladık. Şimdi sırada Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki Burkent ile bir protokol imzalamak var. Detayları hazır olan protokolü Eylül ayı Meclisi’nden geçireceğiz, ardından imzalama yetkisini alıp süreci başlatacağız. Kentsel dönüşümde sadece İMSİAD’la değil, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Burkent ve Gemlik Belediyesi’nin iştiraki Gemtaş ile de ortak hareket ediyoruz. Nitekim Orkent Sitesi sakinleri de kentsel dönüşüm için Burkent ve Gemtaş’a yetki verdi. Dolayısıyla dönüşüm ilk olarak Orkent Sitesi’nden başlayacak. Benim en büyük hassasiyetim, doğru işler yapmak. Çocuklarımın ve Gemlik halkının “Şükrü Deviren yanlış bir şey yapmadı, şeffaf ve doğru işler yaptı” diyebilmesini istiyorum. Bu kentte herkesin nefes alabileceği sosyal alanların, engelli vatandaşlarımız için özel projelerin hayata geçmesini çok önemsiyorum. Belki birçok projeye başlayıp hepsini tamamlamaya ömrümüz yetmeyebilir ama en azından Gemlik’te bir değişimin ayak izlerini bırakmak istiyorum. Benim ömrüm hep insanlarla geçti. Siyasete girmeden önce de 20 yıl boyunca sivil toplum örgütlerinde çalıştım. Hep şunu düşündüm: “Yılda en az iki ayımı ihtiyaç sahibi insanlara ayırmalıyım.” O nedenle dernek kurdum ve bu işlerden çok büyük keyif aldım. Çünkü birilerine dokunabildiğimde ben de mutlu oluyorum. Bunu ailemden öğrendim. Biz 12 kardeşiz; annemle babam bize mal mülk bırakmadı ama insanlık onuru ve değerleri açısından çok büyük bir miras bıraktılar. Ben 9.çocuğum. Çocukluğumdan beri paylaşmayı öğrendim. O yüzden insanlara hizmet etmeyi hep hayatımın merkezinde tuttum. Bu da siyasetteki tavrıma yansıyor. Asla “rağmen” siyaset yapmıyorum. Yani kimseye rağmen değil, herkesle birlikte, şeffaf ve samimi bir şekilde iş yapıyorum. Özel sektörden geldiğim için avantajlarım da, dezavantajlarım da oldu. Belediyede ciddi bir hantal yapı ve konfor alanları var. Bunları değiştirmek kolay değil. Ama ben önce kendimi değiştirdim, sonra da arkadaşlarımızı bu değişime dahil ettim. Şimdi Gemlik Belediyesi’nde kalite yönetim sistemi oluşturuyoruz. Avrupa Birliği standartlarında bir sistem kuruyoruz. Avrupa Birliği projeleri konusunda daha önce hiç kazanım elde edilmemişti. Biz bu konuda en iyi belediye olarak Gürsu’yu örnek aldık. Sağ olsun Mustafa Işık Başkan kapılarını açtı, ekiplerimiz eğitim aldı. Oradan aldığımız tecrübeyle biz de şu an projeler hazırlıyoruz. Ayrıca Orhangazi Belediyesi ile çöp toplama konusunda, Kestel Belediyesi ile kaçak yapıların kontrol sistemi konusunda işbirliği yapıyoruz. Orhangazi ile birlikte bir gıda OSB kurulması için de adımlar attık. Kentsel dönüşümde de Yıldırım Belediyesi’nin ciddi tecrübelerinden faydalandık. Oktay Başkan ekibini bize açtı, biz de oradan öğrendiklerimizi Gemlik’e taşıyoruz. Burada mesele siyasi partiler değil; doğru ve samimi şekilde ihtiyacınızı ilettiğinizde herkes kapısını size açıyor. Ben bunu yaşadım. Sadece iktidar partisine bağlı belediyelerle değil, farklı siyasi partilerden belediyelerle de işbirliği yapıyoruz. Örneğin Şişli Belediye Başkanı’nı göreve geldikten sonra ziyaret ettim. Belediyedeki işleyiş, müdürlüklerin yapısı ve gelir artırıcı modeller üzerine görüştük. Bakırköy Belediyesi’nden çevre ve endüstri mühendisleri ekibi geldi, mali tablolarımızı inceleyip öneriler sundular. Mustafakemalpaşa, Çaycuma ve Denizli belediyelerinin uygulamalarını da inceledik. Özellikle sokak hayvanları konusunda ciddi bir sorunumuz var. Diğer ilçelerden bize bırakıldığı için en çok sokak hayvanı bizde. Bu nedenle mama üretim tesisi kurmayı planlıyoruz. Denizli’deki modeli inceledik, Türkiye Belediyeler Birliği’nden de hibeyle makine desteği talep ettik. Benim anlayışım şu: tecrübeyi olan belediyeden almak lazım. İyi örnekleri de, hata yapmış olanlardan dersleri de alıyoruz. Çünkü teori herkesçe bilinir ama uygulamada yapılan yanlışları görmek, doğruyu bulmak için çok daha öğreticidir.

“VAHŞİ SULAMA HEM AĞACA ZARAR VERİYOR HEM DE BÜYÜK İSRAF”

Aslında öncelikle sulama konusunda çiftçilerimizin bilinçlendirilmesi gerekiyor. Suyu çok hoyratça kullanıyoruz. Vahşi sulama hem ağaca zarar veriyor hem de büyük bir israf. Bu yüzden köylümüzün bilinçlenmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyemizin Mustafa Kemalpaşa’da açtığı fabrikadaki sulama hortumlarının köylüye ulaştırılması konusunda biz de destek oluyoruz. Gemlik özelinde baktığımızda sadece Umurbey’de 600 bin, toplamda ise 2 milyon 400 bin zeytin ağacı var. Geçen yıl Umurbey’de iki noktadan su sondajı yaparak köylüye destek olduk. Bu yıl da diğer siyasi partilerin katkısıyla Devlet Su İşleri Başkanlığımız Umurbey için bir yatırım bütçesi ayırdı. Ayrıca Gemlik Gübre Fabrikası denize deşarj sistemine geçiyor, bu sayede oradan kullanılacak suyun bir kısmını Umurbey’de zeytin sulamalarına aktarabileceğiz. Planımız; Yalova yolundan bir branşmanla suyu Umurbey’e çıkarmak, orada bir havuz oluşturmak ve günün teknolojisine uygun, ağacın ihtiyacına göre sulama modeli geliştirmek. Türkiye bilimsel verilere göre 20 yıl içinde su fakiri olacak. Önlem almazsak bu çok daha erken gerçekleşebilir. Bugün bile yeraltı sularımız hızla azalıyor. Bu yüzden Gemlik’te suyu bilinçli kullanmak, iklim değişikliğine uyum sağlamak zorundayız.

Gemlik'te sahilin yeni Cazibe Merkezi, Yaşam Sokağı
Gemlik'te sahilin yeni Cazibe Merkezi, Yaşam Sokağı
İçeriği Görüntüle

Halkın kentsel dönüşüme bakışı nasıl? Bu konuda nasıl bir yol izleniyor?

Bursa Teknik Üniversitesi’ndeki hocalarımızın simülasyonlarında da gördük ki Gemlik’in zemini gerçekten riskli. Bu nedenle kentsel dönüşümü siyaset üstü bir mesele olarak görüyoruz. Sayın Valimize ve tüm siyasi partilere verdikleri destek için teşekkür ediyorum. Burkent’in öncülüğünde Gemlik’te uzlaşma sağlandı ve Orkent Sitesi’nde kentsel dönüşüm başlıyor. Yeni yasa bize %50+1 çoğunluk şartını getiriyor, bu da elimizi güçlendiriyor. Burada insan hayatı her şeyden önemli. Kimse kırılacak diye tereddüt etmeyeceğiz. Biz %48’lik yapı stoğunun depreme dayanıklı olmadığını biliyoruz. ‘Yarısı bizden’ kampanyası Gemlik’te uygulanırsa, şehir kısa sürede büyük bir dönüşüm yaşar. TOKİ’nin de bu sürece dahil olması gerekiyor çünkü tecrübesi, makine parkı ve hız kapasitesi yüksek. Eğer TOKİ, DİMSEV ve Burkent birlikte çalışırsa 5 yıl içinde Gemlik çok iyi bir noktaya gelir. Gemlik’in gerçekten otel ihtiyacı var. Yakın zamanda inşaat sektöründen tanıdık bir isim bu konuda niyetini açıkladı. Biz de kendisine, Gemlik’in buna ihtiyacı olduğunu ve her türlü desteği vereceğimizi söyledik. Önemli olan Gemlik’e kazandırmak.

Gemlik zeytinini marka yapmak için bir adımınız var mı?

GEMTAR A.Ş. çalışmalarını sürdürüyor ama istediğimiz düzeyde değil. Gemlik sofralık zeytin anlamında aslında marka olabilir. Fakat markalaşma için zeytini çeşitlendirmek ve Avrupalının damak tadına uygun hale getirmek gerekiyor. Çünkü taş baskı zeytinin aroması bize eşsiz geliyor ama yabancıya acı ya da tuzlu gelebiliyor. Bazı üreticiler farklı denemeler yapıyor, mesela çikolatayla kaplı zeytin ya da altınla kaplanan zeytin gibi örnekler gördük. Festivalle de bu çeşitliliği ön plana çıkarıyoruz. Bu yıl 26 Eylül’de Zeytin Festivali yapılacak. Ancak asıl hedefimiz zeytini dünyaya sevdirmek. İspanya, İtalya, Yunanistan dünya zeytin piyasasında lider ama bizim payımız çok düşük. Geçtiğimiz günlerde Romanya’daki kardeş şehrimize gittim. Oradaki tarım alanlarını görünce, onlara ‘Biz neden sizden buğday ya da ayçiçeği almayalım, ama siz de bizden zeytin almalısınız’ dedim. Belediyemizin iştirakleri var, belki orada yer kiralanarak işbirliği yapılabilir. Ayrıca Gemlik’te yatırım yapmak isteyen ve Avrupa’da da tesisleri olan bir girişimciyle görüştük. Bu tür girişimler markalaşma sürecimizi hızlandırabilir

Gemlik’in, Bursalıların denize ulaşmakta ilk akla gelecekleri bir proje, tanıtım ya da hayaliniz var mı?

Ticaret ve Sanayi Odamız bünyesinde bir marina projesi hazırlandı. Projenin çizimi yapıldı ve şu anda Cumhurbaşkanlığı Yatırım Daire Başkanlığı’nda onay aşamasında. Proje bedeli çıkacak ve Sayın Valimiz ile diğer ekiplere de sunumu gerçekleştirildi. Mustafa Bozbey Mudanya’yı bu konuda destekliyor ama açıkçası Mudanya çok doğru bir yer değil. Deniz Başkan kusura bakmasın ama Gemlik bu iş için çok daha uygun. Mustafa Başkan’ın orada yaptıkları hizmetler yeterli. Biz Gemlik’i istiyoruz. Benim hayalim şu: Mudanya, Gemlik, Orhangazi ve İznik’i kapsayan bir çizgide, ortak bir destinasyon oluşturmak. Bunun için Zeytinbirliği kurmayı da istedik. Rehber çizgisine bu destinasyon alanlarını eklersek çok değerli olur. Düşünün, kruvaziyer gemisiyle Gemlik’e gelen bir turist, önce Orhangazi’ye gidip kahvaltısını yapacak. Ardından büyük tekneler veya birkaç motorla İznik’e geçecek, orada gezip öğle yemeğini yiyecek. Sonra geri dönüp akşam yemeğini Gemlik’te balık restoranlarında yiyecek. İşte böyle bir hayalim var. Marina yapıldığında bu planın merkezi de zaten Gemlik olacak.

Önümüzdeki 2 yılda Gemlik’te ne göreceğiz, neler yaşanacak?

Şunu söyleyebilirim; yaklaşık 8 yıldır atıl durumda olan 365 dairemiz vardı TOKİ’nin 7. etabında. Şimdi bu dairelerin inşaatına başladık ve yılbaşına kadar tamamlanacak. Böylece kamu zararına uğranan bu 365 daireyi Gemlik’e kazandırmış olacağız. Bunun dışında kentin tam ortasında, uzun yıllardır atıl durumda kalan ve belediyeye büyük zarar veren AVM’yi hayata geçiriyoruz. Ayrıca bir kentsel dönüşüm süreci başlatacağız. Manastır bölgesinin alt tarafında bulunan Amfi Tiyatro’nun Kalafat bölümünde bir balık restoranı açacağız. Oradan başlayarak, Saklıbahçe’den Sınırtaş’a kadar uzanan yaklaşık 700 metrelik sahili halka açtık. Bu yaz vatandaşlarımız orada yüzmeye başladılar. Seneye alanı biraz daha düzenleyeceğiz. Şu an iki mendirek yaptık, önümüzdeki yıllarda bu mendirekler ciddi miktarda kum toplayarak bölgeyi çok daha güzel hale getirecek. Mendirekleri biraz daha uzatmayı planlıyoruz. Bununla birlikte üniversitenin bulunduğu alanın karşı tarafında, sanayi tesislerinin olduğu bölgede çok güzel koylar var. Ben iki kez gezdim. Orayı da seneye halkımıza açacağız. Oraya hem yürüyüş yolu yapacağız hem de tekne taksi sistemi kuracağız. Belirli saatlerde vatandaşları götürüp getireceğiz. Bunların yanı sıra “Sen de Bir Nefes Al” isimli bir projemiz var.

“BEN BURAYA HİZMET İÇİN GELDİM”

Gemlik’te ciddi sayıda engelli vatandaşımız yaşıyor. Bu ailelerin hayatlarında düğün ya da cenaze gibi etkinliklere çocuklarını güvenle bırakabilecekleri bir alan olmadığını görüyoruz. İşte bu nedenle, engelli çocuklarımızın güvenle kalabileceği bir merkez yapmayı hedefliyoruz. Burada aynı zamanda bir tekstil atölyesi, bir çocuk kreşi ve engelli çocuklar için özel alanlar olacak. Projemizin çizimlerini tamamladık, Serbest Bölge Yönetim Kurulu’na sunduk. Celal Sönmez’e de çok teşekkür ediyorum; bu projeye maliyetiyle birlikte destek vereceklerini ifade ettiler. Ayrıca bu iletişimin sağlanmasında bize yardımcı olan Cavit Çağlar’a da teşekkür ediyorum. Ben başından beri söylüyorum: Gemlik’e faydası olacaksa, kim olursa olsun kapısını çalarım, oturur konuşurum ve çözüm için destek isterim. Çünkü benim katı kurallarım yok. Ben buraya hizmet için geldim.