2024’ün başında “Emekli Yılı” ilan edilmesini hatırlatan Özüpak, bu vaadin içinin hiçbir şekilde doldurulmadığını ve emeklilerin göz göre göre sefalete itildiğini ifade etti:
“Emekliyi hatırlıyormuş gibi yapıp, ardından zekat-fitre tavsiyesiyle geçiştiren bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu emekliye açıkça hakarettir. Onurumuzu, emeğimizi sadakaya indirgemeye çalışıyorlar.”
“Yoksullukta Eşitlendik!”
Sadece emeklilerin değil, asgari ücretle çalışan milyonların da açlık sınırının altında yaşadığına dikkat çeken Özüpak, “Emekçileri yoksullukta eşitlediniz. Tek hedefiniz aç, yoksul ve suskun bir toplum yaratmak. Ama biz susmayacağız!” diyerek hükümete sert çıktı.
“Bu Böyle Gitmez!”
Emekli ve emekçilerin geçim sıkıntısının görmezden gelinemeyecek noktaya ulaştığını vurgulayan Özüpak, taleplerini net bir ifadeyle dile getirdi:
“Böyle gitmez! Artık yeter! Temel talebimiz insanca bir yaşam. Kiraya yetmeyen maaşlar, mutfağa giremeyen et, ilaca ulaşamayan yaşlılık bize reva görülemez!”
“Geçim Derdiyle Seçim Sandığı Gelmeli”
Açıklamasının sonunda kamuoyuna çağrıda bulunan Özüpak, çözümün sandıkta olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Derdimiz geçim. Bu çöküşe ancak yeni bir yön, yeni bir yönetim dur diyebilir. Gelsin seçim, gitsin yoksulluk, gitsin adaletsizlik. Biz emeğimizin karşılığını istiyoruz!”
Gönül Boran Özüpak’ın bu çıkışı, başta emekliler olmak üzere milyonlarca dar gelirli yurttaşın sesi oldu. Emeklilerin örgütlü gücü her geçen gün artarken, taleplerin daha geniş toplumsal karşılık bulduğu gözlemleniyor.