Yalova’daki evinin terasının penceresinden düşen sanatçı Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturmada, olay sırasında evde bulunan Sultan Nur Ulu’nun mahkemede verdiği ifade ortaya çıktı.

26 Eylül’de Yalova’nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi üzerindeki apartmanın 5’inci katındaki kapalı terasta ünlü şarkıcı Güllü (52), kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Güllü’nün ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter "tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek" suçundan tutuklanırken, Sultan Nur Ulu’ya ise ev hapsi verilmişti. Olay sırasında evde bulunan Sultan Nur Ulu’nun mahkemede verdiği ifade ortaya çıktı. Arkadaşının annesini pencereden ittiğini itiraf eden Nur Sultan Ulu, Tuğyan Gülter’in çocuğuna bakıcı görüşmesi için Yalova merkeze geldiklerini, daha sonra Çınarcık’a döndüklerini belirtti. Ulu, yemek yediklerini ve daha sonra da film izlediklerini söyledi. Film izlerken Tuğyan’ın sevgilisi Kervan E. ile telefonla görüşmek için gidip geldiğini kaydeden Ulu, "Gül anne Tuğyan’ın telefonla konuşmak için içeriye gidip gelmesinden rahatsız olmasından dolayı filmi kapattık. Beraber müzik eşliğinde eğlenceli vakit geçirdik, müzik açtık. Bu sırada Tuğyan da yanımızdaydı. Beraber müzik eşliğinde eğlenceli vakit geçirdik" dedi.

"Tuğyan ’Koş’ şeklinde bağırarak ağladı gibi yaptı"

Daha sonra Tuğyan ile olayın yaşandığı odaya geçtiklerini söyleyen Ulu, ifadesinde şunları kaydetti:

Kastamonu’da otomobil ile çarpışan kamyonet ters döndü: 1 ölü, 1 yaralı
Kastamonu’da otomobil ile çarpışan kamyonet ters döndü: 1 ölü, 1 yaralı
İçeriği Görüntüle

"Tuğyan’la beraber odada vakit geçirdik. Arada salona gidip geliyorduk. Benim odada olduğum sırada Tuğyan geri geldi. Açık olan müzikle ikimiz dans ediyorduk. Bir anda sonra Tuğyan, Malkata isimli müziği açmamı istedi. Ben müziği açıktan kısa bir süre sonra Gül anne içeriye yanımıza geldi ve o da bizle oynamaya başladı. Bana Malkata’yı nasıl oynayacağımı göstermeye çalıştı. Daha sonra ben yüzümde olan yara izi ve dikişlere bakmak için aynaya doğru döndüm. Bu sırada Tuğyan ve annesi oynamaya ve şakalaşmaya devam ettiler. Biz odamın kapısının olduğu tarafta oynuyorduk. Daha sonra Gül anne camın olduğu tarafa doğru benim arkamdan Tuğyan’la yatağın arasından geçti. Ben o sırada aynada flash açık bir şekilde yüzümdeki yara izine bakıyordum. Dikkatim tam olarak onlarda değildi. Ben ilk aynaya döndüğüm sırada Tuğyan ile annesi arasında diyalog geçiyordu. O diyaloglar bana ses kayıtlarından dinletilen diyaloglardır. Daha sonrasında aralarında konuşma geçmedi. Ben kafamı onların olduğu tarafa doğru çevirdiğimde Gül annenin yüzünün camdan dışarıya doğru dönük hafif camdan dışarı bakar gibi eğilmiş bir şekilde olduğunu gördüm. Tuğyan’ın arkadan annesinin kalçasının altından bacaklarına doğru sarılarak hafif kendisine, hafif yukarıya doğru çektiğini gördüm. Tuğyan annesini o şekilde çektikten hemen sonra annesi düştü. Ben düşüş anını gördüm. Gül annenin düştüğü sırada ’Hadi görüşürüz, bay bay’ şeklinde herhangi bir söz duymadım. Eğer duyduysam da şu an bunu hatırlamıyorum. Daha sonra Tuğyan ’Koş’ şeklinde bağırarak ağladı gibi yaptı. Ben de onun peşinden gittim. O sırada Tuğyan büyük tepkiler vererek çığlık atıyordu. Ben ise şok içinde kaldığım için tepki verememiştim. Daha sonra bizi hastaneye götürdüler. Daha sonra Tuğyan’ı başka bir hastaneye sevk edeceklerdi. Tuğyan bana ’O da gelecek’ dedi ve aynı ambulansla gittik."

"Korktuğum için kimseye söyleyemedim"

Ulu, olay sonrası Hülya isimli bir yakınının evine gittiğini dile getirerek, "Biz evdeyken Hülya abla yanımıza gelmişti. Bana ’Gel seni bana götüreyim’ dedi. Ben onunla birlikte onun evine gittim. Hülya abla, Güllü’nün öldürüldüğünden emin bir şekilde bana yönelik ’Eğer böyle bir durum varsa, ki bence var dikkat et kendine. O Güllü’nün kızı’ dedi. Ben onların güçlü bir aile olmasından dolayı korktuğum için Güllü’nün ölümüne dair şahit olmuş olduğum durumu Hülya abla dahil kimseye söyleyemedim. Ertesi gün cenaze olduktan sonra yeni tanımış olduğum Bircan abla bana ’Bak kızım sen Tuğyan’ı tanımıyorsun. Ben ne olduğunu bilmiyorum, bunu Tuğyan’ın yapmış olabileceğini düşünmüyorum. Kendine çok dikkat et’ dedi. İnsanlar bana ne olduğunu soruyorlardı, ancak ben kimseye bir şey anlatamıyordum. Ben Tuğyan’ın bu süreçte bana ne yapacağını bilmediğim için üzerime suçlamayı atabileceğinden endişe ederek yanlarından ayrılmadım" dedi.

"’Ben yanarsam ikimiz de yanarız’ dedi"

Tuğyan’ın bu süreçte kendisi ile yaptığı konuşmayı da anlatan Ulu, "Bu süreçte Tuğyan’la yalnız kaldığımız bir ara bana ’Ben yanarsam ikimiz de yanarız’ dedi. Tuğyan’ın bana bunu demesinin sebebi annesinin ittirildiğini görmemdi. Çünkü ben gördükten sonra tepki verdim ve o sırada Tuğyan bana bakarak ’Koş’ dedi. Akşam olunca tekrardan Hülya ablanın yanına gittim, oraya Hüseyin de gelmişti. Bircan abla bana ’Ben Tuğyan’la konuştum’ dedi. Böyle bir şey olsa benim üstüme atacağını söyledi. Tuğyan bunları Bircan ablaya bu olaydan dolayı kendisine bir şey gelme ihtimaline karşı söylemiş. Ben bunları duyunca iyice korkmaya başladım. Bu olaylardan sonra Tuğyan’la beraber kalmamın ve beraber İstanbul’a gelip gitmemin tek bir nedeni yalnız olmaması gerektiğini düşündüğümden dolayıydı" diye konuştu.

Olaydan sonra neden öldürdüğünü anlatmış

Tuğyan’la annesi arasında büyük bir tartışmaya şahit olmadığını söyleyen Ulu, Tuğyan’ın annesine yönelik ’Öldüreceğim onu’ tarzı mesajlarını, söylemlerini medyadan öğrendiğini kaydederek şöyle konuştu:

"Tuğyan annesine yönelik her anne kız arasında olacak kadar küçük serzenişlerde bulunuyordu. Ancak bu denli büyük bir olaydan daha önce hiç bahsetmemişti. Tuğyan’la hiçbir zaman Güllü’yü öldürmek için plan yapmadık. Tuğyan’ın Güllü’yü öldürmek için plan yaptığına şahit olmadım. Tuğyan’ın annesini öldürmesinin nedeni küçüklüğünden bu yana gelen kırgınlıklar. Benim bunları bilme nedenim de Tuğyan’ın bana bunları olaydan sonra anlatmasıdır."

Kaynak: İHA