Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nda (SETA) düzenlenen, "Bir Yılın Ardından Suriye: Toparlanma ve Yeniden İnşa" konferansının açılış konuşmasını yaptı. 8 Aralık tarihinin Suriye halkı için yeni bir umut olduğunu belirten Fidan, "Suriye'de kendi toplumsal sorunlarını sahiplenme iradesi gösterecek, sorumluluk duygusu gösterecek bir yönetimin bu yüklerin altına girmesi hem bölge ülkeleri hem uluslararası toplum için de ciddi bir kazanım" dedi. "Türkiye'nin perspektifinden Suriye'yi anlatacağım. Suriye, Suriyelilerindir" diyen Fidan, Suriye ve Türkiye'nin Selçuklu ve Osmanlı imparatorlukları döneminde yüzyıllarca beraber yaşadığını hatırlattı.
SOMUT ADIMLAR GÖRMEDİK
Terör örgütü YPG/SDG'nin Suriye yönetimiyle vardığı 10 Mart mutabakatına işaret eden Fidan, "Şu ana kadar somut adımlar atıldığını görmedik. Bu sürecin sulh ile çözülmesini söylüyoruz. Sürecin diyalog ile ilerletilmesi önemli. YPG'nin şunu görmesi gerekiyor, hiçbir ülkede ama hiçbir ülkede iki tane silahlı unsur olmaz. Elinizdeki silahlı unsurlar Suriye yönetiminin emrine girmek zorundadır" dedi.
EN BÜYÜK PROBLEM İSRAİL
"Problemin en büyüğü İsrail'in bölgedeki yayılmacılığının bir alanı olarak Suriye'yi de ortaya koyması" diyen Fidan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin Gazze'de başlattığı savaşı farklı şekillerde devam ettirerek bölgede zemin kazanma arayışının Suriye'de de etkisini gösterdiğini ve büyük bir istikrar riski oluşturduğunu söyledi.
ESAD'SIZ BİR YILDA HAYAT NORMALE DÖNDÜ
Esad ve Baas rejiminin yıllarca zulmü altında kalan Suriye'de yıkımların en ağır yaşandığı kentlerde hayat, büyük oranda normale döndü. Esad ordusunun bombaladığı ve harabeye dönene Halep'te büyük bir canlılık yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın yönetime gelmesiyle birlikte Türkiye'deki Suriyeliler de geri dönerken, ülkenin en önemli ve kalabalık şehri arasında yer alan Halep'te pazar yerleri kuruldu.



