HABER: MAHMUT VURAL

Uludağ Blueberry Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Ateş, Bursa Saati’ne yaptığı açıklamada, toprakta organik üretimin önemini vurgulayarak, hidroponik sistemlerin küçük çiftçiye ve su kaynaklarına zarar verdiğini, kontrolsüz fiyatlama ve ithalat baskısının da sektörün sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini ifade etti.

Ateş, birliğin altı temel amaç doğrultusunda faaliyet gösterdiğini vurguladı.

İlk olarak, yerli üreticinin korunmasına dikkat çeken Ateş, hasat dönemlerinde ithalata ek vergi gibi önlemlerin hayata geçirilmesini gerekli gördüklerini ifade etti. Ateş, Bu sayede yerli ürünlerin piyasada hak ettiği değeri bulabileceğini söyledi.

İkinci olarak, üretim sisteminde şeffaflığın sağlanmasını hedeflediklerini dile getiren Ateş, hidroponik sistemle yetiştirilen blueberry ile toprakta yetiştirilen ürünlerin tüketici tarafından açıkça ayırt edilebilmesi için bir logo uygulamasının devreye alınması gerektiğini belirtti. “Üretim metodunu bilmek tüketicinin hakkıdır” diyen Ateş, bu sayede etik ve sağlıklı bir tüketim alışkanlığının da destekleneceğini söyledi.

Web.whatsapp 2025 06 17T180505.784Üçüncü olarak, tüm üreticilerin birlikte hareket ederek adil bir taban fiyat sistemine ulaşmasının hedeflendiğini belirten Ateş, tüccarların tek taraflı fiyat dayatmalarına karşı mücadele ettiklerini ifade ederek “Üretici emeğinin karşılığını almalı” dedi.

Dördüncü olarak, bölgede üretilen ürünlerin ihracat ve toptan satış yoluyla daha yüksek katma değerle değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Ateş, bu konuda yeni pazarlar açmak için yoğun bir çalışma yürüttüklerini aktardı.

Tanıtım ve farkındalık faaliyetlerine de önem verdiklerini belirten Ateş, sosyal medya başta olmak üzere çeşitli mecralarda Uludağ Blueberry Birliği’nin kamuoyunu bilgilendirdiğini söyledi. Ardından Ateş, tüketicinin üretim süreciyle ilgili bilinçlenmesinin sektöre uzun vadeli katkılar sağlayacağını dile getirdi.

Son olarak, tüccarların ürün boyutlandırmalarına keyfi müdahalelerde bulunmasını engellemeye çalıştıklarını vurgulayan Ateş, 14 milimetrenin üzerindeki ürünlerin uluslararası standartlara uygun olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Üreticilerin iri meyve için yüksek fiyat verilirken, diğerlerinin yok pahasına alınmasına karşı olduklarını belirten Ateş, bu konuda üreticilerin haklarını sonuna kadar savunacaklarını söyledi.

20210519 Blueberries Size2

“MARKETLERDE 1200 LİRANIN ALTINDA BULUNMUYOR”

Ateş, “Biz yaklaşık 5 yıldır ihracat yapıyoruz. İhracat kalemlerinin altında, iç piyasada da tüketimin desteklenmesi için taban fiyatı 350 lira olarak belirledik. Ancak marketlerde kilogram fiyatı 1200 liranın altında bulunmuyor. Bu fiyat farkının sebebi üreticiler değil, kontrolsüz meyve alımı ve piyasa düzeni eksikliğidir” dedi.

“TÜKETİMİN ARTIRILMASI ŞART”

Türkiye’de kişi başı Blueberry tüketiminin dünya ortalamasının oldukça altında olduğunu vurgulayan Ateş, “ABD, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerde yıllık kişi başı tüketim ortalama 1 kilogram civarında. Biz ise 1 gram bile değiliz. Bu tüketimin artırılması şart” ifadelerini kullandı.

“HİDROPONİK TARIM SAĞLIĞINA ZARARLI”

Ateş, hidroponik tarım yönteminin insan sağlığı açısından ciddi tehlikeler barındırdığını söyledi. Ateş, “Marketlerden bize çok sık geliyor şu tepki: Ürünler çok iri, sizin standartlarınıza uymuyor. Artık nitrat özellikli gübrelerle bunu çok hızlı yapabiliyorlar. Başta masum gibi görünse de, bu hızlı salınımlı gübrelerin uzun vadede insan sağlığına zarar verdiği çok açık” diye konuştu.

“HİDROPONİK ÜRETİM CİDDİ SU TÜKETİMİ GEREKTİRİYOR”

Toprakta yapılan üretimde ise hızlı gübre kullanımı mümkün olmadığını, bunun yerine yavaş salınımlı gübrelerin tercih edilmek zorunda olduğunu belirten Ateş, hidroponik üretimin yüksek su tüketimine de dikkat çekti. Ateş, “Hidroponik üretim tarımsal üretimin zor olduğu alanlarda uygulanıyor ama ciddi oranda su sarfiyatı var. Bitkiler günde 3-4 kez su ile besleniyor. Bu da devasa bir su tüketimi anlamına geliyor ve küçük çiftçilere büyük zarar veriyor. Ülkemizde 250.000 Euro’ya varan sistem yatırımları küçük çiftçiler için ekonomik değil. Türkiye, tarım için çok uygun topraklara sahip. Topraksız üretim yanında toprakta üretimin korunması gerekiyor. Biz Avrupa’daki gibi hidroponik ve toprakta üretim ürünlerinin logo ile ayrılmasını, tüketicinin tercih yapabilmesini istiyoruz. Bu konuda Tarım Bakanlığı’na gerekli başvurularımızı yaptık” dedi. Ardından yanlış anlaşılmaların önüne geçmek isteyen Ateş, Hidroponik tarıma karşı olmadıklarının altını çizdi.

“BURSA’DA YAKLAŞIK 4 BİN DEKARLIK ALANDA ÜRETİM VAR”

Bursa bölgesinin Blueberry üretimi için çok uygun olduğunu belirten Ateş, “Bursa’da yaklaşık 4 bin dekarlık alanda üretim var. Kirazlı köyü gibi rakımı ve pH değeri üretim için uygun olmayan alanların dışında, pH değeri 4.5-5.5 arasında olan sahalarda kaliteli ürün elde ediliyor.” ifadelerini kullandı.

“ÜRETİCİYE BÜYÜK ZARAR VERİYOR”

6 Şubat depreminde hasar gören demir yolu hattı açılıyor
6 Şubat depreminde hasar gören demir yolu hattı açılıyor
İçeriği Görüntüle

Pazar yapısındaki adaletsizliklere de değinen Ateş, “Tüccarlar, meyveleri boyutlarına göre ayrıştırıp fiyatlandırıyor. Büyük meyveleri pahalı alırken, küçükleri çok düşük fiyatla satın almaya çalışıyorlar. Bu durum üreticiye büyük zarar veriyor. Örneğin İstanbul Hava Limanı’nda iri meyveler hijyen ve porsiyon gerekçesiyle reddedildi. Bu tür uygulamalara karşı duruyoruz” dedi.

“BURSA’DAKİ ÜRETİM ALANI HIZLA ARTIYOR”

İthalatın yerli üretici üzerindeki etkisine de dikkat çeken Ateş, “Üretim döneminde yapılan ithalat sektöre zarar veriyor. İthalata ek vergi getirilmesi ve düzenlemeler şart. Bursa’daki üretim alanı hızla artıyor. Bu talebin karşılanabilmesi için üretimin desteklenmesi gerekiyor” diye konuştu.