Süreç, İçişleri Bakanlığı'nın 2022 yılında Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı'na yaptığı suç duyurusuyla başladı. Şikâyet, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde, 2015 yılında gerçekleştirilen bir ihaleyle ilgiliydi. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından İmamoğlu hakkında "ihaleye fesat karıştırma" suçlamasıyla Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
İddianamede, İmamoğlu için 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasak talep edildi. Ancak mahkeme 409 gün içerisinde karara bağlanmasını önüne hedef olarak koyduğu davanın açılmasının üzerinden yaklaşık üç yıl ve görülen 11 duruşma geçmesine rağmen yargılama sonuçlanamadı. Dosyaya sunulan iki ayrı bilirkişi raporuna rağmen savcılık, son beş celsedir esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sunmadı. Davanın hâkimi ise 20 Haziran tarihli HSK kararnamesiyle Diyarbakır'a atandı.
ÖNCE KABUL SONRA RET
Hâkimin tayini sonrası 11 Temmuz'da görülen duruşmaya geçici bir heyet baktı. Bu duruşmada İmamoğlu'nun avukatları, müvekkillerinin bir sonraki celsede SEGBİS ile değil, bizzat mahkeme salonunda fiziken bulunarak savunma yapmak istediğini belirtti. Geçici mahkeme heyeti, bu talebi kabul ederek İmamoğlu'nun 24 Ekim 2025'teki duruşmada hazır edilmesi için Marmara Ceza İnfaz Kurumu'na yazı yazılmasına karar verdi.
Ancak bu kararın ardından İmamoğlu'nun avukatları, 14 Ekim'de mahkemeye yeni bir dilekçe sundu. Büyükçekmece Adliyesi'ndeki duruşma salonunun yetersizliği ve beklenen yoğunluk nedeniyle savunma hakkının daha uygun koşullarda kullanılabilmesi için duruşmanın Silivri Ceza İnfaz Kurumu'ndaki salona alınmasını talep etti. Mahkeme bu talebi reddetmekle kalmadı, aynı zamanda duruşmada verdiği "fiziken katılım" kararından da dönerek (rücu ederek) SEGBİS ile katılım yönünde yeni bir ara karar oluşturdu.
AVUKATLARDAN KARARA İTİRAZ
İmamoğlu'nun avukatları Kemal Polat ve Nusret Yılmaz, mahkemenin bu yeni kararına itiraz dilekçesi sundu. Dilekçede, duruşma salonunun değiştirilmesi talebinin adeta cezalandırıldığı belirtilerek, "Talebimizin aksine önceki ara kararından rücu edilmiş olması, müvekkil yönünden yeni bir hak ihlali oluşturacaktır" denildi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa Mahkemesi içtihatlarına atıf yapılan dilekçede, İmamoğlu'nun SEGBİS ile değil, bizzat duruşmada bulunarak hukuki dinlenilme hakkını kullanmak istediği yinelendi.
İMAMOĞLU: YARGILANAMAMA İLE KARŞI KARŞIYAYIM
İtiraz dilekçesinin ekinde, Ekrem İmamoğlu'nun kendi el yazısıyla kaleme aldığı bir talep de mahkemeye sunuldu. İmamoğlu, yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Hakkımda 2023 yılının başında açılmış olan Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam etmekte olan dava sürecinde, dosya tamamlanmış ve mahkemenin tayin ettiği iki ayrı bilirkişi heyet raporuyla da ihaleye fesat suçunun oluşmadığı ve bir kamu zararı bulunmadığı ortaya konmuş olmasına rağmen, bir karar vermeyi bırakın, savcılık tarafından esas hakkındaki mütalaanın dahi 20 Kasım 2024 tarihinden bu yana verilmemiş olması nedeniyle, maalesef sürekli ertelenen bir dava süreci ile karşı karşıyayım.
Karşı karşıya kaldığım bu ‘yargılanamama’ nedeniyle, sayın mahkeme huzurunda bizzat hazır bulunarak kendimi ifade etmek, mahkeme huzurunda savunmalarımı yüz yüze yapmak istiyorum. Bu nedenle 24.10.2024 tarihli duruşmada, Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bizzat hazır bulundurulmam yönündeki talebimi el yazımla da dile getirdiğim haliyle, sayın mahkemeye yeniden verecek olduğunuzu bildiğim dilekçeniz ekinde ivedilikle sunmanızı rica ederim.”