23 Mart tarihinde diplomasının iptalinin ardından gözaltına alınıp tutuklanan cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, tutuklu bulunduğu Silivri'den, cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendiği iki sayfalık bir mektup kaleme aldı.

Aile yılı ilan edilmesine rağmen aile hassasiyetlerinin çiğnendiğini ifade eden İmamoğlu, mektubunu özellikle AK Parti ve MHP'li vatandaşların okumasını istedi.

İBB ve kendisine yapılan soruşturmalarda avukatların bile elde edemediği bilgilere troll hesaplarının elde ettiği ve bunların TRT'den bile yaygınlaştırılmasına da değinen İmamoğlu,

"Farklı tehdit metotları ve görülmemiş ikna yöntemleri ile kopyala yapıştır şeklinde, koşullara göre ve kişiyi hedef alan yorumlar katarak oluşturulan ifadeler, ismini anmak istemediğimiz dönemsel uygulamaları dahi aşan metotlarla oluşturulmuştur. Bu yalan, iftira ve kumpas içerikli belgelere, avukatlar dahi ulaşamazken ne olduğu belli olmayan troll hesaplardan başlayıp TRT'ye kadar uzanan, kirli bir hat üzerinden yaygınlaştırılarak, yine toplumun aile bütünlüğü ve hassasiyetine derin hasarlar ve kalıcı darbeler vurulmuştur"

ifadelerini kullandı.

"DİPLOMA İPTALİ DE BU OPERASYONLARIN PARÇASI"

18 mart tarihinde diplomasının iptal edilmesinin de bu operasyonların bir parçası olduğuna değinen İmamoğlu, bu iptali,

"Diploma iptali de bu operasyonun ve savcılığın uygulamalarının bir parçasıdır. Diploma iptali, koltuk hırsının ve ihtirasının zirvesi, tarihimizin kara lekesidir. Ailelerimiz için tüm edinimlerinin, malının, mülkünün, işyerinin, tapusunun, evinin, tarlasının ve tabii ki diplomasının garantisi olmadığı hissini vererek dünya tarihine geçen bir hukuksuz işlemle, ülkemiz adına aileler için güvensizlik ve derin huzursuzluk döneminin yaşatılmasına sebep olmuşlardır."

şeklinde değerlendirdi.

"HANİ AİLE KUTSALDI"

Aile yılı olmasına rağmen İBB operasyonlarında ailelere dokunulduğunu ifade eden İmamoğlu, "Aile kutsalına olan derin tutkumla sayın cumhurbaşkanına sesleniyorum diyerek şu şekilde seslendi:

Hani aile kutsaldı?

Hani aileye dokunulmazdı?

Hani kadınlara, çocuklara, annelere ve aile kutsalına zarar verilmezdi?

Tüm bu uygulamalar ile aile kutsalı yerle bir edilmiştir.

Yargısız infaz yapılmasına, usulsüzlüklere alkış tutarak masumiyet karinesinin yok edilmesine, birey olmanın, yurttaş olmanın ve aile olmanın tüm tutkulu halini; işkenceye, kaygıya dönüştüren bir ortamı meşru hale getiremezsiniz. Sınır tanımaz bu düşmanlık ne için? Ailelerin, tutsakların, bu işin içinde olan herkesin, devlet güvencesini ortadan kaldırıp, can ve mal güvenliğini büyük tehdit altına sokamazsınız. Kadın tutukluları çocuklarından, ailelerinden koparamazsınız. Bu konuda acilen bir çözüm geliştirmelisiniz.

İNSANLAR TUTUKSUZ YARGILANSIN.

BİR AN ÖNCE İDDİANAME DÜZENLENSİN.

"FİTNEDE YARIŞANLAR DEĞİL, HAK HUKUK VE ADALET DİYENLER KAZANACAKTIR"

İmamoğlu doğrudan Erdoğan'a seslendiği mektubun son kısmında ise öncelikle Allah'ın, sonra devletin ve milletin adaletine güvendiklerini, suçsuzluklarının millet nezdinde kabul gördüğünü, devlet nezdinde de er ya da geç kanıtlanacağını belirterek mektubunu şu şekilde bitirdi:

"Mücadeleyi fitnede yarışanlar değil, elbet hak, hukuk ve adalet diyenler kazanacaktır. MİLLET BÜYÜKTÜR."

AZİZ MİLLETİM;

İmamoğlu'ndan videolu kreş paylaşımı
İmamoğlu'ndan videolu kreş paylaşımı
İçeriği Görüntüle

Unutulmamalıdır ki, gerçekleştirmekle övündükleri bu zulüm, bu ülkenin şerefli siyasetçilerinin ve bürokratlarının ailelerinin nezdinde milletimizin geleceğine vurulmuş bir hançerdir. Bu şerefli millet ve mensubu olmaktan gurur duyduğumuz bu devlet, yüzyıllardır yazdığı engin hikâyeyi; adaletle yönetmesine, nice coğrafyalara zulme karşı umudu götürmesine, devletçe bir akla ve milletçe bir ahlaka borçludur.
Bu zalimliğe imza atanlar dahil hiç kimsenin ne aile mefhumuna ne milletimizin ahlakına ne de devletimizin adaletine saldırma hakkı da kudreti de olamaz. Bizler, önce Allah'ın sonra da devletimizin ve milletimizin adaletine güveniyoruz. Suçsuzluğumuz millet nezdinde kabul görmüştür, devlet nezdinde de er ya da geç kanıtlanacaktır. Çiğnenen millet iradesi tecelli ettiğindeyse, ülkemiz elbet huzur bulacak ve yaratılan kuşatmadan hızlıca kurtulacaktır.
Mücadeleyi fitnede yarışanlar değil, elbet hak, hukuk ve adalet diyenler kazanacaktır. MİLLET BÜYÜKTÜR.

Erdoğan'a seslendiği mektup şu şekilde: