Kadın Mitingi Bileşenleri adıyla bir araya gelen kurumlar, Türkiye’de yapılacak “Kadın Mitingi” için ortak bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “yaşam tarzımıza ve haklarımıza yönelik tehditlerin” yaşamı ve geleceği tehlikeye attığı ifade edilerek, Anayasa’nın uygulanmaması, Anayasa Mahkemesi kararlarının tanınmaması ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ardından artan kadına yönelik şiddet ile kadın cinayetlerine dikkat çekildi. Ayrıca, 6284 sayılı yasa hakkında da tam ve etkili bir şekilde uygulanmadığı belirtildi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“TÜM KADINLARA ÇAĞRIMIZDIR!”

“Yaşam hakkımıza ve kazanımlarımıza sahip çıkmak, ‘Buradayız, boyun eğmeyeceğiz!’ demek için sizi, Ankara’daki Türkiye Kadın Mitingi‘nde yan yana olmaya davet ediyoruz.

Siyasi iktidarın, yaşam tarzımıza ve haklarımıza yönelik politikaları, hem yaşamımızı hem de geleceğimizi tehdit ediyor. Anayasamız uygulanmıyor, yaşam tarzımız ve demokratik haklarımız antidemokratik uygulamalarla yok sayılıyor.

Anayasa Mahkemesi kararları ve uluslararası kuruluşların kararları, maalesef tanınmıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bir gecede çekilme kararı alındıktan sonra kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri devam etmekte. 6284 sayılı yasa ise tam ve etkili bir şekilde uygulanmamaktadır.

İktidarın uyguladığı sosyo-ekonomik politikalarla kadınlar kamusal alandan uzaklaştırılıyor, bakım yükü altında eziliyor ve kadın yoksulluğu derinleşiyor. Kadınlar, çocuklar ve gençler kendilerini güvende hissetmiyorlar.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan cuma hutbelerinde kadınların giyimine, yaşam tarzlarına ve yasal haklarına saldırılar yapılırken, laiklik ilkesi hiçe sayılmaktadır. Şeriat hükümleri toplumsal yaşam biçimi haline getirilmeye çalışılmaktadır.

Sadece haklarımız değil, barış içinde yaşama umudumuz da tehdit altındadır. Bölgesel bir savaşın tam ortasındayız ve biliyoruz ki, savaşın bedelini en ağır şekilde kadınlar ve çocuklar ödemektedir.

Bütçeden eğitime, sağlığa ve kamusal hizmetlere ayrılması gereken pay, savaş politikaları ve silahlanma için harcanmaktadır. Sonuç olarak, toplumsal ve ekonomik barış ortamı zedelenmekte, yoksulluk derinleşmekte ve şiddet ile ayrımcılık artmaktadır.

İktidarın bu yılı “Aile Yılı” ilan etmesiyle birlikte uygulanan politikalarla kadınlar evlere mahkûm edilmek isteniyor, LGBTIQ+ bireyler hedef haline getiriliyor, insan hakları ihlalleri devam etmektedir. Kadın ve LGBTIQ+ karşıtı düzenlemeler içeren yargı paketleri kabul edilemez; bu, nefretin yasallaştırılmasına yönelik açık bir çabadır.

İki modacı da gözaltında!
İki modacı da gözaltında!
İçeriği Görüntüle

Haklarımız bize verilmedi, tümünde kadınların büyük mücadelesi bulunmaktadır. Kazanılmış haklarımıza ve yaşama hakkımıza, tüm gücümüzle sahip çıkacağız!

HAYDİ!

Hayatı her gün yeniden yaratan biz kadınlar; çığlığımızı, isyanımızı, öfkemizi ve taleplerimizi daha güçlü bir sesle hep birlikte haykırmak için 10 Ocak 2026 tarihinde Ankara’daki Kadın Mitingi’nde, büyük kadın buluşmasında bir araya geliyoruz!