Prof. Pala, Türkiye’de cezaevlerinin aşırı doluluğuna dikkat çekerek “Bursa E Tipi Cezaevi yaklaşık 2 bin kişiyi barındırabilecek bir kapasiteye sahipken, 3 Mart 2025 itibarıyla 4 bine yakın kişi buraya sıkıştırılmış durumda. Bazı koğuşlarda ancak nöbetleşe uyku uyunabiliyor. Bu durum her şeyden önce Anayasa’nın 17. maddesindeki ‘kişi haysiyeti’ hükmünün ihlalidir. Kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir muameleye tabi tutulamaz” ifadelerini kullandı. Kapasite aşımına koşut olarak barınma, hijyen ve beslenme koşullarının nasıl sağlandığını sorgulayan Pala, Adalet Bakanlığı’na yakın zamanda konuyla ilgili bir denetim raporu hazırlayıp hazırlamadığını da sordu.
CHP’li Pala, cezaevi ziyaretinde karşılaştığı en önemli sorunlardan biri olan sağlık hizmetlerine erişim sorunlarını da gündeme getirdi. Kronik hastaların düzenli kullanmaları gereken ilaçlarına erişimin her zaman düzenli olarak sağlanamadığı ve akut hastaların üç haftayı bulan bekleme süreleri nedeniyle tanı ve tedavilerinin aksadığının dile getirildiğini söyleyen Kayıhan Pala, “Koğuşlara göre hasta muayenesi günü olarak haftada yalnızca bir günün belirlenmesi kabul edilemez! Dört bin kişilik bir nüfusun barındırıldığı bir ortamda düzenli olarak sağlık hizmeti sunulmasını sağlayacak sayıda hekimin ve diğer sağlık personelinin görevlendirilmesi sağlanmalıdır. Tutuklu ve hükümlülerin de hasta hakları var” diyerek bu konudaki tepkisini dile getirdi.
5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un, hükümlünün muayene ve tedavi istekleri ile ilgili 71.maddesinde, hükümlünün, beden ve ruh sağlığının korunması, hastalıklarının tanısı için muayene ve tedavi olanaklarından, tıbbî araçlardan yararlanma hakkına sahip olduğunu anımsatan Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa E Tipi Kapalı Cezaevinde ve yurt çapındaki tüm cezaevlerinde mahkumların sağlık haklarının sağlanmasını istedi.
Cezaevinde tutuklu ve hükümlülerin herhangi bir yasal engel bulunmamasına karşın belli haber kaynaklarına erişimlerinin kısıtlandığına da dikkat çeken Pala, “BirGün, Cumhuriyet, Evrensel gibi ulusal gazetelerin hükümlü talebine rağmen içeri sokulmaması açık sansürdür ve keyfi bir uygulamadır.” dedi.
Bursa E Tipi Cezaevinde olduğu gibi aşırı kapasite kullanımının Türkiye’de hukuk ve yargı sisteminin yapısal sorunlarından kaynaklandığını vurgulayan Pala “Tutukluluk hâlinin istisna olması gerekirken özellikle siyasi gerekçelerle tutukluluğun kendisi cezaya dönüştürülmektedir” dedi. Bakanlığın cezaevi koşullarının iyileştirilmesi amacıyla uygulamaya koyacağı herhangi bir eylem planı olup olmadığını soran Kayıhan Pala, “Cezaevleri, hukukun, yasaların, insan haklarının yok sayıldığı birer toplama kampı haline getirilmemelidir. Bakanlık daha fazla vakit kaybetmeden soru önergesine yanıt vermeli ve bu vesileyle ülke genelinde yapılması gereken iyileştirmeler hakkındaki çalışmalarını halkla paylaşmalıdır.” diyerek sözlerini noktaladı.
