Kanalın Ankara ofisine bugün dayanışma ziyaretleri düzenlendi. Ekip arkadaşları adına basın açıklamasını okuyan KRT muhabiri Batu Bozkürk, "Gündüzleri arkadaşlarımızla yapabileceklerimizi istişare ettik, geceleri masaların üzerinde uyuduk. Sesimiz daha da yükseldi" dedi. Eylemde, "Halkın haber alma hakkını savunan gazeteciler şimdi kendi hakkını savunuyor", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek" dövizleri taşındı.

28 Mart'tan bu yana gasbedilen hakları için iş görmekten kaçınma haklarını kullanan KRT TV emekçileri, direnişlerine 9'uncu günde devam etti.

Tacizde bulunduğunu iddia ettiği şahsı yaralamıştı, tutuklandı
Tacizde bulunduğunu iddia ettiği şahsı yaralamıştı, tutuklandı
İçeriği Görüntüle

Direnişin bugünkü merkezi KRT'nin Ankara ofisi oldu.

Çok sayıda gazeteci, basın meslek örgütü ve sendika temsilcileri, siyasi parti mensupları ve milletvekili, saat 13.00'te KRT emekçileriyle dayanışma göstermek için kanalın Atatürk Bulvarı'ndaki Ankara ofisini ziyaret etti.

KRT TV'nin Ankara Bürosu önünde düzenlenen eyleme, DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı, Uluslararası İşçi Dayanışması, Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Derneği, İnsan Hakları Derneği, İletişim Emekçileri Dayanışma Ağı, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Emek Partisi (EMEP), Devrim Hareketi, DİSK Ankara Bölge Temsilciliği ve çok sayıda gazeteci katıldı.

Eylemde, gazeteciler ve katılımcılar, "5N1K'nın yerini kira, fatura, borç aldı", "Haber yapan gazeteciler haber oldu", "KRT çalışanları 2 aydır maaş alamıyor", "Çok şey değil, hakkımız olanı istiyoruz", "Son dakika: Gazeteciler açlıkla sınanıyor", "Halkın haber alma hakkını savunan gazeteciler şimdi kendi hakkını savunuyor", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek" ve "Emeğimizin karşılığı bizim olacak" yazılı dövizler taşıdı.

Haklarını arayan meslektaşları adına yaşanan süreci anlatan KRT muhabiri Batu Bozkürk, taleplerini de açıkladı:

Batu Bozkürk'ün okuduğu açıklama metni şu şekilde:

"Kuryelerin 'geçersiz kart' uyarısına cevap veremedik"

"Bizler, KRT çalışanları olarak, haklarımız için verdiğimiz mücadelenin 9. günündeyiz. Maaşlarımız ödenmiyor. Son olarak 28 Mart tarihinde maaş aldık. Nisan ayı ve mayıs ayı sonunda yapılması gereken iki maaş ödemesi yapılmadı. Yani hesaplarımıza en son maaş girişinin üzerinden 76 gün geçti. Nisan ayının ortasında ise yemek kartlarımız, bizlere hiçbir bilgi verilmeden bloke edildi. Öyle ki, bu durumu yemek siparişi verdiğimizde, kartla ödeme yaparken öğrendik. Kuryelerin 'Geçersiz kart' uyarısına cevap veremedik.

İki gün sonra ise durumun teknik bir aksaklıktan kaynaklandığı, kısa süre içerisinde çözüleceği bize bildirildi. Fakat aradan geçen 55 günde bu gerçekleşmedi. Maaşlarımızın ve yemek kartlarımızın durumunu kanal yöneticilerine çok defa sorduk. Ancak her seferinde bizi oyalamayı tercih ettiler. Mayıs ayının ilk günlerinden itibaren neredeyse her hafta, 'maaşın cuma günü yatacağı', cuma yatmadığında ise 'pazartesi bu işin çözüleceği' mesajı verildi.

Tarih sürekli ötelendi. Mayıs ayının sonuna yaklaştığımızda, nisan ve mayıs maaşlarının birlikte verilebileceği de bize ifade edildi. Ancak bu da gerçekleşmedi. Son olarak üst düzey bir yönetici mayıs ayının sonunda, patron Fırat Bozfırat ile konuştuğunu, finansal sıkıntılar yaşadıklarını, ancak bu sıkıntıların kanalın yaptığı yeni reklam anlaşmalarıyla aşılacağını söyledi. Bayram öncesi hem maaşlarımızın de hem yemek kartlarımızın ödeneceğinin sözünü verdi. Bu söze itimat ettik. Çalışmayı sürdürdük. Nihayet bayram öncesi, 4 Haziran günü geldi. O gün ne maaş ne de yemek parası ödendi.

"'Ben sizi artık daha fazla kandıramam' cümlesi, yaşadığımız sürecin bir özeti oldu"

Mesai saatinin sonunda patron Fırat Bozfırat'ın vekili avukatla bir araya geldik. Avukat bize o gün ya da beraberindeki hafta herhangi bir ödeme yapılmayacağını, üstelik 'işsizlik maaşı' alabilmemiz adına isteyenleri kanaldan kovabileceklerini söyledi. Yani hem alın terimizi gasp ettiklerini kabul etti hem de bayram öncesi bize, kovulmayı teklif etti. Bunun ardından çalışmayı topyekün bıraktık. Yayınları durdurduk. O gün bütün çalışanlar bir araya gelip, haklı taleplerimizi, haber merkezinde, patron vekiline bildirmeyi sürdürdük. Onun bu sırada bize kurduğu, 'Ben sizi artık daha fazla kandıramam' cümlesi, yaşadığımız sürecin bir özeti oldu. Tüm bunları kamuoyuyla paylaştık.

Aynı akşam, 4 Haziran akşamı, Fırat Bozfırat ilk kez, çalışanlarla bir araya gelmeyi kabul etti. Yaptığı teklif, kanal emekçilerine 10-15 bin lira, harçlık denebilecek bir ödeme yapmak, tüm ödemeleri ise 27 Haziran günü tamamlamaktı. Daha önce defalarca oyalama sürecine maruz kaldığımız için bu teklifi kabul etmedik.

"KRT emekçileri olarak, iki aydır maaş alamıyoruz"

Bir gün sonra, 5 Haziran’da, KRT’nin resmi sosyal medya hesabından, 'maaşların ödenmesi için acil bir ödeme planı oluşturulduğu' duyuruldu. Aradan geçen bir haftada tek bir kuruş dahi ödenmedi. Bu süreci öngören bizler, İş Kanunu'nun bize sağladığı işten kaçınma hakkımızı kullandık. Ve bayram boyunca, hak talebimizi diri tutmak adına, kanalda nöbet tutmaya karar verdik. Bayramı herkes evlerinde, aileleriyle birlikte geçirirken, biz, İstanbul bürodaydık.

Gündüzleri arkadaşlarımızla yapabileceklerimizi istişare ettik, geceleri masaların üzerinde uyuduk. Sesimiz daha da yükseldi. 8 Haziran Pazar günü çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisiyle İstanbul’da basın açıklaması gerçekleştirdik. Bu süreçte bizimle olan, destek veren bütün paydaşlara teşekkür ediyoruz.

Bugün gelinen noktada patron Fırat Bozfırat, yayınları durdurma konusundaki kararlılığımızı görerek, çalışanlardan oluşan bir ekiple görüşmeyi kabul etti. Hafta sonu yapılması planlanan bu görüşmenin yeni bir oyalama taktiğinden ibaret olmadığını umuyoruz. Bunu kabul etmeyeceğimizi peşinen bildiriyoruz. Hakkımızın hemen, şimdi verilmesi dışında hiçbir senaryoyu ve teklifi kabul etmiyoruz.

Sonuç olarak bizler, KRT emekçileri olarak, iki aydır maaş alamıyoruz. Üç aylık yemek paramıza da el konmuş durumda. Aynı zamanda ramazan ayında işten çıkarılan arkadaşlarımızın tazminatlarının ilk taksitleri, arabuluculukta anlaşılmasına ve son ödeme günü geçmesine rağmen ödenmedi. Öncelikle bu maddi konuların ivedilikle düzeltilmesini talep ediyoruz.

Bu haksızlık nedeniyle ortaya çıkan kredi kartı borç faizi ve benzeri problemlerin de işverence tazmin edilmesi taleplerimiz arasında. Bunların dışında, Kasım 2023’te Fırat Bozfırat’ın kanalı satın almasıyla başlayan yayın politikasındaki savruluşun bir an önce sona ermesini, bunun için de editoryal bağımsızlığın sağlanmasını istiyoruz. Bu süreçte bizi destekleyen bütün kamuoyuna teşekkür ediyoruz."

Kaynak: T24