Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Mudanya Üniversitesi'nin düzenlediği "Terörsüz Türkiye’ye Geçiş Süreci" konferansında konuştu.

Mehmet Uçum'un konuşması sırasında çok sayıda öğrenci salonu terk etmek istedi.

Ancak öğrencilerin sessizce salonu terk etmesi üzerine görevliler öğrencilerin salondan çıkmasına engel olmaya çalıştı.

Etkinlikte Türkiye’nin terörle mücadelede attığı adımları ve yeni döneme ilişkin yol haritasını ele alan Uçum, devletin kararlılığının süreceğini vurguladı. Konuşmasında güvenlik politikalarından hukuki düzenlemelere kadar birçok başlıkta mesajlar veren Uçum, “Terörün tamamen ortadan kaldırılması için bütün kurumların eşgüdüm halinde çalıştığını” belirtti.

Uçum konuşmasında sürece dair yeni bilgileri öğrencilerle buluştu.

Bursa'da metal işçileri patronlarının kapısına dayandı
Bursa'da metal işçileri patronlarının kapısına dayandı
İçeriği Görüntüle

"Devlet bunu bir Kürt meselesi olarak ele almıyor"

Bu süreç demokratik bir Türkiye yaratmanın önündeki terör sorununun çözülmesidir. Sistematik terör sona erecek, kimlik üzerinden yapılan siyaset son bulacak. Terörsüz Türkiye neticesinde bu olacak.

Terörsüz Türkiye süreci kimlik üzerinden işleyen bir süreç değildir. Öcalan'ın “devletle ve toplumla bütünleşme” çağrısı bu sürecin başarısıdır. 27 Şubat dekorasyonu ideolojik olarak terör örgütünün kendini feshetmesi ile sonuçlandı.

Ayrılıkçılık, özerklik gibi talepler olmaksızın bir deklarasyon yayınlandı. Bu başlı başına geçmişteki “Kürt sorunu” algısının değiştiğinin göstergesidir. İmralı’dan yapılan çağrı kimlik siyasetine son verilmesini vurgulamaktadır.

Süreçte velev ki sapmalar olsa da kazanımlarımız sayesinde artık buradan geri dönüş olmayacaktır.

Bu defa bir siyasi partinin değil, devletin çabası ile bu süreç ilerledi. Komisyon uzun süren çalışmalar yürüttü. Siyasi ve toplumsal meşruiyeti oldukça yüksek bir komisyonumuz var. Bu sebeple devletin yönettiği bir süreç olduğunu vurgulamak istiyorum.

Terör örgütünün dağılması sürecindeki hukuk politikası komisyon sonunda netleşecek. Yönetici, aktif çatışmaya giren ve örgüt üyesi olanlar farklı ele alınmalı.

Mağaralar boşaltılıyor, silahlar toplanıyor. Ciddi bir çalışma yürütülüyor. Bu teyit süreci bittiğinde hukuki adımların atılması hızlanmış olacak. Oradaki unsurların da bu durumu dikkate alarak hareket etmesi gerekmektedir.

12 Eylül NATO ve ABD'nin Türkiye'ye emperyalist bir darbesidir.

12 Eylül'ün kısa süren faşist dönemi ideolojik bir Kürt meselesi yarattı. Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananlar bu ideolojik ayrışmayı derinleştirdi. Adeta Kürt sorunu bu süreçte mayalandı. Bir isyan hareketinin oluşmasını teşvik ettiler.

12 Eylül bir Batı darbesidir, NATO ve Amerikan'nın emperyalistlerin bir müdahalesiydi.

Anadilde eğitimin kabul edilmesi mümkün değildir.

Dil sadece bir eğitim meselesi değildir. Türkçe bir milleti birleştiren egemen dildir. O yüzden Türkçe tek eğitim dili olacaktır. Bu konu tartışılmayacak bir noktadır. Ülkemizde zaten dil öğrenme konusunda bir sorun yoktur. Bu konuda da mesele Kürtçe değildir. Bizi birleştiren Türkçe dışında bütün dillere yaşamda özgürlük verilmiştir.

Anayasamızdaki vatandaşlık kavramı zaten eşit yurttaş kavramıdır. Türk milleti kavramı bu milletin adıdır. Hepimiz Türk milleti tanımı içindeyiz. Bu tanım etnik bir tanım değildir.

Atatürk'ün sözü bizim için en birleştirici ifadedir. “Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” ifadesi eşit vatandaşlık tanımıdır.

Bizim artık “iç Kürt sorunumuz yoktur”. Ortadoğu’da devleti olmayan Kürtlere devlet yaratmaya çalışan emperyalistlerin planına biz “dış Kürt sorunu” diyoruz.

Batı resmen ülkemizde iki milliyet varmış gibi davranıyor. Resmi yazışmalarda bile Kürt azınlık ifadesini görüyoruz. Emperyalistlerin Suriye, Türkiye, Irak ve mümkünse İran'ı sözde bir Kürdistan için bölmek istediğini saptıyoruz. Bu İsrail’e bağlı bir uydudan başka bir şey değildir.

Kalabalık bir grup öğrencinin sessizce salonu terk etmesi ile birlikte Uçum konuşmasını sonlandırdı.

Kaynak: HABER: BURHAN KURTULMUŞ