Hollanda, ticaret ve deniz yollarını ele geçirmek için 17. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar dünyanın farklı bölgelerinde sömürgeler kurdu.
Bunların en büyüğü Güneydoğu Asya'da bulunan Endonezya'ydı.
Yazar Qais Bejaifer'e göre Hollanda hükümeti, Mekke'deki alimlerin Endonezyalı hacıları sömürge yönetimine karşı direnmeye teşvik etmesinden korkuyordu.
Ancak Hurgronje'nin o dönemdeki faaliyetlerinin tek etkisi bu olmadı.
Hurgronje, Mekke'nin fotoğraflarını çeken ve burada ses kayıtları alan ilk Avrupalıydı.
Bir iddiaya göre Mekke'de kaldığı dönemde Müslüman oldu ve adını Abdul Ghaffar olarak değiştirdi.
Peki dönemin Osmanlı yetkililerini dahi etkileyen ve çektiği fotoğraflarla Mekke'nin geçmişine mercek tutan Hurgronje aslında kimdi? Faaliyetleri İslam dünyasını nasıl etkiledi?

Christian Snook Hurgronje sıradan bir genç adam değildi.
1857'de Hollanda'da doğan Hurgronje, Leiden Üniversitesi'nden teoloji diploması aldı.
1880'de "Mekke Festivali" üzerine yazdığı tezle doktorasını tamamladı ve ertesi yıl sömürgelerde görev alan kamu çalışanlarının eğitildiği bir enstitüde ders vermeye başladı.
Kanada merkezli İslam ve Bilim Merkezi'nden akademisyen Muzaffer İkbal'e göre Hurgronje'nin doktora tezi Hac ve Hac usüllerini tarihsel bir bağlam içinde anlatıyordu.
Müslüman mı oldu?
Hurgronje, Mekke'ye doğru yola çıkmadan önce önemli bir zorlukla karşılaştı.
Müslümanların kutsal şehrine girebilmek için Müslüman olması gerekiyordu.
Muzaffer İkbal bir makalesinde Hurgronje için Müslüman olmanın zor olmadığını, ancak Osmanlı yetkililerinin güvenini kazanabilmek için bu adımı akıllıca atmak istediğini yazar.
Hurgronje, Endonezyalı Raden Ebu Bekir Dejaji Din Rat'ı kendisine yoldaş olarak seçti.
Raden Abu Bakr beş yıldır Cidde'de yaşıyordu ve Hollanda hükümeti için muhbirlik yapıyordu.
Hurgronje bu süreçte Müslüman oldu ve adını Abdul Ghaffar olarak değiştirdi.
Hatta Suudi Arabistan'da Osmanlı İmparatorluğu yetkililerinden Osman Paşa ile tanıştı ve İslami çalışmalar ve fotoğrafçılık alanındaki uzmanlığıyla onu etkiledi.
Bu ilk girişimlerden sonra 21 Ocak 1885'te Mekke'ye girdi.
Mekke tarihinin korunmasına yardımcı oldu
O dönemde Mekke'ye giriş için katı bir izin sistemi vardı, ancak Cidde'deki yerel âlimler ve yetkililer Hurgronje'ye güveniyordu.
Bazı makalelere göre Hollandalı casus şüpheye yer bırakmamak için sünnet bile oldu.
Hurgronje yedi ay boyunca Mekke'de kaldı.
Bu süre zarfında Müslüman âlimler, müftüler ve şeyhlerle görüştü, cemaate namaz kıldırdı, Endonezya'nın yerlileri olan Cava topluluğu hakkında bilgi topladı ve günlük hayata dayalı gözlemlerini kaydetti.
Tüm bu malzeme daha sonra iki ciltlik "19. Yüzyılın Sonlarında Mekke" kitabının temelini oluşturdu.
Bu kitap sadece gözlemlerinin derlemesi değil, aynı zamanda değişimin eşiğindeki bir Mekke'yi yansıtan nadir fotoğraflar ve nadir bilgilerden oluşan tarihi bir hazineydi.
Qais Bajaifar, Hurgronje'nin bu sayede Mekke tarihinin korunmasında olağanüstü bir rol oynadığını yazıyor.

Tarihçiler, Hurgronje'nin İslam'a gönülden mi yoksa sadece kolaylık olsun diye mi geçtiği konusunda hemfikir değil.
Bazıları ölümüne kadar alkolden uzak durduğunu ve Hollanda'da İslami usullere göre gömüldüğünü, bunun da İslam'ı kabul ettiğinin kanıtı olabileceğini söylüyor.
Mekke'ye giderken Kabe de dahil olmak üzere çeşitli iç mekanların fotoğraflarını çektiği büyük bir kamerası vardı.
Ancak tutuklanma korkusuyla dış cephenin fotoğraflarını çekmedi.
Bazı tarihçilere göre göz doktoru olan Mekkeli Seyyid Abdülgaffar el-Bağdadi'den yardım istedi.
Hurgronje bazı fotoğrafları kendi çektiyse de el-Bağdadi de ona çeşitli fotoğraflar göndermeye devam etti.
Bu nedenle uzmanlar hangi fotoğrafın kime ait olduğunu belirlemekte zorlanıyor.
Ses kayıtlarında neler var?
Hac ve kutsal şehirlerin fotoğraflanmasına Mısırlı ordu mühendisi Muhammed Sadık öncülük etmişti.
Ancak Hurgronje, Mekke'nin fotoğrafını çeken ilk Avrupalı kişi oldu.
Gazeteci Ross Ibbetson, Hurgronje tarafından Mekke'de çekilen bir fotoğrafın 2019 yılında Sotheby's müzayede evinde 212 bin sterline (yaklaşık 11.22 milyon lira) satıldığını yazıyor.

Hurgronje'nin çektiği fotoğraflar eski Mekke'ye bir bakış sunuyor.
O günlerin hacıların çadırlarını şehrin dışına kurduğu Mekke'si bugünkünden çok farklı görünüyor.
Dubai'deki Empty Quarter Gallery'nin kreatif direktörü Elie Dumit'e göre Hurgronje bu görüntüleri fotoğraf makinelerinin yaklaşık 40 kilogram ağırlığında olduğu ve kullanılması için kimyasal madde gerektiği bir dönemde çekti.
Hurgronje, Mekke'den dönmeden önce tüm belge ve fotoğraflarını güvenli bir şekilde Hollanda'ya gönderdi.
Hurgronje'nin Mekke'nin geçmişine ait nadir bulunan sepya tonlu fotoğrafları ve Kur'an-ı Kerim ses kayıtlarını içeren nadide koleksiyonu bugün Leiden Üniversitesi'nde sergileniyor.
Sergide Mekke'nin eski ve haki renkli nadir fotoğraflarının yanı sıra Thomas Edison tarafından icat edilen balmumu silindirlerde saklanan cızırtılı ve gizemli sesler de yer alıyor.
Bunlar arasında Kur'an'dan bir surenin kaydedilen ilk okunuşu da var.
Hurgronje bir maceraperest, akademisyen ve potansiyel bir casustu, ancak 1885 tarihli nadir fotoğraflarının ve ses kayıtlarının da gösterdiği gibi aynı zamanda erken dönem bir multimedya gazetecisi gibiydi.
Endonezya'ya atandı
Dumit'e göre Hurgronje, Mekke'den kaçarken arkasında hamile bir Etiyopyalı eş bıraktı.
Dumit, Hurgronje'nin daha sonra Endonezya'ya atndığını, hatta burada da başka biriyle evlendiğini söylüyor.
"Burada alimlere burs sağlanması, camilerin devlet tarafından kontrol edilmesi ve dini eğitimin belirli bir çevreyle sınırlandırılması da dahil olmak üzere çeşitli İslami hareketleri bastırmak için politikalar formüle etti. Etkileri tüm Endonezya'da hissedildi."

Pieter Jordaan van Koningsveld, "Avrupalı Entelektüellerin İslam'a Geçişi, Hristiyan Snook Hurgronje Örneği" başlıklı makalesinde Hurgronje'nin İslam'a geçişinin benzersiz bir vaka olduğunu yazıyor:
"Geçici bir kazanç için İslam'a girdi ve bundan pratik hayatının büyük bir bölümünde süren siyasi ve sosyal avantajlar elde etti.
"İslam'a dönüşü başlangıçta geçiciydi ve esas olarak Mekke'de kaldığı süre içindi. Ancak hayat şartları daha sonra bu geçici değişikliği kalıcı hale getirdi."
Hurgronje, 16 yıl boyunca Hollanda hükümetinin danışmanı olarak çalıştı ve Mekke'de kurduğu Müslüman bağlantılarını genişletti.
Ayrıca Müslüman eşleri ve çocuklarıyla Müslüman bir aile kurdu.
Çift taraflı bir hayat sürüyordu.
Bir tarafta entelektüelleri ve Hollanda sömürge yönetiminin üst düzey yetkililerini içeren Avrupa çevresi, diğer taraftaysa önde gelen akademisyenler ve yöneticileri içeren Müslüman bir çevresi vardı.
Mazhar İkbal'e göre kimileri onu bir casus, fırsatçı ve sömürgeci emellerin hizmetkârı, kimileriyse ciddi bir oryantalist, belki de bunların hepsinin bir bileşimi olarak görüyordu.
İkbal "20. yüzyıldan önce Mekke'ye yerleşen birkaç Avrupalıdan biriydi. Onun ayrılışından sonra Arabistanlı Lawrence [T.E.Lawrence] sahneye çıktı ve Şerif Hüseyin'i Osmanlı Halifeliği'ne karşı isyan etmeye ikna etti."
Hurgronje, sonraki yıllarda Hollanda Doğu Hint Adaları'nda sömürge politikalarının oluşturulmasında etkili olmaya devam etti.
Ancak önerilerinin tam olarak uygulanmadığını görünce 1906'da Hollanda'ya dönerek akademik faaliyetlerine devam etti ve 1936'da öldü.