Bursa Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurları Derneği'nden Taner Tunçay’ın sözleri şöyle;

“Biz bugün burada bir istatistikten değil, birer hayattan, birer çocuktan, birer umuttan söz ediyoruz.

Biz burada öfkemizi haykırmaya, acımızı paylaşmaya, vicdanları sızlatmak istiyoruz.”

"Çocuk İşçiliği MESEM Altında Meşrulaştırıldı"

Polis merkezi saldırısıyla bağlantısı tespit edilen 1 kişi İstanbul'da yakalandı
Polis merkezi saldırısıyla bağlantısı tespit edilen 1 kişi İstanbul'da yakalandı
İçeriği Görüntüle

Kağıt üzerinde “eğitim” denilen bu proje, çocuk işçiliğini fabrikalara, atölyelere, şantiyelere taşımaktan başka bir şey yapmadı.

14-15 yaşındaki çocuklar, okul sıralarında değil, makinelerin dişlilerinde can verdi.

Beton zeminlerde, elektrik kablolarında, çatıların kenarında ölümle baş başa bırakıldılar.

Sigortasız çalıştırıldılar, hayatları kayıtlara geçmedi.

Onlar, çocuk olması gereken yaşta, “işçi” yapıldılar.

"En Az 12 Çocuk Yaşamını Kaybetti"

Açıklamada, bugüne kadar MESEM kapsamında iş kazalarında ölen en az 12 çocuk anıldı. Her biri bir isim, bir hayat, yarım bırakılmış bir gelecek:

Erol Can Yavuz (15) – Mobilya atölyesinde suntaların altında kaldı.

Arda Tonbul (14) – Sac bükme makinesinde can verdi.

Murat Can Eryılmaz (17) – İnşaatın 8. katından düştü.

Zekai Dikici (16) – 5. katta hayatı yarım kaldı.

Ömer Çakar (17) – Klima montajında çatıdan düştü.

Ulaş Dumlu (17) – Arıtma havuzunda nefessiz kaldı.

Alperen Kocayavuz (15) – Asansör boşluğuna gömüldü.

Eren Dağ (16) – Elektrik akımına kapıldı.

Alperen Enes Ural (17) – Doğalgaz borusu döşerken balkondan düştü.

Arda Silahlı (17) – Sakarya’da çalıştığı işyerinde yaşamına son verdi.

Muammer Samet Karaoluk (14) – Plastik atölyesinde kurşunla can verdi.

Yağız Yıldız (16) – Karabük Demir Çelik fabrikasında iş kazasında öldü.

Her biri bir çocuktu. Ve her biri göz göre göre ölüme sürüklendi.

“Sigortasız çalıştırıldılar, hayatları kayda alınmadı”

Bu çocukların çoğu sigortasızdı. Ne resmi kayıtlara geçti, ne de adalet karşısında hakları arandı. Ölümleri, bir iş kazası dosyasına sıkıştırıldı. Oysa bu, sadece iş kazası değil; örgütlü bir sömürü düzeni, bile isteye işlenmiş bir suç.

Son Söz: Hesap Sorulmalı

MESEM projesi, bir eğitim politikası değil, çocuk emeğinin kanla yazılmış utanç belgesidir. Bugün 12 isim sayıyoruz; yarın bu sayı artarsa bunun adı kader değil, ihmalin ta kendisi olacaktır.

Bir istatistikten değil, birer hayattan söz ediyoruz. Ve o hayatların hesabı sorulana kadar bu öfke dinmeyecek.