Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinglerini sürdürüyor.
Bu haftaki mitingin adresi ise İnan Güney’in tutuklandığı Beyoğlu oldu.
Seçilmiş Beyoğlu Belediye Başkanı Güney’in Silivri’deki hücresinden yazdığı mektubu, vatandaşlarla büyük kızı Ela buluşturdu.
Güney’in kızları Dilara ve Zeynep Lara’nın babalarına seslenişleri vatandaşlara duygusal anlar yaşattı. Güney’in küçük kızı Zeynep Lara’nın, “Babamın Silivri'den burayı izlediğini biliyorum. Babam geldiği gibi onu kucaklayıp öpeceğim. Babam geldiği gibi Beyoğlu halkının yanına geri dönecek. Babamın geleceğini biliyorum. O bizi asla yalnız bırakmadı, bırakmayacaktır. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz,” sözleri büyük alkış aldı. Güney’in ortanca kızı Dilara da duygularını, “Sevgili babacığım; ben bugün burada dimdik duruyorsam, bu sana olan koşulsuz güvenimden. Seni çok seviyorum. Her zaman arkandayım,” sözleriyle dile getirdi. Silivri’de tutulan Beyoğlu Belediyesi özel kalem müdürü Seyhan Özcan’ın mektubunu ise 17 yaşındaki oğlu Aras Çetin dile getirdi. İmamoğlu’nun Silivri’den “Altıncı Daire”ye yolladığı mektubu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik okudu. Çelik, konuşma yapacağı otobüse, önceki buluşmalarda olduğu gibi, üzerinde “İmamoğlu’na özgürlük” yazan dövizle çıktı.
EKREM İMAMOĞLU'NDAN SİLİVRİ'DEN MESAJ: "BİR KİŞİ KAYBEDECEK HERKES KAZANACAK"
Mitingde daha sonra tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nu mektubu okundu.
İmamoğlu, Çelik tarafından kamuoyu ile paylaşılan mektubunda şunları söyledi:
“İstanbul’un kalbi Beyoğlu’nun güzel insanları, benim yiğit hemşerilerim; kıymetli hanımefendiler, beyefendiler, sevgili gençler, canım çocuklar… Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Her birinizi hasretle kucaklıyorum. Bugün, İnan Güney Başkanımla birlikte orada olmalı, yeni projelerin temelini atmalı, yeni hizmetler başlatmalı, yeni açılışlar yapmalıydık. Ama buna izin vermediler. Çünkü, bizleri ve diğer belediye başkan ve yöneticisi arkadaşlarımızı tutuklayanlar, bizim iş başında olmamızdan korkuyorlar. Çünkü biz işimizin başında olunca, onların gerçek yüzleri daha net görülüyor. Bizler; icraatçı, halkçı, milletin parasını millete veren, milletin hakkını yemeyen, yedirmeyen yöneticileriz.”
“İKTİDAR EKONOMİYİ BATIRIP, VATANDAŞI HER GÜN DAHA FAZLA YOKLUĞA, YOKSULLUĞA SÜRÜKLERKEN, VATANDAŞIN YANINDA HEP BİZ OLDUK”
“İktidar ekonomiyi batırıp, vatandaşı her gün daha fazla yokluğa, yoksulluğa sürüklerken, vatandaşın yanında hep biz olduk. Vatandaşlarımızın geçim derdini hafifletebilmek, hayatlarını biraz olsun kolaylaştırabilmek için ne gerekiyorsa yaptık. 2019’da, ‘İmamoğlu gelirse sosyal yardımları kesecek’ diye yalan söyleyenler, şimdi bu konuyu ağızlarına alamıyorlar. Çünkü kesmek, azaltmak bir yana; onların sosyal yardımlar için ayırdığı bütçeyi, biz, tam 6 kat artırdık. İstanbulluların geçim derdini hafifletmek için, onlardan 6 kat daha fazla para harcadık. Yalnız sosyal destek ve yardımlarda değil; her türlü icraatta, yatırımda, hizmette bizden öncekilerden misli misli fazla iş yaptık. Çünkü milletin parası, israfçının, rantçının cebine gitmedi. Biz, milletin parasını sadece millete verdik.”
“BU GECE SALIVERİLSEK, YARIN SABAH İSTANBUL SOKAKLARINDA ALNIMIZ AK, BAŞIMIZ DİK DOLAŞIRIZ"
“İşte bu nedenle, ben ve diğer tutuklu arkadaşlarım bu gece salıverilsek, yarın sabah İstanbul sokaklarında alnımız ak, başımız dik dolaşırız. Hemşerilerimizle kucaklaşır, hasret gideririz. Bizim, vatandaşlarımıza ve bağımsız yargıya veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yok. Ama onlar; batırdıkları ekonominin, bitirdikleri devletin, yok ettikleri adaletin hesabını asla veremezler. Onlar; işsizliğe, yoksulluğa mahkum ettikleri, umutsuz, güvencesiz bıraktıkları milyonlarla yüzleşemezler. O yüzden de çarşıda, pazarda, sokakta, meydanda dolaşamıyorlar. Biz, milletin parasına gözümüz gibi baktığımız için onca iş yapabildik.”
“İKTİDAR DA GERÇEĞİ GÖRÜYOR”
“Beyoğlu’nda yaptıklarımızı sizler çok iyi biliyorsunuz. Meydanları düzenledik; tarihi eser restorasyonunda rekorlar kırdık; kütüphaneler, spor merkezleri, yurt ve kreşler açtık; kentsel dönüşüm projelerini hayata geçirdik; devasa ulaşım ve altyapı yatırımları yaptık. Bu icraatçı ve halkçı karakterimizle ülkeyi yönettiğimizde, hayatın nasıl hızla kolaylaşıp, güzelleşeceğini milletimiz görüyor. İktidar da gerçeği görüyor. Kurdukları bu kirli menfaat düzeninin sonunun geldiğini, bir daha asla seçim kazanamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Sandıkta kazanamayacakları seçimi, emirleri altına aldıkları bir avuç yargı mensubu aracılığıyla kazanmanın derdine düştüler. İktidar seçim, millet geçim derdinde.”
“HERKES İÇİN VE HER YERDE, ÖNCE ADALET, ÖNCE HÜRRİYET GELECEK”
“Gerçeklerden bu kadar kopan, milletin haline bu kadar yabancılaşan hiçbir iktidar ayakta kalamaz. Bunlar da kalamayacak. Günü gelecek; bir bayram sabahına uyanır gibi, seçim sabahına uyanacağız. O günün akşamında, adalet ve hürriyet rüzgarları esmeye başlayacak bu güzel memlekette. Herkes için ve her yerde, önce adalet, önce hürriyet gelecek güzel memleketimize. Bir şahsın, bir partinin değil; birliğin ve kardeşliğin, adaletin ve hürriyetin, bolluğun ve refahın iktidarını kuracağız. Bir kişi kaybedecek, bir millet kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
ÖZGÜR ÖZEL: "İNAN GÜNEY'İN ÇOCUKLARININ MASUMİYETİNE YENİLECEKSİNİZ"
Beyoğlu buluşması CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşmasıyla devam ediyor…
Özgür Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Biz dedik ki ne olursa Saraçhane'de olacak. 23 Mart akşamı 1 milyon 200 bin kişi yasak tanımadı Saraçhane'yi doldurdu. İnan Başkan'ın ailesinin fotoğrafına tahammül edemeyenler görsün, İnan Güney suçsuzdur, ona sonuna kadar sahip çıkıyoruz. Bu resme tahammül edemeyenlere, resmi kaldıranlara, Beyoğlu en güzel şekilde cevap veriyor.
Nasıl Saraçhane'de direnmeylim diye vapurları, trenleri bağladılarsa bugün de Beyoğlu'nda İnan Güney'e sahip çıkmamıza engel olmak için metroları durdurmuşlar. Buradaki binler şunu gösteriyor ki, biz masumuz, biz haklıyız. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum: Buraya bakan, burayı duymayan ama orada olmanın sorumluluk olduğunu bilenler var ya onların inancına, İnan Güney'in çocuklarının masumiyetine yenileneceksin. İçeride boşu boşuna tutulan arkadaşlarımızın gözyaşlarında boğulacaksın!
Bu gece 50. buluşma. Aynı gün aynı yerde aynı mikrofondan seslenmek, karşısında yüz binleri milyonları bulmak, bu bir siyasetçinin başarabileceği bir şey değildir. Bu ancak sizin gibi yiğit insanların destek verdiğinde yapılacak bir iştir. Bana soruyolar ne zaman bitecek diye. Adı üstünde eylemdir, ne zamaan sonuç alırsak o zaman bitecek.
Erdoğan'a, onun yargıdaki aparatlarına sesleniyorum, 9 dalga yaptınız, 99 dalga da yapsanız buradayız, eylemdeyiz!
Bu ilçede yapılan seçimler tarihi sonuçlar doğurmuştur. Erdoğan, bu ilçeden milletvekili adayı olmuş kazanamamıştır. Beyoğlu Belediye Başkan adayı olmuştur kazanamamıştır. Ama bizim dedesi Beyoğlu Belediyesi'nde çöpçü olan, babası belediyede şoför olan kendi belediyenin garajlarında büyüyen İnan'ımız Beyoğlu'nda yüzde elli oyla belediye başkanı olmuştur. Ben, İnan kardeşimi Gezi'de Gezi Parkı'nın bulunduğu ilçenin ilçe başkanı olarak tanımıştım. O kara gözündeki inancını, vatan sevgisini görmüştüm"