Özellikle ikinci el araç alım satımında işlemler geçici bir süre için halk arasında “helvacı kağıdı” olarak adlandırılan resmiyeti bulunmayan kağıtlarla yapılıyor. Ancak, geçici süre için de olsa bu şekilde yapılan işlemler, gelecekte bazı sorunlar ortaya çıkarabiliyor. Bu yazımızda, okuyucularımızın bu tür işlemler nedeniyle sorunla karşılaşmamaları için konuya dikkatlerini çekmeyi amaçlıyoruz.
RESMİ SATIŞIN ÖNEMİ
Motorlu taşıtlarda mülkiyet trafik siciline tescille kazanılıyor. Satın alınan bir aracın trafik siciline tescili için satış veya devir işleminin noterden yapılması gerekiyor. Özellikle ikinci el aracın birden fazla el değiştirmesi söz konusu olduğunda, noter satışı yapılmadan işlem yapılmasına sıklıkla rastlanıyor. Bu durumda taşıt sahibi ile taşıtı fiilen devralan arasında helvacı kağıdı olarak nitelendirilen basit bir sözleşme yapılıyor.
Kimi zaman da aracını satan kişi “müşteriyi kaçırmamak için” aracın noter satışının sonradan yapılmasına razı olmaktadır. Saydığımız durumlar dışında, aracın resmi satışının daha sonra yapılmasını sağlamak amacıyla noterden “satış vekâleti” verilmesi de sıklıkla rastlanan durumlar arasında. Aracını elden çıkaranlara tavsiyemiz, aracın noter satışını yaparak araçlarını devretmeleri. Aksi halde ileride çeşitli sürprizlerle karşılaşmaları söz konusu...
![]()
VERGİ ARAÇ SAHİBİNE AİT
Aracını noter satışı dışındaki bir yolla devredenlerin karşılaşabilecekleri ilk sürpriz vergi sürprizi. Taşıt sahipleri her yıl belirlenen tarifeye göre Motorlu Taşıtlar Vergisi ödemek zorundalar. Taşıtını “resmen” devretmeyenler için bu vergi, aracın hukuki sahibi olmaları nedeniyle adlarına tahakkuk ediyor.
Aracı fiilen devredenlerle devralanlar arasında yapılan sözleşmelerin bu noktada hiçbir etkisi yok. Çünkü özel sözleşmeler vergi dairesi açısından bağlayıcı değil. Özellikle yıllarca resmi olarak devredilmeyen araçlarda, bu durum devri yapmayı ihmal edenler açısından istenmeyen sonuçlar ortaya çıkarabiliyor. Özellikle, resmen üzerinde kayıtlı gözüken aracın kullanılamaz hale gelmesi, değerden düşmesi durumunda ödenmek zorunda kalınan vergiler, aracın değerini katlayabiliyor.
HURDALARIN KAYDI SİLİNMEZSE
Araçların ekonomik ömürlerini tamamlaması veya kaza sonucu hurdaya çıkması halinde araç sahipleri araçlarını ya terk etmekte ya da hurdacıya satmaktadır. Bu durumda da resmi satış yapılması veya aracın trafik sicilinden kaydının sildirilmesi gerekiyor. Bu durumdaki araçların noterden resmi olarak satılması halinde ayrıca trafik kaydının sildirilmesine gerek yok. Noter satışı ile birlikte bütün sorumluluk taşıtın yeni sahibine geçiyor.
Ancak özellikle hurdacıya yapılan devirlerde noter satışı yapılmamışsa mutlaka trafik sicilinden kaydın sildirilmesi gerekiyor. Aksi halde yıllar sonra hatırı sayılır bir vergi sürprizi ile karşılaşılması söz konusu.
TRAFİK KAZASI RİSKİ
Taşıtını resmen devretmeyenlerin karşılaşabilecekleri diğer bir sürpriz ise zarar sorumluluğu. Taşıtın kaza sonucu başkalarının malına ya da canına zarar vermesi halinde, Karayolları Trafik Kanunu’na göre taşıtın resmi sahibi de kazayı yapanla birlikte sorumlu tutuluyor.
Bütün bu durumlar göz önüne alındığında taşıt satanların istenmeyen sürprizlerle karşılaşmamak için satış işlemini resmi yoldan ve derhal yapmaları son derece önemli…
            
                            


