Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümünde HaberTürk TV yayınına katılarak önemli açıklamalar yaptı.
Özel, “FETÖ" ile mücadelenin üst düzey AK Partili isimlere uzanmadığını belirterek, “Son operasyondaki FETÖ’cülerin altını kazıyın, her birinden AK Parti bağlantısı çıkar” dedi.
Özel, FETÖ ile mücadelede siyasi ayağa dokunulmadığını, AK Partili isimlerin ya da yakınlarının korunarak sistemin içinde kaldığını söyledi. “AK Parti’nin himaye ettikleri, para karşılığı FETÖ borsasıyla kurtardıkları temizlenmeden bu iş bitmez. Devlet hâlâ enfekte. Bu temizliği biz yapacağız” diyerek partisinin iktidar hedefini de vurguladı.
“19 Mart’ta demokrasi treninden indi”
Erdoğan’ın son dönemdeki açıklamalarını da değerlendiren Özel, Erdoğan’ın DEM ve MHP ile kurduğu üçlü ittifak söyleminin “siyasi acziyetin itirafı” olduğunu söyledi. “Erdoğan 19 Mart 2024’te demokrasi treninden indi. Bugün yaşadıklarımız bir darbe sürecidir” dedi.
Özgür Özel, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını da anlattı. Darbe girişimini ilk olarak Reuters muhabirinden öğrendiğini belirten Özel, “O gece CHP grubu olarak genel merkezde toplandık. Seçilmiş Meclis’e sahip çıkmak için harekete geçtik. Darbeye karşı direniş çağrısı yaptık” dedi. Meclis’te AK Parti ve MHP ile birlikte olduklarını, HDP’nin de telefonla destek verdiğini söyledi.
“Kumpaslarla belediyeleri almaya çalışıyorlar”
Manavgat Belediyesi’nde yaşanan rüşvet iddiaları hakkında da konuşan Özel, konunun bir kurgu olduğunu ve amaçlarının belediye meclis çoğunluğunu AK Parti’ye geçirmek olduğunu iddia etti. “Baklava kutusu operasyonu bir kumpastır. O kişinin kokain ticareti yaptığı biliniyor. İtirafçı yapılıp CHP’ye karşı kullanıldı” dedi.
“Çözüm Meclis’te”
Partisinin Kürt seçmenlerle ilişkisi konusundaki soruları da yanıtlayan Özel, “CHP’nin Kürtlerle ilişki kurması için DEM’e ihtiyacı yok. Ama Türklerin ve Kürtlerin birbirine ihtiyacı var” dedi. Silahların susmasını desteklediklerini belirterek, çözümün Meclis zemininde mümkün olabileceğini söyledi.
CHP’nin Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu’na üye verip vermeyeceği konusunda da açıklama yapan Özel, “Biz olumlu katkı veririz. Ama bize dayatılan bir yapı olursa bunu kabul etmeyiz. Türkiye’nin birinci partisiyiz, buna göre muhatap alınmamız gerekir” dedi.
“Erdoğan siyasi rakiplerini hapse attırıyor”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve bazı CHP’li belediye başkanlarına yönelik soruşturmaları da değerlendiren Özel, “19 Mart darbesiyle siyasi rakibini tasfiye eden bir Erdoğan var karşımızda. Muhalefeti kriminalize eden, yargıyı baskı aracı olarak kullanan bir zihniyetle karşı karşıyayız” diye konuştu.
Özel şöyle dedi:
“Ben çok şehit cenazesine gittim. Anası, babası ‘Vatan sağ olsun’ diyor. ‘Arkandayız’ diyor. Beş sene sonra git bakalım o şehidin evinde, o ateş düşmüş şehidin evinde ne olmuş. Kardeşine bir tane iş veriyoruz, anası bayılınca bir tane devletimiz iğne yapıyor. Beş sene sonra git bakalım o evde, ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar diyor. O yüzden bu terörün kökünün kazınması lazım, terörden tamamen kurtulmak lazım.
Güçlü bir demokrasi inşa edilmesi lazım. Burada da Meclis’in etkili rol oynaması lazım. Bizim Erdoğan’ın ağabeyliğine, patronajına da ihtiyacımız yok. Biz milletin seçtiği milletvekilleriyiz. Üzerimize düşen görevi yaparız. Ama şu gerçeği görmeden olmaz.
Bir yanda Cumhuriyet Halk Partisi’nin, bir tanesi dün kendi davasından tutuksuz yargılanma kararı çıktı Ahmet Özer’in. Ahmet Özer dahil 12 arkadaşımız bizim Kent Uzlaşısı suçlamasıyla hapishanelerde tutuluyor. Neymiş Kent Uzlaşısı? 20, 30 belediye meclis üyesi içine bir DEM’li konmuş, eski DEM’li. Ya da DEM’lilerden oy alabilecek bir kanaat önderi. Kürtler oy vermişler ve belediye seçiminde o kişi olmuş. Savcı şöyle yazıyor, ‘Belediyeyi kazanamayacakları halde Kürtleri belediye meclis listelerine yazarak, onlara Batı’da belediyelerde söz hakkı tanıma suçu.’ Bunu suç diye tanımladılar Kent Uzlaşısını, 12 arkadaşımız içeride şimdi bizim. Onlar Yurt Uzlaşısı yaptılar Abdullah Öcalan’la. Bizimkiler hapiste durmaya devam edecek. O da ben DEM’le ittifak oldum seçim kazanacağım diye kendisinin kitlesinin içini rahat tutacak.
Sen ilk önce Kent Uzlaşısı dediğin sadece belediye meclislerine koyduğun, belediye meclislerinde yer alan arkadaşları, DEM’li vatandaşları dışarı çıkaracaksın. O belediyeye kayyım atadığın Şişli Belediyesine mesela, bir kişi var, bir kişi. Esenyurt Belediyesine kayyım atadın. Ya da kayyım atadığın DEM’li belediyeleri geri vereceksin Ondan sonra bu sürecin sağlıklı yürümesine müspet katkı yapılacak. Ama akıl yok fikir yok. “
