CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından her hafta çarşamba günleri İstanbul’un bir ilçesinde, her hafta sonu ise Türkiye’nin farklı illerinde düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin bu haftaki adresi İstanbul'un Sarıyer ilçesi oldu. Soğuk havaya rağmen mitinge on binlerce vatandaş katıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kalabalığa seslendi. CHP'nin iktidara gelmesinin ardından ilk 100 gün içinde gerçekleştireceği vaatlerden bazılarını açıklayan Özel, “Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında hem de öyle çok beklemeden ilk 100 gün içinde kredi kartlarında; tabii ticaret için kullanılmış olanlar değil, gerçekten ihtiyaçtan takibe düşmüş yoksul vatandaşın, eskinin orta direğinin, yani Mahmut Hoca’nın, Ayşe Teyze’nin, Berrin Abla’nın borcuna uygulanan bu faizler elbette düşürülecek ama andolsun, ilk 100 gün içinde bu takibe düşmüş kredi kartlarının bütün faizlerini sileceğiz, borcun ana parasını da böleceğiz.” dedi.
CHP'nin 19 Mart operasyonlarından sonra Şişli'den başlattığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin 62’nci adresi Sarıyer ilçesi oldu. Mitingin yapılacağı Sarıyer Merkez Cumhuriyet Meydanı polis barikatları ile kapatıldı. Miting alanına Türk Bayrağı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP bayrakları asıldı.
Saat 19.30’da Cumhuriyet Meydanı'nda başlayan büyük buluşmada, on binlerce vatandaşa seslenen Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkan ifadeler şöyle:
- Benim hedeflerim, hayallerim oluyor küçük küçük. Bir hayalimi daha buradan tekrar edeyim. Hayalim şudur, seçim akşamı geldiğinde Saraçhane'de gençler Taksim'e gitmek isteyip de onlara engel olması için polise kanunsuz emir verip onları karşı karşıya getirdiler ya, seçim akşamı sonucu alacağız, ertesi akşam Bozdoğan Kemeri'nin önünde polisler ve gençlerle omuz omuza halay çekeceğiz. Bu memlekette gençler kurtulmadan polis kurtulmaz, emekli kurtulmadan çalışan kurtulaz, çiftçi kurtulmadan esnaf kurtulmaz. Kimse tek başına kurtulmaz. Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz.
"Açacağı ilk telefon TOKİ'ye"
-Sarıyer Belediye Başkanı Oktay Aksu'nun çalışmaları hakkında bilgi veren Özel, kreş sayısının ilçede 12'ye yükseltildiğini belirterek, "Kreş dediğin politik bir tercih. Her yere betonu dökenler, binayı yapanlar, köprüyle yolla her şeyle övünenler iki şeyi yapmıyor. Kreş yapmıyor, öğrenci yurdu yapmıyor. Kreş demek kadının sosyal hayata, istihdama katılması demek. Kreş, çağdaş eğitim için olmazsa olmaz demek. Yurt, öğrenciye barınma sorunu olmasın demek. Yurdu yapmaz, çünkü bekler ki, öğrenciyi garda, otogarda kendisine yakın cemaatler yakalasın, götürsün, kaydetsin" ifadesini kullandı.
Özel, İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu gün kentte sıfır olan kreş sayısını 160'a, sıfır olan öğrenci yurdu sayısını 18'e çıkardığını belirterek, "Mazbatanın ertesi cumhurbaşkanı adayımız, o günkü cumhurbaşkanımız Ekrem Başkan, masasına oturduğunda açacağı ilk telefon TOKİ'yedir. Talimat şudur: Cumhuriyet yurtlarını yapın, öğrencileri barınma sorunundan kurtarın, 1 yıl süreniz var, işte o kadar. CHP iktidarında barınma sorunu kalan öğrenci kalmayacak. Kreşe gitmek isteyip de gitmeyen yoksul çocuk kalmayacak. Okul öncesi eğitim zorunlu olacak, ücretsiz, ayrımsız en iyi eğitim bütün çocuklara birlikte verilecek" diye konuştu.
"Tayyip Erdoğan düşene hiç acımıyor"
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü;
- CHP, kent suçlarına karşı direnmenin adresidir. CHP, ormanı korumanın, kötü yapılaşmaya direnmenin, ranta değil halka hizmet etmenin adresidir. Resmi rakamlarla yoksulluk sınırı 91 bin TL. Bir haneye 91 bin TL girmiyorsa o hane yoksul. Erdoğan en yüksek vergiyi de faizi de yoksuldan topluyor. Bitmiş, tükenmiş, son çaresi kredi kartını kredi kartıyla kapatmak olmuş, ya da nakit avans dedikleri yani eksi bakiyeci olmuş insanlardan yüzde 95 faiz alıyor. Resmi faiz oranı yüzde 40. Bunun biraz üzerinde işletmelere kredi dağıtıyorlar ama İbrahim Amca'ya emekli maaşı yetmemiş, kredi kartından çekmiş, minimum tutarı ödeyebilmiş, üstüne yüzde 95 faiz uyguluyor. Bir zengin adam düşünün, parasını karşıdaki şubeye koyuyor. Kazandığı faizden yüzde 17,5 stopaj ödüyor. Ama İbrahim Amca takibe düşmüş kredi kartı borcundan yüzde 30 vergi, yüzde 95 faiz ödüyor. Yani bu AK Parti, bu Recep Tayyip Erdoğan nasıl biri biliyor musunuz? Zengini seviyor, fakiri sevmiyor hatta düşene hiç acımıyor. Yere düşene bir tekmeyi de vuran düzen Tayyip Erdoğan'ın saray düzenidir. AK Parti iktidarı yere düşene tekme vuran iktidardır. CHP, tökezleyenin koluna girer, yere düşeni kaldırır, yarası olanın yarasını sarar asla yere düşene vurmaz. Çünkü CHP, düşenin, ezilenin, kırılanın ve devletten bir şey bekleyenin partisidir. Çünkü cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir.
"AK Parti'nin kara düzenini ters yüz edeceğiz"
- Borcu borçla çeviren vatandaşlar artık en dibi gördü. Şu anda eksi bakiyeye düşen hesap sayısı tarihin rekorunu kırmış, bu sene yüzde 89 artmış ve 31 milyona ulaşmış. Türkiye'de 31 milyon kişinin hesap bakiyesi eksi. Bu kara düzende 100 liralık verginin 89 lirasını vatandaştan, 11 lirasını gerçekten kazananlardan alıyorlar. Bir ülkede vergi, kazanandan alınır. Çok kazanandan çok alınır, az kazanandan az alınır. Ama bu ülkede verginin yüzde 66'sı dolaylı vergi. Yani en ahlaksızca, en vicdansızca alınan vergi. Bir fabrika düşünün, işleri tıkırında. Fabrikatörün kendisiyle kapısındaki bekçi aynı vergiyi ödüyor. Maaşlardan kesilen vergi yüzde 23. Geriye kalan yüzde 11, hizmet sektöründe olsun üretimde ihracatta olsun, para kazanan, ticaret yapan, kar edenlerin ödediği vergi. Yüzde 89 gariban vatandaştan, yüzde 11 kazanandan. And olsun, söz veriyoruz ki bu AK Parti'nin kara düzenini ters yüz edeceğiz. Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa. Biz sosyal demokratlar olarak adil, eşit ve doğru bir vergi düzeninden yanayız. Geçmişte AK Parti'ye çok oy vermiş Memduh Amcam da bizimle aynı yerde buluştu.
"Rahat nefes aldıracağız"
- Biz, sosyal demokratların, muhafazakar demokratların, milliyetçi demokratların, Kürt demokratların, liberal demokratların, sosyalist demokratların bir arada durabildiğini gösteren Türkiye ittifakıyız. Türkiye ittifakına sözümüz olsun. Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarında hem de öyle çok beklemeden, ilk 100 gün içinde takibe düşmüş kredi kartlarının bütün faizlerini sileceğiz, borcun anaparasını da böleceğiz, söz veriyorum. Ayrıca çiftçiler çok zor durumda. Bunların tarım kredileriyle ilgili faizleri kaldıracağız, ana paralarını böleceğiz, eksi bakiyeye düşmüş hesapların faizlerini sileceğiz, anaparasını böleceğiz. Milleti iktidarımızın ilk 100 gününde bu faiz sarmalından, AK Parti'nin kara düzeninden kurtaracağız, rahat bir nefes aldıracağız.
"Tayyip Bey'in bir diğer korkusu da Mansur Başkan"
- AK Parti'nin kara düzeni sürsün isteyenler 19 Mart darbesine giriştiler. Ekrem Başkan'ın bir tane suçu var. Suçsuz yere yatmıyor içeride. Çok ağır bir suçu var. Recep Tayyip Erdoğan'ı yenme suçu. Bu suçu biri Beylikdüzü'nde, üç kez İstanbul Büyükşehir'de 4 kez üst üste işledi. Bir kez daha işleyeceğini bildikleri için ondan korktular, iftira attılar Silivri'ye kapattılar. Arkadaşlarımız masumdur, senin savcıların iftiracıdır, sen iftiracısın. Tayyip Bey'in bir diğer korkusu da Mansur Başkan. Geçtiğimiz hafta da bu sefer Mansur Başkan'ın üzerine, hem de kendisi bir iddiayı duyar duymaz soruşturma başlattığı, iç denetim yaptırdığı, iç denetimden temiz çıktığı, Sayıştay denetiminin temiz çıktığı, mülkiye müfettişlerinin denetiminin temiz çıktığı bir süreçten sonra, adının ne tanık ne sanık olarak geçmediği bir iddianameden Devlet Memurları Kanunu'na göre izin alıp üstünde tepinip Mansur Başkan'ı yıldırmak, korkutmak, akılları sıra Ekrem Başkan'dan sonra Mansur Başkan'a yürümeye kalkacaklarını sanıyorlar. Ankara'da da İstanbul'da da, İzmir'de de, Antalya'da da Adana'da da arkadaşlarımızın uğradıkları saldırıların siyasi olduğunu, AK Parti açısından çıkar amaçlı olduğunu, arkadaşlarımızın ne kamuyu zarara uğrattıklarını ne en ufak bir beytülmala el uzattıklarını biliyoruz. O yüzden milletin yüzde 70'i bize, yüzde 30'u Tayyip Erdoğan'a inanıyor.
"CHP böyle bir partidir"
- 19 Mart sürecinde meydanı görmeyenleri biz de görmüyoruz diyip boykot listesi ilan etmiştik. O listeye üniversite kampüslerinden öğrencilerin rahatsız olduğu bir kahve şirketini dahil etmiştik. Aylar süren görüşmelerden sonra, o şirket, kampüslerdeki karımızı aktaralım bir yere dediler. Bunu partimize alacak halimiz yok. 19 Mart darbesinin mağdur ettikleri var, bursu kesilen gençlere burs, yurttan atılan gençlere yurt, mağdur kimse oraya aktaracağız dedik ve geçen hafta ilan ettik. Hazmedemiyor adamlar. Eğer bir kör kuruş bizeyse, Allah bin kere benim belamı versin. Bu kadar gerçek bir durum varken bu iftirayı atanları da milletin vicdanına havale ediyorum, yazıklar olsun. Bir iş yaptık, sonuç aldık, hazmedemiyorlar. CHP'nin esas meselesi Saraçhane'yi görmeyen, göstermeyen, bu meydanlara şaşı bakan iktidar yandaşları ile güya merkez medyadaki ama bu meydandan parayı kazanıp saraya hizmet edenlereydi. Onlardan bir tanesi de NTV. Sarıyer'de. Bu NTV, meydanı görmedi, biz de boykota karar verdik. Şimdi reytingleri 0,43 olmuş. Emeğinize, elinize sağlık. Sarıyer mitingini NTV'nin önünde yapacaktık da, çalışanlara hürmetten, ailelere saygıdan, emeğe saygıdan mitingi burada yaptık. Ama bu NTV, Nusret diye lokantada eti, içeceği bize satıyor, Günaydın'da Mezzaluna'da parayı bizden kazanıyor. Volkswagen, Audi, Skoda, Seat'ları bizim seçmenlere satıyor. Hizmeti saraya yapıyor. Bu NTV'nin bütün lokantalarını, bütün araçlarını ve bütün televizyonlarını sonuna kadar protesto etmeye devam. Boykot etmek başka, emekçiye kötü davranmak başka. Yönetim anlayışını boykot ediyoruz, kameramanına, muhabirine sonuna kadar sahip çıkıyoruz, saygı duyuyoruz. CHP, böyle bir partidir.