Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İBB'ye yönelik soruşturmalar kapsamında Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının tutuklanmasının ardından planladığı haftalık mitinglerine Konya'da devam etti.

"Millet İradesine Sahip Çıkıyor" Mitingi için binlerce Konyalı, Kent Meydanı'nı doldurdu.

Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinde ailesiyle çekilen fotoğrafı paylaşıldı
Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinde ailesiyle çekilen fotoğrafı paylaşıldı
İçeriği Görüntüle

"ORTADA SUÇ FALAN YOK"

Otobüs üzerinden kalabalığa seslenen ilk isim ABB Başkanı Mansur Yavaş oldu.

Yavaş şöyle konuştu:

"Halkın iradesinin önüne kimse geçemez. Biz seçimleri kazanırken bir sürü iftira attılar iktidarı bırakmamak için. 2019'dan beri bu kötüm propagandaların gerçek olmadığını gösterdik. 'Bunlar topal ördek' diyerek bizi çalıştırmamaya çalıştılar. Bunların hiçbiri işe yaramadı. Büyükşehir belediye başkanlarımızın çoğunu kazandık ve memnuniyet giderek artıyor. Ekrem Başkan 'Beni canlı yayında yargılayın' diyor. İlk yapılacak seçimde derslerini alacaklar, hak yerini bulacak. Ortada suç falan yok."

'TELEF' TEPKİSİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bakalım daha kaç CHP'li telef olacak?" sözlerine tepki gösteren Mansur Yavaş, "Bu ülkede herhangi bir yere aday olmak suç mu? Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bizler bu haksızlığı bütün millete anlatmak için meydanlardayız. İlk yapılacak genel seçimde bu iktidar değişecek" dedi.

Daha sonra kürsüye gelen CHP Konya İl Başkanı Bekir Yaman, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan İBB Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun mesajını okudu.

AYRINTILAR GELİYOR...

İmamoğlu'nun mesajı şu şekilde:

"Sesimi, yüreğimi, umudumu bu mesaja sığdırarak sizleri selamlıyorum. 19 Mart'tan bu yana ülkemizin dört bir yanında buluşan bu millet adil, özgür ve müreffeh bir gelecek için ses veriyor. Yurdumun tam ortasında bu kadim şehirde basiretli, saygılı, derinlikli Anadolu kültürü bizi bağrına basıyor. Bu bereketli ovanın, bu makul şehrin alın terine, sabrına selam olsun. Bugün aranızda değilim ama azımızı çoğa sayın. Sizi bu meydanda selamlayan her bir arkadaşımı Ekrem İmamoğlu sayın. 19 Mart'tan bu yana ülkemizin dört bir meydanında bulunan millet, adil günler için ses veriyor.

Bu buluşma, adalet arayışı kadar ortak tarihimizin de onurlu bir ifadesidir. Bugünler Konya Ovası'nın en güzel zamanıdır ancak toprağımız hüzünlü. Obrukları sadece doğal felaket olarak görmek yanlış olur. Oluşan bu çukurlar yanlış tarım politikasının açtığı yaralardır. Yalnızca toprağa değil, adalete de su gerek. Adaletin terazisi şaştığında da gönlümüzde dev obruklar oluşuyor.

'YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ BİRLİKTE SÜRDÜRECEĞİZ'

Bu ülke, bu toprak, bu gelecek hepimizin. Umudunuzu birlikte büyütün. Bu topraklar yeniden hak, hukuk ve adaletin yurdu olsun. Bu ülkeyi hak, hukuk, adaletle buluşturacağımız güne karşı yürüyüşümüzü birlikte sürdüreceğiz. Yoksulluğu da, adaletsizliği de birlikte aşacağız."

İmamoğlu'nun mesajı okunurken sık sık "Hak, hukuk, adalet" sloganları atıldı.

"BİR BÜYÜK ADALETSİZLİKTEN KONYA'YA SIĞINIYORUZ"

Daha sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel konuşmaya başladı. Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Bir büyük adaletsizlikten Konya'ya sığınıyoruz. Konya'ya İstanbul'dan, Başakşehir'den, geçen hafa Yozgat'tan, Samsun'dan, Maltepe'den, Saraçhane'de selam getirdik. Yıllarca Konya'da yüzde 10 oy aldık. Daha sonra millet takdir etti milletvekili çıkardık. Suçu başkasına atmadık, kusurun kendimizde olduğunu bildik. 31 Mart seçimlerinde Akşehir'i, Ereğli'yi, Seydişehir'i eklerken artık adım adım Konya'da gönüllere girerken kine, kavgaya zerre kıymet vermedik.

31 Mart'ta Konya'da başarı yakalamasak da kabuğumuzu kırdık. O gün 47 yıl sonra CHP Türkiye'nin birinci partisi oldu. Bu büyük başarı bizim 50 yıllık hasretimizi bitirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nde yerel seçimler tarihinin en büyük başarısı bize nasip olurken Tayyip Bey de ilk kez ikinciliği tadıyordu. Seçim gecesi yaptığım konuşmada bunu bir zafer değil görev olarak algıladığımızı, halkın CHP'ye kredi açtığını söyledim. Bu seçimin kaybedeni yoktur, kazananı herkestir dedim. Rakibiyle alay eden üsluptan biz çok çekmiştik, aynısını yapmamaya kararlıydık.

Türkiye deprem ülkesi. İstanbul'u büyük bir deprem bekliyor. Git bir Deprem Bakanlığı kur. Her partiden bakan yardımcısı al. Hep birlikte siyaset üstü şekilde çalışalım. Gel beraber yürütelim bu işi dedim dönüp bakmadılar. Bu sene veya bir sonraki sene illa ki gelecek o sandık. Milletimiz cumhurbaşkanı olarak Ekrem İmamoğlu'nu seçecek. Partinin genel başkanı olarak Ekrem Başkan'dan isteyeceğim tek şey 'deprem bakanlığı' olacak. Depremin siyaseti de şakası da olmaz."

"SARAÇHANE'NİN O GÜNKÜ MAĞDURU BUGÜNÜN ZALİMİ OLDU"

İktidarın, CHP'li belediyelere çıkardığı zorluklardan bahseden Özel, "Oy verdiğiniz kişilerin işlerini zorlaştırmayı görev bilen iktidarı Konya'ya şikâyete geldim" dedi. Kalabalık "Hükümet istifa" sloganlarıyla karşılık verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İBB Başkanı iken cezaevine girdiği süreci hatırlatan Özel, "Saraçhane'nin o günkü mağduru bugün Saraçhane'nin zalimi oldu. Zamanında kendisine yapılmayanları şimdi başkasına yapıyor" dedi.

"DARBELER HER ZAMAN KAMUFLAJ İLE DEĞİL, BAZEN DE CÜBBEYLE GELİR"

TRT'nin her gün 'yalan ve iftira' attığını vurgulayan CHP lideri, konuşmasına şöyle devam etti:

"Soruşturmada normalde gizlilik var. Ama gidip TRT'yi, A Haber'i, CNN'i, bunların kanallarını açarsanız her türlü yalan var. Gerçekte olmayan şeyler sanki varmış gibi anlatılıyor. Biz adayımıza, arkadaşımıza güveniyoruz. Eğer siz iddiaların gerçek olduğunu iddia ediyorsanız mahkemeyi TRT'den yayınlayın ne iftira ne gerçek millet görsün. AK Partili siyasetçileri savcı yapınca Ekrem Başkan ile savaşa yollayınca 19 Mart darbesi geldi. 19 Mart, hem İBB Başkanı'na darbedir hem de 23 Mart günü zorunlu olmadan sandığı koşturan 15.5 milyon vatandaşımıza darbe yapılmaya çalışılmaktadır. Darbeler her zaman askerden gelmez, bazen de böyle sivillerden gelir. Her zaman kamuflaj ile değil, bazen de cübbeyle gelir. Bugünkü darbenin karargâhı Beştepe'dir. Bu darbenin silahı yalandır, iftiradır. Yaralansak da TRT'yi yönetenlerden günü gelince bunun hesabını soracağız.

'SOKAĞA ÇIKABİLİYOR MUSUN?'

18 Mart'ta Ekrem Başkanın 32 yıllık diplomasını iptal ettiler. Ertesi gün polislerle Ekrem Başkanın kapısına dayandılar. O günlerde Erdoğan '1 ay geçsin onlar ailelerinin yüzüne bakamayacaklar' demişti. Üzerinden 1.5 ay geçti, ben Konyalıların gözünün içine bakıyorum. Peki sen gerçekten senden korkmayan birinin gözünün içine bakıp 'Bu yapılanlar siyasi değil hukuki' diyebiliyor musun? Sokağa çıkabiliyor musun, pazara gidebiliyor musun?"

Erdoğan cezaevine girdikten sonra İBB Meclisi'nden seçilen ve 2004'e kadar İBB Başkanı olarak görev yapan Ali Müfit Gürtuna'nın, gazetemize verdiği röportajda İmamoğlu soruşturması hakkındaki "Bu soruşturmaya millet ikna değil, tutuklama doğru değil" sözlerini hatırlatan Özgür Özel, "İşte vicdan, işte insaf, işte ahlâk" dedi.

'JAMMER' TARTIŞMASI

Özel konuşmasına kamuoyundaki iddialardan bahsederek devam etti:

"Anketlerden bahseden Özel, soruşturmaya ve iddialara halkın büyük kısmının inanmadığını söyledi. Günlerce yandaş kanallarda '560 milyarlık yolsuzluk' dediler. İBB'nin bütçesi ortada böyle bir şeyin mümkün olamayacağını söyledik. Sustular ama özür yok, ahlâk yok. 1.200 telefon alıp CHP delegelerine verdiler dediler. Birini ispat edin dedik yine sustular. Şimdi de valizin içindeki jammer'ı tartışıyorlar. Mevcut cumhurbaşkanı neden jammer kullanıyorsa gelecek cumhurbaşkanı da ondan kullanıyor."

Mesnevi'den alıntı yapan Özel, "Kendine yapılmasını istemediğin şeyi kardeşine nasıl yapıyorsun? Kazdığın kuyuya sonunda kendin düşüceksin. Ben Erdoğan'a şunu söylüyorum: Kuyu kazma ki kendin düşmeyesin. Ayarını bozduğun kantar gün gelir seni de tartar. Bu millet bu defa kurtarmaz seni düştüğün kuyudan" ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN'A 'TELEF' YANITI

Erdoğan'ın "Bakalım cumhurbaşkanlığı yolunda daha kaç CHP'li telef olacak" sözlerine yanıt veren Özgür Özel, "Ekrem Başkanı telef ettim, gerekirse Özgür'ü de ederim, karşıma kim çıkarsa ederim diyor. Ağzımız birilerini telef etmeye varmaz. Bu millet Ekrem İmamoğlu'nu sana telef ettirmez ama senin yerine cumhurbaşkanı eder" sözlerini kullandı.

"EKREM BAŞKANI İÇERİDE TUTMANIN BEDELİ 2.2 TRİLYON"

İmamoğlu'nun tutuklanmasının ekonomide oluşturduğu zararlardan da bahseden Özel, "Ekrem Başkanı içeride tutmanın bedeli 2.2 trilyon. Konya'da yeni doğan çocuğu da evinde oturan amcayı da ilgilendiriyor. Kişi başı 25 bin lira para yapıyor, asgari ücretten fazla. Hepimizin cebinden bir asgari ücretten fazlasını alıp bu korku için harcadılar. Bu paranın yarısıyla Türkiye'deki bütün çiftçilerin bankalara olan borçlarını kapatırdık. Bu kadar büyük bir para, rakibini elemek için harcadığı paradır ama bu paranın da hesabı sorulur o mert adam da günü gelir cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturur" diye konuştu.

Konya yıllarca AKP'ye oy verdi. Burayı ayıptır söylemesi 'çantada keklik' bildiler. Ancak sorunları çözülmedi. Bu sorunların en başında su sorunu geliyor. Erdoğan da çıkmış demiş ki 'En pahalı suyu CHP'li belediyeler yapıyor'. Konya Büyükşehir, suya zam işini otomatik hale getirmiş, suya kendisi zam yapmıyor ama 3 ayda bir zam kendi kendine zamlanıyor demek ki. CHP'li Manisa'da su 20 lira, AK Partili Konya Büyükşehir'de 32 lira.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A MESNEVİ İLE SESLENDİ

Özgür Özel konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:

"Konya'dan büyük umutlarla, adayımıza selamlarla, geleceğe umutla bakarak ayrılıyoruz. Erdoğan'a Mesnevi'den alıntı yaparak sesleniyorum: Aklını başına al da bu gelen kudretin geçici olduğunu bil. Sen de sıraya bağlısın, sıran gelince gideceksin yerine başkası geçecek. Mevlana'yı okuyana, Mesnevi'yi okuyup anlayana daha ne anlatsın Mevlana."

Özel, konuşmasının sonunda Ekrem İmamoğlu'nun serbest bırakılmasını ve erken seçim yapılmasını talep eden dilekçe için de mitinge katılanlardan imza istedi.