Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, 2017-2021 yıllarında, Balıklı Rum Hastanesi Çocuk Psikiyatri Bölümünde görevli bir doktorun öncülüğünde, hastane ve kurum Medula sistemine kayıt yapılmadan, kişisel verilerini elde ettikleri hastaları muayene etmiş gibi göstererek bir kısmı kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçlar olmak üzere, sahte reçeteler üretilmek suretiyle SGK'ye fatura edildiği iddiasına ilişkin soruşturma yürütüldüğü belirtildi.

Açıklamada, soruşturma kapsamında "zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "verileri hukuka aykırı olarak verme ve ele geçirme" suçlarından Prof. Dr. A.E, tıbbi sekreter N.D, eczacı Y.E, eczacı A.H, eczacı çalışanı R.Ç, ilaç mümessili C.K. ve E.Ç. hakkında bugün arama, yakalama ve gözaltı talimatları verildiği bildirildi.

Açıklamada, "Sosyal Güvenlik Kurumunun provizyon vermediği hastalara, özel klinikte takip edilip hastaneye hiç gitmemiş olan hastalara, 10 günlük kontrol muayene tarihi geçen hastalara ya da hastanede başkaca branşlarda kaydı bulunan ancak kendi branşı olan çocuk psikiyatri bölümünde hiç kaydı olmayan hastalara usulsüz protokol numaraları üretilerek reçete düzenlenmesi ve ilaçların usulsüz yöntemlerle temin edilmesi suretiyle tanzim edilen reçetelerin fatura edilmesi neticesinde Sosyal Güvenlik Kurumunun suç tarihi itibarıyla 112 milyon lira zarara uğratıldığı belirlenmiştir. Ayrıca, temin edilen ilaçların bir kısmının kimliği belirsiz yabancı uyruklu şahıslara satılarak maddi menfaat temin edildiği anlaşılmıştır." ifadelerine yer verildi.

Soruşturma kapsamında şüphelilerin 6'sı gözaltına alınırken 1 şüphelinin firari olduğu belirtildi.

Kırmızı veya yeşil reçeteyle temin edilen ilaçlar fazladan yazılarak bir başkasına satıldı

Soruşturma kapsamında yürütülen çalışmalarda, şüpheli Prof. Dr. A.E'nin hastalara kırmızı veya yeşil reçeteyle temin edilen ilaçları fazladan yazdığı, usulsüz reçeteleri şüpheli tıbbi sekreter N.D. aracılığıyla şüpheli eczacı çalışanı R.Ç'den temin ettiği ve bu şekilde birlikte hareket eden şüphelilerin ilaçları bir başkasına satarak maddi menfaat kazandıkları ve reçetenin bedelini SGK'ye fatura ederek kamuyu zarara uğrattıkları tespit edildi.

Çalışmalarda, şüpheli A.E'nin odasından çıkarak şüpheli N.D'nin çalışma masasının çekmecesine bir miktar para bıraktığı, bu parayı şüpheli N.Ö'nün aldığı, sonrasında şüpheli A.E'nin elinde bir miktar para ve not kağıdı ile şüpheli N.D'ye bir hesap numarası verdiği ve elindeki paranın 1900 lirasını verdiği hesaba yatırmasını istediği belirlendi.

Şüpheli R.Ç'nin, diğer şüpheli N.D'ye "Hepimiz aynı gemideyiz, batacaksak birden hepimiz batacağız." dediği de öğrenildi.

Bir baraj daha kurudu
Bir baraj daha kurudu
İçeriği Görüntüle

Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Yönetim Kurulu 2020'de suç duyurusunda bulunmuş

Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Yönetim Kurulundan yapılan açıklamada, ulusal basında yer alan Balıklı Rum Hastanesine yönelik operasyon ve yolsuzluk iddiaları (kayıtlarda 112 milyon TL'lik kamu zararı tespiti yapıldığı belirtilen reçete skandalı) hakkında, kurumun yönetim ve denetim organı olarak açıklama yapma gereği doğduğu ifade edildi.

Haberlerde yer alan soruşturma ve adli sürecin, kurumun Vakıf Yönetim Kurulunun kararıyla başlatıldığı kaydedilen açıklamada, 18 Eylül 2020'de toplanan Yönetim Kurulunun, kurum içerisinde tespit ettiği usulsüzlük şüphesi üzerine hiçbir baskı olmaksızın, kendi inisiyatifiyle derhal adli süreci başlatma kararı aldığı ve tüm yetkili birimlere (avukatlar ve yöneticiler dahil) gerekli suç duyurusunda bulunulması için yetki verdiği belirtildi.

Bu süreçte usulsüzlük yapan kişi veya kişilerin tespit edilmesi ile kamu zararının önlenmesi amacıyla Yönetim Kurulunun "sıfır tolerans" ilkesiyle hareket ettiği aktarılan açıklamada, kurumun 1753 yılından bu yana hizmet veren köklü bir kuruluş olarak sadece tedavi ve bakım hizmetleriyle değil, aynı zamanda etik, ahlaki ve hukuki değerlere olan sarsılmaz bağlılığıyla da var olduğu ifade edildi.

Açıklamada, "Yönetim Kurulumuz, tarihimizden ve misyonumuzdan aldığı sorumlulukla kurumumuzun adının lekelenmesine neden olan bu tür eylemler karşısında tavizsiz duruşunu sürdürmektedir. Kendi çalışanları tarafından dahi yapılsa tespit edilen her türlü usulsüzlüğe karşı gerekli idari ve hukuki adımları atmakta tereddüt etmeyecektir." denildi.

Adli mercilerce başlatılan soruşturma ve kovuşturma sürecinin halen devam ettiği kaydedilen açıklamada, "Bu hassas süreçte yargıya olan saygımız gereği, soruşturmanın selameti açısından detaylı yorum yapmaktan kaçınıyor, ancak sürecin Yönetim Kurulumuz tarafından titizlikle takip edildiğini vurgulamak istiyoruz. Belirtmek gerekir ki bu süreçte kurumumuzun usulsüzlük teşebbüslerine karşı mücadelesini başlatan ve hukuki süreci tesis eden irade bizzat Vakıf Yönetim Kurulumuz olmuştur." ifadelerine yer verildi.

Kaynak: AA