Ziyaretin ana eksenini, milletin boğazına çöken yoksulluk, adalet sisteminin çürümesi ve siyasi iktidarın ahlaki meşruiyetini yitirmesi oluşturdu. İki partinin temsilcileri de, iktidarın ülkeyi uçuruma sürükleyen politikalarına karşı net ve kararlı bir duruş sergiledi.
Saadet Partisi İl Başkanı Hamza Gürsel, ziyarette şu sert cümleleri kurdu:“Bizim siyaset anlayışımız; ihale peşinde koşanların, koltuk düşkünlerinin anlayışıyla aynı
değil. Biz bu ülkenin geleceğini saray sofralarında değil, halkın mutfağında arıyoruz. Bugün burada yapılan bu ziyaret, sadece bir nezaket değil, milletin içinde bulunduğu çıkmazı konuşmak için yapılan bir vicdan buluşmasıdır.”
“Zulmün karşısında susan, dilsiz şeytandır”
Millet Partisi İl Başkanı Hüsamettin Akyıldız ise, yolsuzluk, torpil ve kayırmacılığa dikkat çekerek, Türkiye’nin karanlık bir dönemin eşiğinde olduğunu ifade etti:
“Bizi buraya getiren şey nezaket değil; milletimizin feryadıdır. Emeklinin aldığı üç kuruşun, çiftçinin tükenen sabrının, esnafın siftahsız kapattığı kepengin sesidir. Biz sustukça zalimler büyüyor. Bu nedenle biz bu ziyaretle suskun kalmayacağımızı ilan ediyoruz.”
“Bu sistem değişmeli, bu düzen yıkılmalı”
Ziyaretin sonunda her iki parti temsilcisi de ortak bir mesajda birleşti:
“Halkın iradesi, saray rejiminin oyuncağı değildir. Bürokrasiye çöreklenmiş rant çeteleri, milletin sırtından geçinen siyasi aparatçıklar bu ülkenin kaderini tayin edemez.” ifadeleri kullanıldı.
Saadet Partisi, bu ziyaretin ardından yaptığı yazılı açıklamada şu cümlelere yer verdi:
“Bugün, halkın gerçek gündemi konuşulmuş, ülkenin geleceği için sorumluluk üstlenilmiştir. Ziyaretleri için Millet Partisi heyetine teşekkür eder, bu birlikteliğin karanlığa karşı yakılmış bir meşale olduğuna inanıyoruz.”
Nezaket içinde yapılan bu sert ve net mesajlı ziyaret, Bursa’da siyasetin yalnızca temsilden değil, mücadeleden ibaret olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.