
"Bu acı olay bizlere, yangın güvenliği denetimlerinin asla piyasanın insafına bırakılmaması gerektiğini gösterdi" diyen Korkut, binaların yangından korunması, yangın algılama ve uyarı sistemleri, mekanik tesisat tasarımları gibi konuların hayati önem taşıdığını vurguladı.

Panelin moderatörlüğünü gerçekleştiren Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy, ülkede adaletin sağlanması yerine muhalefeti susturmak için kullanıldığını belirterek, “Böyle bir dönemde mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
“MESLEKTAŞLARIMIZ HAKSIZ YERE CEZAEVİNDE TUTULUYOR”Konuşmasında, geçmişte TMMOB başkanlarından Numan Öztürk’ün sözlerine atıfta bulunan Aksoy, "Bilimi ve tekniği emperyalizmin değil, halkın hizmetine sunacağız" dedi. Ayrıca Baskan Aksoy, Gezi Direnişi sürecinde hayatını kaybedenleri anarak, "Bugün meslektaşlarımız haksız yere cezaevinde tutuluyor" ifadelerini kullandı.
“GERÇEK SUÇLULAR SERBESTKEN, HALKIN HAKKINI SAVUNANLAR CEZAEVİNDE"Özellikle Şehir Plancıları Odası’nın önceki başkanı Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odası Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın tutukluluğunu eleştiren Başkan Aksoy, "Gerçek suçlular serbestken, halkın hakkını savunanlar cezaevinde" diyerek hukuki sürece tepki gösterdi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi (BBB) İtfaiye Dairesi Başkanlığı’na bağlı İtfaiye Yangın Önlem Şube Müdür Vekili Ali Öztaş, “Genel Hatlarıyla Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, Uygulamalar ve Ruhsat Süreçleri” konulu sunumunda, mevcut yönetmeliklerin uygulanmasında karşılaşılan zorluklara ve çözüm önerilerine değindi.
Öztaş, yönetmeliğe göre binalarda en az iki çıkış bulunması gerektiğini ancak bazı istisnaların bulunduğunu belirterek, "Özellikle konutlar için yönetmelik bazı kolaylıklar sağlıyor. Örneğin, belirli yükseklik sınırları içinde açık merdivenler yangın kaçışı olarak değerlendirilebiliyor" dedi.
Acil durum yönlendirme sistemlerine de dikkat çeken Öztaş, elektrik kesintisi halinde devreye giren aydınlatma ve yönlendirme sistemlerinin, hastaneler, huzurevleri, eğitim binaları gibi kritik yapılarda zorunlu olduğunu vurguladı.
“MEVCUT YANGIN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ YETERSİZ KALIYOR”Ayrıca, binaların kullanım amacının değişmesi durumunda ortaya çıkan yangın güvenliği problemlerine de değinen Öztaş, "Bir konut binasını otele çevirdiğinizde, mevcut yangın güvenlik önlemleri yetersiz kalıyor. Bu nedenle, tesisat ve kaçış yolları gibi önlemlerin baştan düzenlenmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
“ONAYLI PROJELERE SADIK KALINMALI"Kaçak yapılaşmanın yangın tahliye sistemlerini olumsuz etkilediğini belirten Öztaş, "Endüstriyel yapılarda kaçak alan artışları, bina etrafına yapılan sundurmalar tahliye yollarını kapatıyor ve güvenliği tehlikeye atıyor. İmar süreçlerinde onaylı projelere sadık kalınmalı" dedi.

Yangın istatistiklerine göre en fazla yaşam kayıplarının yüksek yapılarda meydana geldiğini belirten Şimşek, yüksek binalarda kullanıcı yoğunluğu fazla olduğu için tahliye ve duman kontrolü konularında daha dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Tahliye ile ilgili en büyük sorunlardan birinin duman olduğunu belirten Şimşek, "Yangın sırasında kaçış yolları dumanla dolduğunda, insanlar tahliye edilemiyor. Bu nedenle dumansız alanlar oluşturulmalı ve projelendirme aşamasında tahliye senaryoları hazırlanmalıdır" dedi.
Yangın anında insanların dumandan korunarak güvenli tahliye edilebilmeleri için tasarım aşamasında senaryolar oluşturulması gerektiğini vurgulayan Şimşek, duman tahliye sistemlerinin hayati önem taşıdığını belirtti.

Kılavuz, yangın söndürme sistemlerinin proje aşamasında belirli tasarım kriterlerine göre oluşturulması gerektiğini belirterek, sulu söndürme sistemleri, köpüklü söndürme sistemleri, kuru kimyevi söndürme sistemleri, otomatik gazlı söndürme sistemleri, duman tahliye sistemleri ve kaçış yolu basınçlandırma gibi sistemlerinin mekanik tesisat kapsamında değerlendirildiğini söyledi.
Hidrant sistemleriyle ilgili de önemli açıklamalarda bulunan Kılavuz, bina tavan alanı toplamı 5.000 metrekareyi aşan yerleşim alanlarında hidrant sistemlerinin zorunlu olduğunu belirtti. Kılavuz, "Düşük yangın tehlikesi olan alanlarda hidrantlar daha geniş aralıklarla konulabilirken, yüksek tehlike sınıfına giren alanlarda daha sık aralıklarla yerleştirilmelidir" diyerek sistemin önemine vurgu yaptı. Son olarak Kılavuz, yangın risklerinin en aza indirilmesi için tasarım aşamasında tüm bu kriterlerin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.