HABER: MAHMUT VURAL
TR Düşünce Kulübü, bir gelenek haline getirdiği çay simit programının 50'inci düzenledi. Programın konuğu Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey oldu.
Toplumun farklı kesimlerinin bir araya geldiği programda konuşan Başkan Bozbey, insan olmanın, birlikte yaşamanın ve geleceğe güvenle bakabilmenin önemine dikkat çekti.
“FARKLILIKLARIMIZLA BİRLİKTE YAŞAYABİLİRİZ”
Konuşmasında birlikte yaşam kültürünün altını çizen Başkam Bozbey, “Farklı düşünebiliriz, farklı inançlara sahip olabiliriz, farklı kimliklerimiz olabilir. Ancak sonuçta hepimiz insanız. Birbirimizi ötekileştirmeden, konuşarak, ortak paydada buluşarak yaşamayı öğrenmeliyiz” dedi.
TR Düşünce Kulübü’nün düşünsel üretimi teşvik eden yapısını da takdir eden Bozbey, kulübün Bursa’da başlayan yolculuğunu yurt içine ve yurt dışına taşımasını “önemli bir başarı” olarak nitelendirdi.
“DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER YARALI”
Küresel ve yerel düzeyde yaşanan demokrasi sorunlarına değinen Başkam Bozbey, “Demokrasi diyoruz, özgür düşünce diyoruz ama dünyada geldiğimiz noktada bu kavramların giderek zedelendiğine tanık oluyoruz. İnsanlığın geleceği adına herkesin dönüp bir kez daha ‘ne oluyor?’ diye sorması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“ANADOLU BOŞALDI, KENTLER KRİZ YAŞIYOR”
Türkiye’de 1950’lerden itibaren hız kazanan doğudan batıya göç sürecini de değerlendiren Başkan Bozbey, bu göçün büyük kentlerde ciddi sosyo-ekonomik sorunlara yol açtığını vurguladı. İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Bursa ve İzmir gibi kentlerin yoğun göç baskısı altında yaşanmaz hale geldiğini ifade eden Başkan Bozbey şunları söyledi:
“Batıya kayan nüfus hareketi bir planın parçasıydı belki de. Sermaye ucuz işgücü ister, siyasetçi ise yönetebileceği kitle ister. Böylece köyler boşaldı, Anadolu yalnızlaştı, kentler ise kontrolsüz büyüdü.”
Bursa’nın da bu göçten en çok etkilenen şehirlerden biri olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, “Yeşil Bursa’nın gri Bursa’ya dönüşmesinde sanayileşmenin rolü büyük” dedi.
“BURSA, KAÇAK İNŞAATLARIN CENNETİNE DÖNÜŞTÜ”
Kentsel dönüşüm ve yapılaşma politikalarını da eleştiren Başkan Bozbey, “Sanayi ovamızı, tarım topraklarımızı, sulak alanlarımızı aldı. Bursa, kaçak inşaatların cennetine dönüştü. Sadece yöneticiler değil, siyaset de bu tabloya göz yumdu” değerlendirmesinde bulundu.
Nilüfer Çayı’na yönelik ciddi bir çevre tehdidi olduğunu dile getiren Bozbey, “155 deşarj noktası tespit ettik. Bu suyla tarlalar sulanıyor ve ürünler hepimizin sofrasına geliyor. Aslında kirletenin de sofrasına gidiyor ama kimse farkında değil,” dedi.
Yer altı sularının da ciddi biçimde kirlendiğini söyleyen Başkan Bozbey, Bursa’nın yer altı su rezervlerinin tehlikeli ölçüde azaldığını belirtti.
İklim değişikliğinin etkilerinin her geçen gün daha belirgin hale geldiğini ifade eden Başkan Bozbey, Bursa gibi bir zamanlar “su zengini” olarak bilinen bir kentin bile artık “su fakirliği” tehdidiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.
Ardından Başkan Bozbey “Uludağ’ı ve su kaynaklarını korumazsak, yarın susuzlukla karşılaşırız” diyerek uyarıda bulundu.
Bursa’da birçok noktada hava kalitesini ölçen cihazların bulunduğunu ifade eden Başkan Bozbey, en yoğun kirliliğin Gürsu-Kestel hattında yaşandığını söyledi. Ardından Başkan Bozbey “Orada yaklaşık 500 bin insan yaşıyor. Kışın özellikle İnegöl’de maskeyle dolaşmanız gerekiyor. Bakanlık da hangi sanayi tesislerinin havayı kirlettiğini biliyor ama müdahale edilmiyor" dedi.
Başkan Bozbey, çevre kirliliğinin sadece teknik değil, siyasi irade gerektiren bir sorun olduğunu belirterek “Herkes biliyor kimlerin kirlettiğini ama kimse harekete geçmiyor. Yetkimiz sınırlı ama biz üzerimize düşeni yapıyoruz" diye konuştu.
Başkan Bozbey, Bursa’da ulaşım sorununun temelinde kötü kent planlaması olduğunu söyleyerek “Okulları, hastaneleri, sanayi bölgelerini bir noktaya yığarsanız trafik olur. Kentin doğusu-batısı, merkezi eşit şekilde planlansaydı bugün bu sıkıntıları yaşamazdık” ifadelerini kullandı.
Başkan Bozbey, toplu ulaşımın şehir yaşamındaki önemine değinerek şunları söyledi:
“Gelişmiş ülkelerde maddi durumu iyi olan insanlar da toplu taşımayı kullanır. Bursa’da ise tam tersi; bireysel araç kullanımı çok yaygın. Kent merkezine ulaşmak için tek kişilik arabalarla yola çıkanların oranı yüzde 60’ı geçiyor. Bu anlayışı değiştirmeliyiz.”