Bursa Akademik Odalar Birliği BAOB Türkan Saylan toplantı salonunda konuşan TTB temsilcisi üyelerinin kişilik hakları ve masumiyet karinesine saygı gösterilmesini talep ettiklerini söyledi.
Bursa Tabip Odası Başkanı Kadir Binbaş, "Meslektaşımız ve Bursa Tabip Odası üyemiz Prof. Dr. Ayten Erdoğan 25.11.2025 tarihinde tutuklanmıştır.
Adli süreç ve sonrasında bazı basın organlarında çıkan haberler, hekim camiasının ve kamuoyunun vicdanını sızlatmış, endişeye sevk etmiştir.
Kronik rahatsızlığı olan ve düzenli tedavi alması gereken hastalığına rağmen, beş yıl önceki bir olay ile ilgili ifade alımında uzun gözaltına maruz bırakılması; toplum vicdanını yaralayan olaylarda tutuksuz yargılama örnekleri varken böylesi bir konuda meslektaşımızla ilgili tutuklu yargılama yapılıyor olması kabul edilemez.

Bu ve benzeri olaylar, toplumun yargıya ve yargılama süreçlerine olan güvenini sarsmaktadır.
Yargı sürecine ilişkin kısıtlılık kararına rağmen bazı basın yayın organlarında masumiyet karinesi ihlal edilerek kişilik haklarına saldırıda bulunulmuş; fotoğrafı ve ismi açıkça yazılmak suretiyle hedef gösterilmiştir. Yapılanların halkın haber alma özgürlüğüyle ilgisi olmadığı açıktır.
Meslektaşımızın cezaevinde acil sağlık sorunları nedeniyle güçlükler yaşadığı bilgisi kamuoyuna ulaşmıştır. Yetkililerden meslektaşımızın sağlık durumuna ilişkin bilgilerin paylaşılmasını, gerekli tedavilere derhal başlanmasını talep ediyoruz.

İstisna olması gereken tutukluluğun cezalandırmaya dönüştürülmemesi; yaşı ve sağlık durumu göz önüne alınarak tutukluluğunun kaldırılmasını istiyoruz. Bursa Tabip Odası olarak adli sürecini ve sağlık durumunun takip edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.
Sağlığı konusunda ciddi endişelerimiz var. Yüksekten düşme sonucunda gelişen bir durum var. Bazı gazetelerde kalp krizi geçirdiğine dair duyum alıyoruz. Durumunun daha kötü olabileceğine dair kaygı duyuyoruz.
Kamuoyu aslında hocamızı Mudanya’da bulunan Hüseyin Üzmez davasından hatırlayacaktır. Yıllar önce Hüseyin Üzmez davasında hocamız görev almıştı. İlgili çocuğun dosyasında imzası bulunmaktadır ve Üzmez’in bir süre daha ceza evinde kalmasını sağlamıştır. Akabinde gelişen süreçte ATK’dan istifa etmek zorunda kalmıştır.

Gelir durumu kötü olan çocuklara yardımcı olduğu için yargılanmaktadır. Dava zaten bel yıl önce bitmiştir. Herhangi bir dolandırıcılık söz konusu değildir. Bu şartlar altında ne maksatla tutuklandığını anlamakta güçlük çekiyoruz" dedi.
Bursa Barosu Başkan Yardımcısı Aslı Yetkin, "Dosyada bulunan kısıtlılık sebebiyle şimdilik bu paylaşımı yapabiliyoruz. Maalesef artık tutuklama ülkemizde önlem değil doğrudan ceza olarak uygulanmaktadır. Hocamızın sağlık soruları vardır ve cezaevi şartlarında sağlığını koruyamamaktadır. Silivri Ceza infaz Kurumu şartları da maalesef sağlık durumunu daha da kötüye götürmektedir. Dosya beş yıl önce açıldığından delil karartma ihtimali de yoktur. Bu sebeple tutuklamanın yeri yoktur" dedi.





